Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Nisan '15

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Kütüphaneler, kitap evleridir; okurla canlılık kazanır.

Kütüphaneler, kitap evleridir; okurla canlılık kazanır.
 

www.ayu.edu .tr.


Kütüphane, kitap evleridir. Kitaplar, evlerinde okurla buluşmak için vardırlar. Okurla karşılaştıklarında, toplum için yararlı olurlar; yoksa depolarda tozlanırlar. Gerçi, tozlanmış, depolarda yıllanmış kitapların da kendilerine özgü güzellikleri, kokuları vardır. İnsanı kendinden geçirir; kendi evrenlerine çekerler.

Dünyada,milyonlarca kitaba ev sahipliği yapan kütüphaneler vardır. Bunlardan en önemlisi Paris’teki Bibliothèque Nationale (Milli Kütüphane) dir.

Fransa’da, bugüne değin basılmış tüm kitapları içeren Paris’teki Bibliothèque Nationale (Milli Kütüphane)’dir.

Arjantinli yazar ve kütüphaneci Jorge Louis Borges, 1941’de yazdığı Babil Kütüphanesi adlı kısa öyküde, yeryüzünde var olan tüm kitapları içeren bir kütüphaneden söz etmektedir. Franck Bohbot’un fotoğrafları da sonsuzluğa uzanıyormuş gibi görünen sıra sıra dizili raflarıyla, baş döndürücü boyutlarıyla kütüphaneleri resmediyor. Fransız fotoğrafçı, Kitapların Evi projesinde bu alanları bilgi sarayları olarak yüceltiyor

Fransa’nın başkentinde üç yüze yakın kütüphane vardır. Bin bir cephesi, bin bir çehresi olan Paris’in içinde, bunlar, fikrî zevklerini ve dimağ hazlarının hüküm sürdüğü bir evreni temsil ederler. Paris kütüphanelerinin en büyüğü, en ünlüsü Bibliothêque Nationale’ dir. Bibliothêque Nationale ’e ait binalar muazzam bir avlunun etrafında başlı başına bir blok, bir mahalle oluştururlar. Bu binaların içinde beş milyondan fazla cilt vardır.

Bu kütüphanede, bütün milletlere ait yayın bulunur. Aynı zamanda, en eski devirlerden bugüne kadar yazılmış ve basılmış eserlerin hemen hepsi toplanmış bir araya getirilmiştir

 Bibliothêque Naationale’e herkes giremez. Girme kartını alabilmek için bilimsel kimliğin kanıtlaması gerekir

. Kütüphanenin kapısı tam dokuzda açılır. Bir iki dakika geç kalsanız bir iki saat kuyrukta kalmak zorundasınız. Adile Ayda,Paris Kütüphaneleri,1956)

Doğan Hızlan, Kıbrıs Yakın Doğu Üniversitesi’nde,”Kütüphaneler ve Bireysel Kitaplık Oluşturmak” konulukonuşmaya katılmış. Üniversitenin kütüphanesi hakkında bilgi veriyor:

Üniversitenin kütüphanesi kurulalı 10 yıl olmuş. Kütüphane “2005 yılında 15 000 metrekare kapalı alan üzerine inşa edilmiş.800 000 adet açık raf sisteminde kitap kapasitesine sahip 150 milyondan fazla elektronik makale,9 bin DVD,17 bin film izleme kabini,12 bireysel ve grup çalışma odası,1000 kişilik çalışma masasıyla dünya standartlarında bir kültür ve bilgi erişim merkezi. 24 saat öğrenciye ve halka açık kütüphane.

Kıbrıs Yakın Doğu Üniversitesi Kütüphane’siyle kıvanç duymalıyız,Türkiye’deki üniversitelerimizin de bu düzeye ulaşması için hükümetin, üniversitelerin,sivil toplum örgütlerinin bu konuya eğilmeleri gerekmez mi? Her ile bir üniversite açmak yetmiyor.Yeterince üniversitemiz var da hangilerinde donanımlı kütüphane var? Sadece üç büyük ilimizdeki 77 üniversite.   İstanbul'da 9 adet devlet ve 40 adet vakıf olmak üzere toplam 49 üniversiteAnkara'da 12'si vakıf 6'sı devlet üniversitesi olmak üzere 18 üniversite, İzmir’de 6'sı vakıf, 4'ü devlet üniversitesi olmak üzere toplam 10 üniversite bulunmaktadır. Üç büyük ilimiz üniversitelerinin kaçında kütüphane vardır? Hangisinde Kıbrıs Yakın Doğu Üniversitesi Kütüphane’si düzeyinde kütüphane vardır? Bilmiyorum; ama belki İstanbul, Boğaziçi, Hacettepe, ODTÜ… gibi üniversitelerinin donanımlı kütüphaneleri vardır. Onlar da ne derece, kaç saat öğrenciye açıktır? Halka açık olduklarını sanmıyorum; çünkü üniversitelerimize kimlik göstermeden giremiyorsunuz.

