Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Mart '12

 
Kategori
Deneme
 

Kütüphaneler Haftası - Beyinsizliğin Doruklarında

Kütüphaneler Haftası - Beyinsizliğin Doruklarında
 

Ülkemizde çoğu beyinsiz insan (bir kısmı aydın olduğunu bile sanıyor) "Ülkemizde neden kitaplar sevilmiyor?, Neden kitap okumuyoruz?, Kütüphanelere neden gitmiyoruz?, Biz kütüphanenin yolunu bile bilmeyen bir milletiz" gibisinden zırvalamayı pek sevmektedir.

Asıl sorun bu insanların da okumayı sevmemesi, iki üç kitap okuduysa bunu çok okumak sanmasıdır. Bu yazıyı okuyan kitapsever birisi varsa soruyorum. Türkiye'de bir kütüphaneye gidince kitap okuma isteğiniz mi geliyor yoksa kitaplara karşı bir nefret mi geliştiriyorsunuz?

Kendi adıma söyleyeyim ki ben ülkemin dört bir yanındaki kütüphanelere gittikçe kitaplara karşı bir nefret geliştiriyorum. Çünkü ülkemizde kütüphaneler çok okunan kitapların alınarak bünyesinde güncelleme yapılmayan, kitap okumak için en fazla tahta bir sandalyenin konulduğu rahatsız ve çağdışı yerler olmaktan öteye geçemiyorlar.

Kütüphanelerimizde çocuklar için popüler, eğlenceli, albenili ve yaratıcılığı geliştiren kitap setleri olsa (Birinci örnek için BURAYA tıklayın, ikinci örnek için BURAYA tıklayın), ya da yetişkinler için Stephan King, Ayşe Kulin, Agatha Cristie gibi okundukça okunası insanların kitapları olsa insanlar kitap okumak için kütüphanelere gitmek isteyeceklerdir.

Oysa eminim ki pek çoğunuz bir alışveriş merkezinde kitap reyonunun önünden geçerken benim gibi dakikalarca kitaplara bakmaktan, hatta birkaç sayfasını karıştırmaktan kendinizi alamıyorsunuz. Hatta çoğunuz bir kitapçıya girince kendinizi kaybediyorsunuzdur.

Ülkemizde kitap okumayı sevmeyen insanların kütüphane kurmaya ve açmaya bir son vermemesi halinde ülkemizdeki son kitap okuma sevdası da ortadan kalkabilir, hatta bir daha alevlenmemek üzere sönebilir.

Yurt dışındaki kütüphanecilik örneklerini inceleyince ağzım açık kalıyor ve keşke bizde de olsa demekten kendimi alamıyorum.

Kütüphaneler haftasını icra ettiğimiz şu günlerde öğretmenlere tavsiyem çocukları boşu boşuna kütüphanelere götürmemeleridir. Eminim ki çocukları götürdüğünüz kütüphaneler yaprakları sararmış ve düz beyaz-düz pembe kapaklı hiçbir albenisi olmayan edebiyat klasikleri ve Google'ın icadından sonra hiçbir esprisi kalmayan ansiklopedilerle doldurulmuştur.

Dolayısıyla o kütüphane gezilerinden elde edilebilecek hiçbir kazanım olmaması dolayısıyla yapılacak en iyi iş hiçbir şey yapmamaktır. O şekil bir kütüphaneye çocukları götürüp çocukları kitaplardan soğutmaktansa çocukları hiçbiryere götürmeyin daha iyi, belki küçük de olsa bir kitap sevgisi varsa çocukta, ölmeyiverir de ülkeye bir katkınız olur.

 
Toplam blog
: 352
: 2915
Kayıt tarihi
: 05.06.10
 
 

Jack Amca, düşünsel dünyasındaki gelişmeleri dışa vurmak niyetiyle başladığı yazı yazma sevdasına..