Kürt devleti kurulacak, Türkiye bölünecek!

1950 lerde koyduğumuz hedefe 2000 lerde ulaştığımızı görüyoruz. Bu hedef küçük Amerika olmaktı. ABD otomobil satabilmek için bize Marschal yardımları ile karayolu yapımını emretmiş ve bizde yine oradan gelmiş hurda iş makineleri ile hızla karayolu inşa ediyoruz. Politikacıların ise ağzı kulaklarına varıyor, çok yakında küçük Amerika olacağız diye övünüyorlardı.

Eh günümüzde Amerikan sisteminin ne kadar olumsuz yanı varsa aldık ve küçük bir Amerika olduk. O yıllardan beri içimize yerleştirilen sözde ABD li danışmanlar bize birçok şey öğretti. Bunlardan en barizlerinden biri de “istemediği şeylere halkı nasıl ikna edeceksin” meselesiydi. ABD bu işi bütün dünya halklarına uygulamaya çalışıyor.

Mesela ortadoğuda sınırların yeniden çizilmesi meselesi. Konu bir düşünce olarak ortaya atıldığında yer yerinden oynamıştı. Bölünmüş Türkiye haritaları servis edildiğinde nasıl isyan içinde olduğumuzu hatırlayınız. Bu bir plandı ve işlemeye devam etti. Bu gün insanların çoğu bu fikre alışmış olacak ki artık o kadar büyük tepkiler çekmiyor. Kahvehanede bir vatandaşın gazetede gördüğü “güneydoğuda elektrik hırsızlığının batıdaki insanlardan çıkarılması” konusuna isyanla “ayrılacaklarsa ayrılsınlar” dediğini hayretle duymuştum. Emperyalizm ve içerdeki iş birlikçileri plan gereği bölünme fikrine insanları alıştırıyorlar. Gelelim bu planın yeni aşamasına:

“Amerika Birleşik Devletleri’ndeki istihbarat kuruluşlarını bünyesinde toplayan Ulusal İstihbarat Direktörlüğü tarafından 5 yılda bir hazırlanan ve dünyanın geleceğine ilişkin senaryoların ele alındığı rapor yayımlandı.

‘Küresel Eğilimler 2030: Alternatif Dünyalar’ adlı raporda, Türkiye’ye de yer verildi.

Bir televizyonumuzda da yayınlanan habere göre; Türkiye’nin 2030 yılına kadar yükselişe geçeceğine değinilen raporda, “Bölgede kurulabilecek bir Kürt devletinin Türkiye’nin bütünlüğüne darbe vuracağı” ifadesi yer alıyor.” Aynı raporun devamında, “Bir Kürt devletinin yükselişinin Türkiye’nin bütünlüğüne darbe olacağı ve Ortadoğu sınırlarının ortaya çıkmakta olan bu devletle yeniden çizileceği” yazıyor. Buna bir ilave olarak raporun devamından bir cümle eklersek senaryoyu tam görmek mümkün olacaktır. “2030 yılında Türkiye’deki genç nüfus oranında az bir düşüş yaşanacağı ve Türkiye’nin Sahra Altı Afrika’sı ile Güneydoğu Asya gibi bölgelerden genç göçmenleri çekeceği dile getiriliyor.”

Bu raporun okunma şekli hiçte öyle zor değil. Açıkça söylenmek istenen, çok hızlı nüfusu artan Kürtler ayrılınca onlara ayrılan kaynak hazinede kalacak ve yarısı koparılmış Türkiye hızla kalkınacak. Hatta öyle ki, adı geçen yerlerden genç göçmen getirecek.

İşte böyle. Bir yandan bölünme fikrine alıştırılırken, diğer yandan da ağzımıza bir parmak bal çalınıyor. Çocukları da şeker ile kandırırlardı ya…

İzmir 2012-12-11