Laiklik mecliste kurban edilirken...

Cumhuriyet bir rejim, demokrasi ise cumhuriyetin uygulanış biçimidir. Demokraside meclis rekabet ve eşit oy ilkeleriyle halkın temsilcilerinin oluşturduğu bir kurumdur. Partiler ise temsil işlevi için kullanılan araçlardır. Demokratik ülkelerde siyasi partiler bireylerin siyaset yapacakları alanlardan biri ve en önemlisidir.

Parlamentolarda % 51 çoğunluğu elde eden partilerin iktidar olarak kanun yapma yetkileri olduğu gibi % 67 çoğunluğa ulaşan partilerin anayasayı değiştirme hakları vardır.

Demokrasinin gereği de budur.

Ancak madalyonun bir de öteki tarafı vardır.

Anayasanın ikinci maddesi:

Cumhuriyet ilkelerini tarif etmektedir.

Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk Milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir.

Anayasanın dördüncü maddesi:

Değiştirilmeyecek maddelerle ilgilidir.

Anayasanın 1 inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2 nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.

Laiklik ise din ve devlet işlerinin birbirine karıştırılmamasıdır.

Yarın meclis gündemini oluşturacak üniversitelerde turbanın serbest bırakılması laikliği zedeler mi?

Şu anki mesele bu gözükmektedir.

Ancak sorun bu kadar basit değildir.

Önce Başbakanın iktidara gelmeden önce yaptığı konuşmalara bakalım.

- Halk istedikten sonra laiklik tabii ki gidecektir.

- Camiler kışla, minareler süngüdür.

Başbakanın iktidara geldikten sonraki konuşmaları ise şöyledir:

- Kişiler laik olamazlar. Devlet laik olur.

- Türban siyasi simge olsa bu suç mu?

Peki laik olmayan kişiler iktidara geldiğinde devletin hali ne olur?

Bu iktidarın hocası olan Erbakan döneminde bazı yaramaz çocuk tabir edilen parti üyelerinin sözleri ise hala akıllardadır.

Hac sırasında laiklik karşıtı yemin ettiren Şevki Yılmaz dışında,

Sincan’da tankların yürümesine sebep olan Sincan belediye başkanının sözleri ise şöyleydi.

- Size bir ilaç enjekte ediyoruz. Başlangıçta bu ilaç size acı verebilir. Ama enjekte etmeye başladıktan sonra yavaş yavaş alışacaksınız.

Acaba bu ilacın ilk dozu turban olabilir mi? derken, her platformda gündeme getirdiğim Hitler’in iktidara gelmeden evvel yapmış olduğu konuşmasını bir kere daha hatırlatmak istiyorum.

Anayasa sadece mücadelenin arenasını tarif etmiş, hedefi belirlememiştir. Biz meşru örgütlere girip, partimizi karar verici öğe haline getireceğiz. Bunu gerçekleştirmek için gereken anayasal hakları elimize geçirdiğimiz zaman, devleti de elbette kendi doğru bulduğumuz biçime sokacağız.

Yarın saat 15.00 deki kurban törenine bütün halkımız davetlidir.