La Fontaine kimdir, masallarını kimler için yazmıştır?

 Jean de La Fontaine, fabl türünde yazılan masalların, Dünya Edebiyatı’nda en tanınmış yazarıdır.

 La Fontaine, Madam de La Sabliere’nin himayesinde fabl türünde ilk masallarını yazmaya başlamıştır.

 La Fontaine, Türk Halk Edebiyatı’nın en güzel örneklerinden Dede Korkut Hikayeleri’nde de olduğu gibi, masallarında, hayvanlara insan karekterleri vermiş, onların şahsında bazı insan davranışlarını eleştirmiş, bu yolla, okurlarına ahlak dersleri vermek istemiştir. Eserlerinde, kullandığı kelimelerin, kimi zaman gerçek, kimi zaman da mecazi anlamlarını kullanmıştır La Fontaine…

 Sade, akıcı, anlaşılır bir konuşma dili kullandığı bu eserlerinde, yanlış olduğunu düşündüğü insan davranışlarını, mizahi, ince bir hiciv diliyle iğnelemekten de hiç çekinmemiştir.

 Masallarını herkesin anlayacağı şekilde yazmaya özen gösteren La Fontaine, metinlerinde canlı, hızlı bir yazı ritmi tutturmuştur.

 Eserlerinde şark klasiklerinden sıkça yararlanan, masal kahramanlarını çoğunlukla hayvanlar arasından seçen La Fontaine, zaman zaman insanları ve özellikle de köylüleri, anlattığı olaylara karıştırır.

 La Fontaine, eserlerinde en çok aslan, kurt, horoz, tilki ve eşek türü hayvanlardan faydalanmıştır.

 12 Kitapta topladığı 238 masalında La Fontaine, kötüyü göstererek iyinin ne olduğunu anlatmaya çalışmıştır.

  Fabl türünde yazılmış dünya klasiklerine, George Orwell’ın  “ Hayvanlar Çiftliği “adlı kitabı da örnek gösterilebilir.

 Arandığında rahatlıkla görülecektir ki, Türk Edebiyatı’nda da, Dünya Edebiyatı’nda da bu edebi türün, yüzlerce örneği mevcuttur.

 Ve özellikle belirtmek isterim ki, kendine güveni tam, özbenliğiyle barışık, kişisel gelişimini tamamlamış, olgun, içsel tutarlılığı, vicdani, kişsel ve toplumsal değer yargıları oturmuş hiç kimsenin, bu tür yazılardan rahatsız olmaması, gocunmaması gerekir.

 Ama ille de bu türden yazılanlardan gocunulacaksa, kişi, ille de kendisine yönelik bir olumsuzluk arayacaksa, bu tür yazılarda... Bu olumsuzluğu, okuduğu yazıda, o yazının yazarında değil, kendi bilinçaltında taşıdığı “ değersizlik duygusu “ nda aramalıdır. Fark ettiği bu "değersizlik duygusu "yla baş edebilmenin, kendi bilinçaltı ezikliğini yenebilmenin çaresini bulmalıdır; bir uzmandan alacağı yardımla veya kendi çabalarıyla...

 Aksi takdirde, fabl türünde yazılmış tüm eserlerin, ya yayından kaldırılması ya da yok sayılmaları gerekir ki... Bu, en başta La Fontaine’nin masalları olmak üzere, birçok dünya klasiğine yapılmış en büyük haksızlık olur. hiçbir gerçek edebiyat tutkununun, böyle bir haksızlığa razı olacağını sanmıyorum.

 Not 1: Bu yazı hazırlarken, Wikipedia’da yayınlanan konuyla ilgili bilgilerden de faydalanılmıştır.

Not  2: Yazıda kullanılan görsel www.birlesikbasim.com.tr adresinden alınmıştır.