Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Eylül '15

 
Kategori
İlişkiler
 

Leylam

Leylam
 

Büyük üstad, rahmetli Neşet Ertaş'ın çok özel bir eseri vardır dinlediğim - Yazımı Kışa Çevirdin.

Her dinlediğimde bambaşka yerlere götürür beni bu eser. Üstad bağlamayı dillendiriyor, yürekten çıkan dokunuşlarla. Her notaya vuruşta, tele her dokunuşunda önce sol yanımı işgal eder, sonra da bütünümü teslim alır benim bu şarkı.

Şarkının sözlerinden anlaşılıyor tellerin neden ağladığı:

''Yazımı kışa çevirdin,

Karlar yağdı başa Leylam.

Viran oldu evim yurdum,

Ne söylesem boşa Leylam.''

diye başlıyor eser. 

Hikayeyi de az çok biliriz. Eşi Leyla Hanım ile tanışır üstad. İlişkileri evliliğe gider. Ancak babası rahmetli Muharrem Ertaş razı gelmez bu duruma. Baba- oğul arasında karşılıklı atışmalar dizelere, sazlara, sözlere dökülür. Üstad yine de aşkının peşinden koşar. Evlenirler ve çocukları olur. Ancak mutluluk günden güne azalır. Bir gün gelir, ayrılık kapıyı çalar. Leyla Hanım gider. Neşet Ertaş ise içindeki yangını artık bağlamasının tellerine dokunarak anlatır.

Leyla gitmiştir artık...

O büyük aşk gitti...

Eserin ikinci kısmında şöyle büyüyor yangın:

''Her an gözümde perdesin,

Nereye baksam sen oradasın.

Mevlam ayrılık vermesin,

Gökte uçan kuşa Leylam.''

Ayrılığın verdiği sancıyı, sadece gerçek duygularla o kutsal sevgiyi yaşayabilenler anlar. Gece gündüze karışır. Gündüz bir anda gece olur; zifiri karanlıkta gibi dolaşır insan. Gecenin bir yarısında uyanır. Camdan baktığında ışıldayan bir yıldızı Leyla'ya benzetir. Öylesine ışıldar ki o yıldız, Mecnun gibi konuşur onunla kısık bir sesle. Adı dilinde ezber olmuşken Leyla'nın, gördüğü herkese gayri ihtiyari Leyla diye hitap etmesi muhtemeldir geride kalanın. O sancı kötüdür, düşmana dahi vermesin Allah. Sigara içmediğin halde ciğerlerin dolar, yanmaya başlar içten içe. 

Eserin üçüncü kısmı da bunu anlatıyor aslında:

''Yardan ayrı kalmak ölüm,

Söyle ne olacak halim?

Böyle kader, böyle zulüm,

Gelir garip başa Leylam.''

Bu eser benim için çok özeldir. Anlatamayacağım kadar özel hem de. Ustanın bu ve diğer eserleri bizim kültürümüz için büyük bir mirastır bence. Yazımı Kışa Çevirdin , Hata Benim , Kendim Ettim Kendim Buldum, Evvelim Sen Oldun Ahirim Sensin... gibi eserler Leyla'nın ayrılığıyla çıkmış hep.

....................................................................................................................................................

Ayrılıklarda, biri gidendir; diğeri kalan. Şiirlerde, kalan yazandır; giden okuyan. 

.....................................................................................................................................................

Ayrılık üzerine çok şey yazılıp, söylenmiş. Evet; boğazdaki aynı düğüm, ayrı ayrı kelimelerle anlatılmış karşılaştığımız her bir eserde. Zordur ayrılık; giden, kendi gerekçeleriyle tek taraflı vicdan rahatlığını yaşarken, kalanı anlamak için yazılan eserleri okumak, dinlemek gerekir belki de. 

Ustanın dediğini yine tekrarlayalım; ayrılık sancısını iyice anlamak için: 

''Mevlam ayrılık vermesin, gökte uçan kuşa Leylam...''

https://www.youtube.com/watch?v=x2C3sk8kNe4

 

 
Toplam blog
: 70
: 689
Kayıt tarihi
: 08.10.14
 
 

YTÜ, Kimya Yüksek Mühendisi... Kağıtlar yetmiyor yazmaya... "Daha bitmedi! ..