Lütfen bizim için kavga etmeyin!

Psikiyatri Uzmanı Dr. S. S. Aslanın, okuduğum bir yazısında: “Mevsim değişikliği nedeniyle doğada meydana gelen olaylar, insanların psikolojilerinde büyük ölçüde etkili olur. Özellikle sonbahar ve kış aylarında bu etki daha belirgindir. Ağaçların yapraklarının sararması ve dökülmesi, yağan yağmur veya kar sanki doğanın ölümünü çağrıştırır. Bu çağrışım insanın ruhsal yapısında da aynı etkiyi gösterir,” vs vs. diyor ve değerli bilgiler veriyor.

Son olaylar ve güncelere bakıldığında, Televizyonda siyasilerin birbirleriyle laf dalaşına girmeleri ve kitleleri kendi doğrularına göre yönlendirmeye çalışmaları, uyum ve hoşgörüden her geçen gün biraz daha uzaklaşmaları, ekmeğinin peşinde koşuşturan insanları biraz daha karamsarlığa itiyor.

Bilgisayarlarının başında eli klavye tutan insanların, gazete köşelerinde veya sanal ortam da paylaştıkları da maşallah ülkemizin geleceğini yönlendiren siyasilerin sergiledikleri olumsuz tablodan, pek bir farklı tarafları yok. Sesi çıkanların sesi çıkmayan insanlar üzerine serpiştirdikleri bu ölü toprağının mantığı nedir?

Doğruları söylüyorum iddiası ile halkın psikolojisini bozmaya çalışan insanların bu kadar sertleşmesi, restleşmesi kendi çıkarları için değil de kimin içindir? Lütfen bizim için kavga etmeyin! Lütfen kendi psikolojiniz ile gözümüze ayna tutmayın!

 &&&

Unutmamalı ki evlerimizi bahçelerimizi süsleyen ve mis gibi kokular saçan çiçeklerimizin tohumları kış aylarında atılır. Yani kış ayları bizlere sadece ölümü ve olumsuzluğu değil yeniden doğuşu da hatırlatır ve onun için çok çalışmamız gerekir.

Toprağı harmanlayıp gübrelemeli o mis gibi birbirinden güzel çiçeklerin tohumlarını ekmeliyiz. Toprağımızda çıkan ayrık otlarından kurtulmalıyız! Tıpkı çiçek tohumları gibi: toplum olarak anlaşamadıklarımızı da toprağa gömmeli, anlaşabildiklerimiz ile yola devam etmeliyiz!

Zamanı geldiğinde anlaşabildiklerimizin, toprağa gömdüklerimizden daha değerli olduğunu görürüz. Tabi ki asıl amaç bu olmalı; ancak çoğunluğun içinde, kimliği belli veya belirsiz seyyah insanların özellikle birilerini ötekileştirmeye gayret göstermesine seyirci kalırsak; toprağın üzerindeki değerlerin de yavaş yavaş kaybolduğunu görürüz!

Arsız olan bitkilerden bahçelerimizi arındırmalıyız! Her birimizin bahçesinde birbirinden güzel çiçekler olmalı. Tohumlar, çiçekler komşular arasında takas edilmeli. Akşam çaylarına gidip sohbet edilmeli.

Ben bu kış toprağımı harmanlayıp gübrelemek ve çok sevdiğim şebboyları ekmek istiyorum. Geçen yıl o kadar çok kişiye dağıttım ki bu sene de gelenleri boş çevirmek istemiyorum.

Umut ediyorum ki bütün insanlarımız, bahçesindeki, olmadı saksısındaki toprağını havalandırır, gübreler yeni tohumlar eker. Ağaçları budar, verimsiz olanları kaldırır atar. Yeni dönemde kameriyenin altında çayını yudumlarken toprağın altından çıkan "Tüm" güzellikleri doya doya yaşar...

M.Talip Girgin