Levent Kırca ve Ezberci Muhalefet

Muhalif olmayı bir yaşam biçimi olarak benimseyen insanlarla muhalif olmayı yanlış anlayanlar birbirine karışmış durumda… Muhalif olan insanlara iktidar taraftarlarının şüpheyle bakması ve hatta onlardan nefret etmesine neden olan kötü bir muhalif duruş şekli var. Muhalif olmak aslında insan üzerinde her türlü baskı kurumunun karşısında olmak demektir. Karşısında olduğumuz görüşü şiddet yoluyla ortadan kaldırmayı hedeflemiş odakların yanında yer almak demek değildir.

Bunun farkında olmayan insanların da “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diye ortalıkta bağırarak ‘muhalif’ eylemler yapması akıl alır gibi değil. Birinin askeri olarak demokratik bir muhalif hareket geliştiremezsiniz.

Levent Kırca işte tam da bu noktada yer alıyor. Radikal’de yayınlanan haberi aynen aktarıyorum.

Levent Kırca, Anamur Kaplan Düğün Salonu'nda Ergenekon ve Balyoz davasında tutuklu komutan, milletvekili ve gazetecilerin hapis hayatı ve ailelerinin yaşadıklarının anlatıldığı 'İçerdekiler' oyununu sahneye koydu. Oyunun bir sahnesinde Silivri Cezaevi'nde bulunan Ergenekon davası sanıklarının köle muamelesi gördüğünü ileri süren Kırca, elinde silahla gelen kişiyi göstererek, “Teröristlere her şey serbest, onlar başbakanın arkadaşı. Bunlar teröristlerle işbirliği yapıyor. Açılım bu kadar basit” dedi.

Kırca, oyunda cezaevine gelen bir tutuklu yakınının kravatındaki Atatürk resminden dolayı içeri almayan bir gardiyan rolünü üstlendi. Kırca, aynı sahnenin ilerleyen bölümünde elindeki 50 lirayı gösterip 'Paranın üzerindeki Atatürk resminin kalkacağını onun yerine ata binmiş BOP Eş Başkanı olacağını' öne sürerek, “BOP Eş başkanı ata binmiş ağzında köpükler akan at şahlanmış, ağzı köpüklü, gözünde de tezek var” dedi.

İktidar savaşı içinde bir tarafı tutarak muhalif olunmaz. Muhalif olunacaksa bu sistemin komple karşısında olarak olur. Öteki türlü bir takım taraftarlığından öteye gitmez.

Öte yandan ülkenin kanayan yarası Kürt meselesinin çözümü için atılan adımları baştan aşağıya karalamak ve dümdüz bir mantık geliştirerek bugüne kadar çözülmeyerek büyük hata yapılmış sorunun çözümü için diyalog kurulmasını teröristle işbirliği olarak görmek yanılgının daniskası olarak görülmeli…

AKP Kürt meselesinin çözümü konusunda ne kadar samimidir, tartışılır. Ancak bugüne kadar Kürtçe şarkıdan bahsetmek bu kadar zorken şimdi söylenebiliyor olması atılan adımlar sayesinde… Bugün Kürtçe şarkılar söylendiğinde rahatsız olanların bu milliyetçi reaksiyonları da bize turnusol kâğıdı vazifesi gören bir döneme girdiğimiz gösteriyor. Geçmişten beri demokratmış gibi görünenlerin gerçek yüzünü trajikomik bir biçimde AKP sayesinde görüyoruz.

Oyundaki bu mesajlar hiçbir derinliği olmayan, analizden yoksun, meseleyi kavrayamamış herhangi bir vatandaşın sözleri olabilirdi. Ama ömrünü ‘muhalif’ olmaya adayan bir adamın böyle sözler söyleyerek konuya yaklaşması, muhalif olmanın kötü bir şey olduğu izlenimi vererek sokaktaki vatandaşta olumlu çağrışımlar uyandırmayacaktır.

Sonuçta yeni bir şey söylemek lazım… Ve bir sorunun çözülmesi için çalışan muhalif olduğumuz iktidar partisi diye çözümün önüne set kurmamak lazım… 

http://www.twitter.com/dgnozcn

doganozcanbando@gmail.com