 Türkiye’de kütüphanecilik ne durumda olduğuna bir göz atalım:

Millî Kütüphane, ulusal-dini bayram günleri gibi tatil günleri dışında hafta içi her gün 09.00 - 24.00, hafta sonu ise 09.30 - 22.00 saatleri arasında açık. Üniversite öğrencileri, sınavlar öncesi ders çalışmak için gelirler, çoğu kez salonlarda yer bulamadıkları için girişte beklemek zorunda kalırlar. Araştırma, inceleme için gelenler sınırlıdır. Bir konuşmasında, Müjgân Cunbur, Milli Kütüphane’nin ilk planda bilimsel araştırma, inceleme yapmak isteyenlerin hizmetine açıldığını belirtmişti. Bu kütüphanenin bir sergi salonu ile birlikte çok amaçlı kullanılabilecek iki toplantı salonu da bulunmaktadır.

,Her ayın son cumasında, Milli Kütüphane’de Yazar, Şair Mustafa Şerif Onaran’ın şiir günleri olurdu. Şairleri tanıtır, onlarla ilgili anılarını anlatır; Rüştü Asyalı da ilgili şairlerin şiirlerini okur, bizler de zevkle dinlerdik. Etkinliğin sonunda, dinleyiciler, sorularla konuşmalara katkıda bulunurlardı.Mustafa Şerif Onaran ölümüne dek bu etkinlikleri sürdürdü, Son zamanlarda, zorla yürümesine karşın bu şiir günlerini sürdürmeye devam etti.

Millî Kütüphane’nin bahçesine girince sizi,Cahit Külebi ve Tarık Buğra’nın heykelleri karşılar. İçeri girdiğinizde, Turizm ve Kültür Bakanlığı’nın satış yeri vardır. Yandan içeriye girince deAltına Senikli Süreli Yayınlar Salonu’nda günlük gazeteler, dergiler vardır. Koltuklara oturur; gazeteleri okur, dergileri inceleyebilirsiniz.

Üst katta,Adnan Ötüken, İbn-i Sina, Dr. Müjgan Cunbur Salonları vardır. İstediğiniz kitabı, bilgisayardan araştırıp görevlilerden isteyebilirsiniz.

Araştırma Kütüphaneleri

Milli Kütüphane kuruluş çalışmaları, 15 Nisan 1946'da Milli Eğitim Bakanlığı Yayımlar Müdürlüğü'nde küçük bir büroda başlatıldı ve kısa bir sürede 8000 eseri içeren bir koleksiyon oluşturulmuştur. 1 Nisan 1947'de geçici olarak başka bir binaya taşınılmış ve bu dönem içinde koleksiyon adedi 60.000'e ulaşmıştır. Bu koleksiyonları hizmete sunabilmek için Ankara Kumrular Sokakta yer alan ve günümüzde Ankara İl Halk Kütüphanesi'ne ev sahipliği yapan bina sağlanmış ve Milli Kütüphane, 16 Ağustos 1948'de kullanıma açılmıştır.

İlk binanın gereksinimleri ilerde karşılamayacak olacağı düşünüldüğünden 1965-73 yılları arasında süren uzun planlama süreci sonrası bina yapımına başlanmış ve 1982 yılında ise bina tamamlanmıştır. Aynı zamanda bugünkü kullanılmakta olan Milli kütüphane binası 5 Ağustos 1983 de açılarak hizmete sunulmuş ve hâlâ da kullanımına devam edilmektedir.

Modüler bir yapı tarzında inşa edilen ve üç bloktan oluşan Milli Kütüphane binası yönetim büroları, genel ve özel amaçlı okuma salonları, grup çalışma odaları, personel büroları, güzel sanatlarla ilgili çalışma odaları, havalandırma ve alarm donanımlı depolardan oluşmaktadır. Ayrıca, bir sergi salonu ile birlikte çok amaçlı kullanılabilecek iki toplantı salonu da bulunmaktadır

Türkiye’de Üniversite Kütüphaneleri

Akademik personelin, öğrencilerin ve diğer elemanların eğitim öğretim ve araştırmalarında ihtiyaç duydukları çeşitli bilgi kaynaklarını sağlamak amacıyla kurulmuş kütüphanelerdir. Türkiye'deki en eski üniversite kütüphanelerinden birisi İstanbul Üniversitesi Merkez Kütüphanesidir.Bundan başka eski ve zengin koleksiyona sahip Boğaziçi Üniversitesi Kütüphanesi gelmektedir. Bugün hemen hemen her üniversitede var olan ve zengin kaynaklarıyla kullanıcılara hizmet veren üniversite kütüphaneleri bulunmaktadır.

