Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Nisan '11

 
Kategori
Eğitim
 

Libya'da neler oluyor?

Libya’da neler olduğunu öyle çok uzun boylu düşünmeye gerek yok, olup bitenler hemen herkesin malumu…
Libya’ya demokrasi geliyor, olup biten sadece bu, başka bir şey değil.
Şimdi içinizden böyle demokrasi mi gelir? Türünden fikirler geçtiğini iyi biliyorum ama işin kuralı bu, emperyalizm demokrasisi ancak bu şekilde geliyor…
Ülke içinden bir kesim, çeşitli yollarla siz bunu para, silah, lojistik destek, artık nasıl anlarsanız anlayın harekete geçirilir.
Yani daha açıkçası isyan ettirilir, sonra da o ülkenin devlet güçleri isyanı bastırmaya kalkınca…
Senaryonun geri kalan kısmı uygulanır.
Daha önce defalarca yaşandığı için olabilecekleri bu günden kestirmek de mümkün oluyor…
İlk olarak çeşitli desteklerle isyan ettirilen kesimlerin çağrısı üzerine, BM ‘den karar çıkarılır. Sonra da önce hava sahasında o ülkenin uçaklarına uçuşun yasaklanması, ne dersiniz birazcık tanıdık geliyor mu?
Sonra çok hızlı bir şekilde bombardıman…
Ardından da kara harekâtı…
Onun peşinden de olabilecekleri de söyleyim isterseniz: isyan ettirilen kesimlerin bulunduğu yerler başta olmak üzere ülke birkaç parçaya ayrılır.
Diyeceksiniz ki ya sonra…
Sonrası ülkenin tüm milli şirketleri en kısa sürede yabancıların eline geçer.
Petrolu ise çokuluslu şirketlerin tekeline bırakılır.
Ülke artık kendi kaynakları üzerinde denetimini yitirmiş, sömürge bir konuma getirilmiştir.
Hem zaten ülkeye müdahale eden, adına çokuluslu güç falan gibi egzantrik isimler takan ülkelere bakın, hemen hepsi, neredeyse birinci dünya savasından bu yana dünyayı aralarında paylaşarak kaynaklarına el koymayı hedefleyen ülkeler arasındadır…
İngiltere
Fransa
İtalya, bir de daha sonra sahneye çıkan ABD…
İkinci dünya savasında durum çok mu farklıydı…
Kesinlikle değil, yine önemli kısmı bu sayılan ülkelerden oluşmaktaydı.
Sovyetler Birliğinin yıkılmasıyla dünya tek kutuplu hale gelince işte yine bu adı gecen ülkeler bu kez insani yardım, demokrasi, özgürlük gibi kavramlarla hedef ülkelerdeki halkları “kurtarmak” amacıyla müdahale etmektedirler.
Ve artık karşılarında buna karsı çıkabilecek herhangi bir güç de bulunmamaktadır.
Aslında tüm bunların gerçek nedeni BOP’ dur
Amaç dünya enerji kaynaklarına el koymak, denetimleri altına almaktır.
Ve işin ilginci, biz bu senaryoyu ilk kez izlemiyoruz.
Daha önce benzerini değil hemen hemen aynısını Irak’ta, Afganistan’da, birçok ülkede gördük…
Müdahalede başı çeken ülkelere baktığınızda bunların aynı zamanda bugün Irak’ta da üslenen çok uluslu petrol şirketlerinin sahibi ülkeler olduğunu da pekâlâ görürsünüz.
Bu arada işin bir başka yönüne gelince…
17 Mart günü BM Güvenlik Konseyi Libya’ya yaptırımları görüşmek üzere bir araya geliyor bilindiği gibi Güvenlik Konseyinin 15 üyesi bulunmaktadır.
Bunların 5 tanesi daimi, 10 tanesi de geçicidir.
İşte bu 15 üyenin 10 tanesi evet oyu veriyor, geriye kalan 5 tanesi de çekimser kalıyor…
Demem o ki bu 5 daimi üyeden 1 tanesi bile bu yaptırımları veto etmiş olsaydı bu müdahale olamayacaktı.
Yani buna sessiz kalıp sonradan kaygıyla izliyoruz falan gibi açıklama yapan ülkeler var ya onlar için de söylüyorum.
Asıl amaç ulus devletleri yıkıp onları küresel sermayenin hizmetine açmaktır.
İnsan hakları vs gibi kavramlarsa onlar da sadece ve sadece minarenin kılıfıdır, başka bir şey değil

24–03–2011
Nusret KEBAPÇI 

 
Toplam blog
: 207
: 398
Kayıt tarihi
: 07.07.06
 
 

Ben Ankara'da yaşayan kendi halinde okur yazar  bir öğretmenim...     ..