- Kategori
- İnançlar
- Okunma Sayısı
- 2447
Kutsal inekler

www.haber7.com
“Hindistan’ın inekleri kutsaldır, dokunulamaz. Sokakları pisletirler trafiğe engel olurlar, dükkânlardan çöplenirler ama yine de kimse ses çıkaramaz. Çünkü inek kutsaldır; cemiyette imrenilir, imtiyazlı bir mevkii vardır; insanlar ona paye vermiş, cemiyet onu putlaştırmıştır. Fakat inek kutsallaşınca, toplulukta, köhneleşmiş fikirler atılıp yerlerine yenileri konamıyor.
Körükörüne eskiye, geçmişe bağlanmış cemiyetin, çağdaş dünyaya ayak uydurabilmesi güçleştiği gibi, inekleri doyurmak pahasına, insanlar zaman zaman aç dahi kalıyorlar. Ama ne beis! İnekler kutsal ya!”
İneklere kutsallık payesi vermişler diye, Hintlileri tenkit ve ayıplamak, alay etmek, aklımın ucundan bile geçmez. İnanışlar-zararlı da olsa- kolay kolay terk edilmiyor. Hem, inekleri kutsallaştırmışlar diye, Hintlileri nasıl tenkit edebiliriz? Kendilerinden olanları putlaştırarak kutsal inekler haline getirip onlara yıllarca tapanlar da biz insanlar değil miyiz?
Gerçi biri dört, diğeri iki ayaklı, ama her iki inek arasında da hayret uyandırıcı benzerlikler var. Bir defa, her iki inekte, kutsal sayıldıklarından, hürmet edilir, tapılır. Sonra, her iki inekte, içinde bulundukları topluluklara faydalı olabilme çağlarını geride bırakmış olmalarına, artık onların mevcudiyeti cemiyete, felaketli olabilecek zararlar getirebilmesine rağmen, onlara yine de dokunamazsınız. Kutsal ineğe dokunmak kimin haddine!
Alimallah, neler gelmez başımıza, neler! Ve nihayet her iki inek de, kendilerine dokunulamayacağını ve diğer inekler tarafından destekleneceğini iyi bildiklerinden, dünyayı ben yarattım dercesine azametli, mağrur ve kibirlidirler... Kasapçayırı’na saldıklarımız, politikada alkış yaptıklarımız, başımıza başkan seçtiklerimiz, “Sen neymişsin be abi?” dediklerimizin tek farkı boyun bağları!
Birinde yular, birinde kravat var!
Gerçi, zaman gelir insan kendisinden olan birini kutsallaştırmanın hata olduğunu anlar, ama artık iş işten geçmiş, dünün, sizin gibi, benim gibi bir insanı, bugünün kutsal ineği olmuş; uyarıldıkları halde, insanların saflığı, insanların aptallığı, insanların cehaleti çevremizdeki kutsal inekleri yaratmıştır. Artık, elimizden gelecek bir şey yok. Çaresiz katlanacağız...
Kaynak: D.İ.HA.
M.Talip Girgin
Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.

Hindistan'da ineklerin böyle kutsal sayılmasına belki oranın aydınları içlerinden tepki gösteriyorlar, böyle bir garip inancın nedenini cehalete bağlıyorlardır. Ama işte ülkemizde cehaletin kutsal ilan ettiği iki ayaklı ineklere cahil insanlarımızın yanında okumuş kültürlü büyük büyük adamlarımızın da destek vermeleri bence daha büyük cehalettir. Gerçekten yazıklar olsun Türkiye'deki aydınım diye geçinen bir kısım insanlara!
Kerim Korkut 29.05.2011 22:40- Cevap :
- Kerim Bey siz öyle diyorsunuz ama dört ayaklı kutsal ineklerin, yeryüzünde sadece bir ülkede toplanmasına karşılık, dünyanın her tarafına dağılan iki ayaklı kutsal inekler, dört ayaklıların aksine, evrenseldirler. İki ayaklı kutsal ineklerle toplulukların gelişmesi arasında ters orantı bulunur. Bu inekler çoğaldıkça, halkın gelişmesi durur, hatta geriler. Kutsal ineklerin, halkın ilerlemesi ve yükselmesi yolunda en büyük engeli oluşturduklarını gören insanlık, kutsal inekleri doğurmak ve üretmekle işlediği hataları affettirmek, günahlarının kefaretini ödemek istercesine, onların foyalarının meydana çıkarılmasına, yüzlerindeki maskelerin düşürülmesine yol açacak en tesirli silahı da yine kendi içinden çıkardı: “Eşek arıları.” Eşek arılarının, yazılı tarihte ta milâttan öncesine, Sokrat’a kadar uzanan şerefli bir mazisi var. Siz, bizim siyasi kutsallarımızın, bende; halkın içinde kendini kutsal inek sananların “Eşek arısıyım.” Ustam N.Muallimoğlu böyle diyor! Selam ve saygılar.. 04.06.2011 1:18