Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Şubat '12

 
Kategori
Deneme
 

Kuşadası'nda bir gün batımı

Kuşadası'nda bir gün batımı
 

Gazibeğendi mevkiinden gün batımı


Rüzgarı hissediyorum alnımda, saçlarımı titreştiriyor. İlerdeki tepenin yamaçlarından sürüklediği kekik kokusunu doluyor nefesime, içim ferahlıyor. Dağların kokusuyla doluyorum buram buram. Gözlerimi kapatıyorum. Bir uğultu fısıldıyor kulaklarıma derinden, aşağıda kayalara vuran dalgaların ritmik temposunda. Çok uzaklarda kümelenmiş bulutların selamını söylüyor, güneşten kopup gelen kızıl ışınlar.

Laciverte boyanmış deniz, beyaz danteller işlenmiş saten bir yorgan gibi kımıl kımıl deviniyor. Gün batımının yalımları koşuyor delişmen dalgaların üzerinde, binlerce güneş yağıyor her bir kıvrımından. Tutmuş maviliğinin elinden gökyüzünün, uzaklara götürüyor yorgun salınan güneş. Martılar eşlik ediyor çığlıklarıyla, kanat çırpıp hemen denizin yüzeyinden limana dönen balıkçı motorlarına. Nazlı edalı sallanıyor tekneler, iki ileri bir geri isteksizce, gamsızca. Gözleri ufka takılmış yorgun bedenli balıkçılar hayallerini savuruyorlar gökyüzüne giden güneşin ardından sigara dumanlarının eşliğinde. Bir sağa bir sola sallanan teknede değil de bir dağın başındaki kayanın üzerinde oturur gibi sağlam oturuyorlar küpeştede.

Telaşlı bir koşuşturma görüntüsünde uçuyor kargalar başımın üstünde. Birlikte uçuyorlar ama öyle dağınıklar ki, sürü halinde uçmaktan eziyet çekiyorlar gibi geliyor bana. Sanki bir şey onları zorluyor da, bir bırakıverilseler her biri alıp başını gidecekmiş gibi ayrı yönlere. Hoşuma gidiyor hep bir ağızdan bağırmaları, kasabalı çocukluğumun o sakin günlerine götürüyorlar beni. Denizin dövdüğü sahilin yalnızlığı ile karamakta olan havanın kasveti, ağır bir yorgan gibi örterdi kasabanın üstünü. Soluk sokak lambalarının dumana boğulmuş ışıkları eşliğinde duyulan ayak sesleri ürkütücü yankılar yaratırdı dar sokaklarda. Bir an önce evde olma telaşı ile yürürdüm sakin sokaklarda. Bugün sessizliğini özlediğim o eski zamanların yalnız kışlarının kasabası, artık her daim gürültüyle deviniyor.

Bazen öyle sıkılıyorum ki, kaçıp uzaklaşmak istiyorum. Sessizlik özlemimi giderecek bir yer bulup yüksekten denizi seyrediyorum. Gün, geceye bırakırken nöbetini ben "olmak" fiilinin çekimlerini yapıyorum. Üzerimden silkeliyorum biriktirdiğim yargılarımı, öfkelerimi rahatlıyorum. Daha bir yaşamak istekli dönüyorum devinimin içine, karanlıkta gizleyerek taşıyorum anılarımı, bir daha ki sessizlik molası için. 

 
Toplam blog
: 58
: 536
Kayıt tarihi
: 14.09.11
 
 

"Uzun ince bir yoldayım" diye tarif etmiş hayatını Ozan Aşık Veysel. Yazdığı bu sözlerinde beni e..