Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Ocak '12

 
Kategori
Futbol
 

Lefter

Lefter
 

Fotograf: Oktay İybay


Ne o muhteşem futboluna şahit olamamak engelledi seni tanımamızı ne de attığın golleri sonradan izleyememek. Bundan sonra yüzünü görememek de mani olmayacak, çocuklarımızın seni anlamasına, sevmesine ve senden ilham almasına.

Fenerbahçeliydin ve bununla her zaman gurur duydun ama kalbin o kadar büyüktü ki orada sadece sarı laciverte değil tüm renklere yer verdin. Almanlara karşı milli takım olarak çıkmalarını isteyecek Galatasaray'a sevgili, Baba Hakkı’nın forma giydiği kulüpte oynamaya cesaret edemeyecek kadar Beşiktaş’a saygılıydın.   

Mahçuptun, paf takımı formasıyla a takımına dört gol attıktan sonra utancından bir yerlere kaçıp ortadan kaybolacak kadar. 

Her zaman bizden biri oldun, hayatının dört yılını bu ülke için askerde geçirdin, ay yıldızlı formayla elli maça çıkıp onlarca gol attın fakat biz baban Rum diye sana çokça haksızlık ettik, evini taşladık, seni üzdük. Sense değil bunlara isyan etmek, sesini dahi çıkarmadın, her fırsatta alttan aldın, bu ülkeye sahip çıktın ve bizi mahçup ettin.

Ellerinden gelse birbirlerini bir kaşık suda boğacak olan kulüplerin arasındaki ender bağlardan biriydin ve bu dünyadayken dokuduğun bu ağları ebediyete göç ettiğinde daha da güçlendirdin.  Zira tüm kulüpler birbiriyle yarıştı senin taziye mesajın için ve bugün aynı hüzünlü duyguları paylaştı tüm takımların taraftarları.

Senin üzerinde çubuklu bir forma olsa da aslında sen futbolun ortak paydasıydın.

Senin bize verdiklerine biz ancak bir kaç küçük ödül, arada sırada yapılan ziyaretler, bir de naçizane heykelle karşılık verdik; devede kulak misali.  

Fenerbahçeli olmanla Fenerbahçeliliğe, centilmenliğinle futbola, tavazun ve sevgi dolu yüreğinle insanlığa değer kattın.

Bugün hiç bir söz yetmez seni anlatmaya. Senin için yazılmış tüm yazılar eksiktir. Yoğurtçu Parkı’nda babasının elini tutmuş yürüyen bir çocuk, senin heykelinin önünde babasına “babacığım, bu adam kim” diye sorduğunda ona verilecek en iyi cevap dahi gerçeğin ancak yarısı olacaktır.

Nasıl ki yapraklar dökülür toprağa karışır ve o topraktan yeni fidanlar çıkar, bugün seninle devrilen o koca çınarın karıştığı toprak da üzerinde senden feyz almış nice güzel fidanları yeşertecek ve ağaçları büyütecektir.

Biliyorum ki seni ebediyete uğurlamaya yüz binler gelecek. Eminim ki o gün etrafta her renkten atkılı insanlar olacak. En azından bir süre için sen – ben kavgası sona erecek, anlamsız kavgalar unutulacak ve işte o an senin yüzünde bir tebessüm belirecek.

Bundan en ufak bir şüphem yok ama yine de mekânın cennet olsun Lefter.

Artık bizimle aynı şehri paylaşmayacak olman burnumuzda bir sızı ve boğazımızda bir düğüm. Fakat bundan sonra her futbolcunun terlettiği formada, kendi takımını sevip diğerlerini sayan her taraftarın salladığı atkıda ve futbola mekân olan her stadın çimlerinde olacağını bilmek de bir o kadar önemli içimizdeki futbol ateşinin sönmemesi için.

Bize hakkını helal et büyük insan ve huzur içinde yat!      

http://twitter.com/cannizamoglu

can.nizamoglu@gmail.com

    

 
Toplam blog
: 788
: 1417
Kayıt tarihi
: 11.11.07
 
 

Çoğu çocuk gibi ben de futbolcu olmak istedim, olmadı. Bu oyundan kopmamak adına üniversite yılla..