2014 verilerine göre Türkiye’de 108 devlet,71 vakıf üniversitesi olmak üzere 179 üniversite var.2015 verilerinde; üniversitelerin kuruluşu, ili, öğrenci sayısı verilmiş, kütüphaneleri yok.

Türkiye İstatistik Kurumu’na (TÜİK) veri göndermeyen üniversiteler vardır. TÜİK verilerine göre 2009 yılında Türkiye’deki üniversite merkez kütüphanelerinin sayısı 117 adettir (TÜİK, 2010). Oysa 2009 yılında Türkiye’deki üniversite sayısı 144 adettir (Yükseköğretim… 2010). Bu nedenle makalede kimi değerlendirmeler TÜİK formalarını cevaplayan 117 üniversite kütüphanesi verileri çerçevesinde yapılmıştır.

İstanbul’da bulunan 21 üniversite merkez kütüphane binasına yönelik olarak yapılan bir araştırma sonucunda elde edilen bilgiler aşağıda özet olarak verilmiştir (Küçükcan, 2007): -

·        Üniversite kütüphanelerinin %52’sinin kendisine ait bir binası yoktur.

·        Üniversite kütüphanesi olarak planlanmış ve bağımsız bir kütüphane binasına sahip olan üniversite %28, sonradan kütüphaneye dönüştürülmüş binaya sahip olanlar ise %15 dolayındadır.

·        Üniversite kütüphanelerinin %70’i kampüs içindedir. - Üniversite kütüphanelerinin %70’ine yakınında kullanıcı sayısı olması gerekenden azdır ve verimli kullanılan kütüphane %30 civarındadır.

·         Kullanıcıların kütüphane okuma salonlarındaki aydınlatmadan memnuniyet oranı %85 dolayındadır.

·         Kütüphane binaları planlanırken kütüphanecilerden fikir alınarak yapılanların oranı %19’dur. Uygulama aşamasında iken planlama hususunda fikir sorulan kütüphanelerin oranı ise %38’dir

·        %43’lük bir kesimde ise kütüphanecilerin fikri alınmamıştır. - Üniversite kütüphanelerinin %40’ında ana girişlerin, %52’sinde tuvaletlerin, %50’sinde de asansörlerin engelliler için uygun olmadığı belirlenmiştir.

·          Üniversite kütüphane binalarının %55’inin depreme dayanıklılığı hususunda kesin veriler bulunmaktadır. Verisi bulunan kütüphane binalarından %15’inin depreme dayanıklı olduğu tahmin edilmektedir.

·        %24’ünde depreme dayanıklılık hususunda herhangi bir veri bulunmamaktadır. - Üniversite kütüphanelerinde yangın önlemleri ile ilgili olarak; %9,5’inde tavandan su püskürtme sistemi, %66’sında hortum, %19’unda ise otomatik gaz sistemi bulunmaktadır.

·         2007 yılında Türkiye’deki üniversitelerde 97 merkez kütüphane, 209 fakülte ve yüksekokul kütüphanesi, 14 şube kütüphanesi olmak üzere üniversitelerde toplam 320 kütüphane vardır ve bu kütüphanelerin kullanımı alanı 440.668m2 ’dir* (TÜİK, 2008). Oysa sadece Oxford Üniversitesi’nde kütüphane amaçlı kullanılan binaların alanı 64.110m2 ’dir (Cihangir, 2010) ve Türkiye’deki üniversite kütüphanelerinin %14,5’ine denk gelmektedir.

Özel Kütüphaneler

Bu Kütüphaneler özel konulara yönelik kitap ve dokümanların bir araya getirilerek hizmetlerin sunulduğu kütüphanelerdir. Genellikle bu kütüphanelerin sağlamış olduğu hizmetlerden belirli meslek sahiplerinden kişiler ya da endüstriyel düzeydeki kuruluşlar faydalanmaktadır. Ayrıca bireylerin kendi evlerinde oluşturdukları kütüphanelerde özel kütüphaneler olarak değerlendirilir. 

Son söz

Kütüphane, bir kentin bilgi, sanat, kültür yuvasıdır. Muhsin Ertuğrul,”tiyatro bir kentin ocak başıdır; orada ısınılır.”diyor. Bana göre, kütüphaneler de ocak başıdır. Araştırmacılar, içe dönük bakışlarıyla olağanüstü düşünceleri algılayarak evreni aydınlatacak yapıtlar üretirler.

 

 
Toplam blog
: 391
: 2555
Kayıt tarihi
: 04.12.12
 
 

Hüseyin BAŞDOĞAN, 1942'de Malatya- Arapgir'de doğdu.Arapgir Ortaokulunu, Diyarbakır Öğretmen Okul..