Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Ekim '09

 
Kategori
Güncel
 

Makama saygı...

Makama saygı...
 

Cumhurbaşkanı Meclis'e girerken askerler ayağa kalkıyor ama Baykal ve CHP milletvekilleri kalkmıyor.


KİŞİYE OLAN SAYGISIZLIK, O KİŞİNİN İŞGAL ETTİĞİ SAYGIN MAKAMA DA SAYGISIZLIĞI GEREKTİRMEZ..

Büyük Taarruz'dan sonra Atatürk'ün, esir edilen Yunan Orduları Komutanı General Trikopis'e ve İzmir'de kalacağı eve girerken ayakları altına serilen Yunan bayrağına olan saygısını hepimiz biliriz...

Kısaca hatırlatayım...

1- Birinci ya da İkinci İnönü Muharebesi'nden sonra muharebe sahasını dolaşan M.Kemal, yerde yatan bir Yunan askerinin elindeki Yunan bayrağını görünce, yanındaki askere "Al o bayrağı yerden çocuk" der...

2. İzmir'e girişinde ise, misafir olacağı evin kapısından girerken, İzmirli hanımlar tarafından dikilen bir Yunan bayrağı, üzerine basıp geçsin diye M.Kemal'in ayakları altına serilir....Bunun gerekçesi de, Yunan Kralı'nın aynı eve girerken Türk bayrağını ezip geçmesidir...

M.Kemal, "O geçmişse hata etmiştir. Bir ulusun bağımsızlık simgesi oloan bayrak çiğnenmez. Ben onun yanlışını tekrar etmem" der ve bayrağın yerden kaldırılmasını ister.

3. Başkomutanlık Meydan Muharebesi'nde esir edilen Yunan Orduları Komutanı General Trikopis, M.Kemal'in huzuruna çıkarılır. M. Kemal esir generale aynen şunları söyler : Üzülmeyin general, siz vazifenizi yaptınız...Size karşı büyük hürmet hissi besliyorum. Burada kendinizi esir addetmeyin. Misafirimizsiniz. Yakında her şey düzelecek. Buyurun istirahat edin."

Bunları neden yazdım?

M.Kemal'in, yabancı bir bayrağa ve ülkesini işgale yeltenen bir ordunun komutanına karşı gösterdiği bu saygı, onun saygınlığını ulauslararası boyuta taşımıştır... Atatürk'ün gösterdiği bu saygı, O'nun Yunan bayrağını ve Yunan komutanını sevmesine bağlanabilir mi?

Peki, Atatürk'ün bu saygın tavrı ile, Atatürk'ün partisine mensup olmakla övünen Deniz Baykal ve onun güdümündeki milletvekillerinin, Atatürk'ün işgal ettiği bir makamda Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni temsil eden bir cumhurbaşkanına, (1 Ekim 2009, Yeni Yasama Yılı açılışında) Meclis'te karşı koydukları saygısız tavır hiç benzeşiyor mu?

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Meclis salonuna girerken, komutanlar dahil bütün Meclis üyelerinin ayağa kalktığı bir anda, Deniz Baykal ve CHP milletvekillerinin yerlerinde oturmaları hiç ama hiç yakışık almadı...

Biraz empati yapalım... Çalıştığımız özel ve kamuya ait iş yerlerinde, amirlerimizi sevmesek dahi, bir görüşme için odamıza geldiğinde yerimizden kalkıp buyur etmez miyiz.? Bu tavırın, ona olan sevgi ya da sevgisizliğimizle veya ona olan kişisel saygı ya da saygısızlığımızla hiçbir ilgisi yoktur. Bu tamamen, onun işgal ettiği makama karşı göstermemiz gereken kurumsal saygının bir gereğidir...

Benin yazdığım bu bloğun da, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü sevip sevmememle ya da ona kişisel saygım ya da saygısızlığımla hiçbir ilgisi yoktur...Benim saygım, kişi olarak Abdullah Gül'e değildir; benim saygım Türkiye Cumhuriyeti Devletin'ni temsil eden saygın bir makamadır.

Bloğumun son cümleleri şunlar olsun: Kişiye olan sevgi saygısızlığın, o kişinin işgal ettiği saygın makama da aynen yansıtılması, hiç ama hiç doğru değildir. Kişisel saygısızlık başka, kurumsal saygısızlık başkadır.

cdenizkent

________________ :

NOT : Yukarıdaki tarihi bilgileri bir kaynağa dayandırmak zamanım olmadı. Ancak bunları, öğrencilik yıllarımdan beri öğretmenlerimden duymuşumdur. Ama, Ruşen Eşref Ünaydın'ın kitaplarında ya da General Trikopis'in anılarında belki bulunabilir.

 
Toplam blog
: 979
: 1425
Kayıt tarihi
: 11.12.07
 
 

İstanbul doğumluyum. İlk, orta ve lise öğrenimi İstanbul'da tamamladım. İstanbul Üniversitesi'nde..