Manda yuva yapmış söğüt dalına... (Mısırdaki darbe mi değil mi? Sana ne?)

Açın televizyonlarınızı, kızın ya da kızmayın beğenin ya da beğenmeyin açın artık, alın elinize bir gazete yandaş olsun olmasın az satılıyor çok satılıyor fark etmez alın ve görün; Gündemleri bomba gibi…

***

Son yüzyılın ülkemizde görülen en büyük halk hareketi hala sürüyor, eylemciler eylemlere katılanlar doktor hemşire gazeteci aydın hiç fark etmez, polis tarafından yakalanıyor tutuklanıyor ve suçu var ya da yok eyleme katıldılar veya eylemcilere destek oldular ya, fişleniyorlar…

***

Halkın göz bebeğimiz dediği bendenizin ise ülkenin en büyük “anonim şirketi” dediği Meclisten olmadık zamanlamalarla bir takım düzenlemeler ve yasalar geçiveriyor. İçeriğine bakın sadece kendilerini ve bir takım çıkar guruplarını rahatlatan kararlardır görürsünüz…

Muhalefet ise teravih namazına giden AKP’lilerin yokluğunda bir maddeyi iptal ettiriyorlar “oy” çokluğu(?) ile…

***

Başbakan tamamen kendilerinin kontrolünde olan bir sendikanın toplantısında konuşuyor;

Eğer samimiyseniz gelin Anayasa çalışmalarında bugüne kadar ortak kararı alınan 43 maddeyi hemen geçirelim meclisten, diyor. Anayasa mahkemesinden ve Cumhurbaşkanından geçeceğinden öylesine emin ki. Ve sendika(?) üyelerinin alkışları inletiyor televizyon ekranlarını; içlerinden bir tek babayiğit çıkıp da bu nasıl Anayasa çalışmaları kör topal diyemiyor.

Neymiş efendim mutabakatı sağlanan 43 madde geçsin sonrasına bakarız…

Televizyon kanalını çeviriyorum karşımda dünyadan bir haber kanalı ve “manda yuva yapmış söğüt dalına, yavrusunu yitirmiş de gördün mü” türküsü çıkıyor, bir taraftan gülüyorum bir taraftan da iktidara resmen acıyorum…

Eğer bugün iktidarı ile muhalefeti ile bağımsızları ile bu 43 madde gerçekten gündeme gelir ve kabul edilirse inanın bu ülkenin bittiğini gösterir…

Seçtiklerimizin, seçtiğimiz sandıklarımızın mecliste nasıl yuvalandıklarını gösterir mandanın söğüt dalına yuva yapmaları gibi…

***

Ve en önemli iki konu (?) herkesin ağzında; Birincisi Mısır daki darbe mi değil mi?

Mısır halkı Tahrir meydanında toplanmış; bir yıl önce ABD tarafından önüne koyan muhafazakâr İslamcı bir zatı seçmenlerin sadece üçte birinin katılımı, katılanlarında sadece % 27oyuyla seçilmiş bu zatın dayattıklarına itiraz etmiş ve orduyu göreve davet etmiş,

Mısır Ordusu da davete icabet etmiş ve en ufak bir karşı koymak olmadan yönetime el koymuş, bunun neresi darbe…

Velev ki darbe “sana ne” kardeşim sana ne, senin ülkende hala halk sokaklara dökülüyor hala ölen gençlerimiz var ölü sayısı 5 e çıkmış hiç mi önemi yok…

Eylemdekiler sokaktakiler evlerinin pencerelerinden tencere tava çalanlar muhalefet liderleri bas bas bağırıyorlar ülkede “diktatörlük” ve “bir diktatör” var diye…

Neymiş efendim Mısır daki darbe mi değil mi? Lanet olsun sana ne! Eğer bir diktatör varsa halimiz nicedir hiç mi önemi yok?

***

İkinci konu resmen terör reklamı; PKK da görev değişikliği, resimler analizler İmralı’ydı mektupla yönetim değiştirme gücüydü falan almış başını gidiyor. Ekranlarda kadın teröristler, ellerinde silahlar askeri eğitim tarzında gösterileri…

Görev değişikliği yapılan bir adamın ise resmen ve açık açık tehditleri var her haber saatinde…

İnanın kendileri isteseler bu kadar güzel “reklam” yapamazlardı…

Ülkenin özgürlüğü demokrasisi güvenliği bir terörist gurubunun eline geçmiş, doğu ve güney doğu için alınacak kararlar uygulanacak projeler on dört yıldır bir adada hapis olan adamın ağzından çıkacaklara kalmış, onlar kimseleri takmamış kendi teşkilatlarını bile kurmuşlar,

Yerleri belli adresleri belli güçleri sayıları da belli ama ne iktidardan ne de TSK den “tık” yok…

TSK ve MİT bu terör grubu karşısında tamamen aciz duruma düşürülmüş, Türk askeri resmen üç beş çapulcu terörist karşısında yenilgiye uğratılmış, hiç kimsenin umurunda değil olmadığı gibi TSK ni bu hale düşürenlerin yüzlerinden en ufacık kızarma utanç belirtisi bile yok…

***

Ve cari açık, son yılların en büyük rekoruna imza atıyor. Dolar neredeyse 2.00 TL olmak üzere altın birilerinin keyfine bağlı emme basma tulumba görünümünde, darphane bastı indi basmadı çıktı grev vardı çıktı Kraliçe geldi düştü…

Cari açık ülkenin en büyük borç batağıdır, ödenmesi de mümkün değildir. Hani bilmem kaç milyar dolar döviz rezervimiz vardı hani ülkenin IMF e borcu ödenmişti, palavralarına karnımız tok…

***

Lanet olsun, memlekette yüzlerce sorun var kafa kurcalayan, hala bitmeyen dayatmalar inatlaşmalar ötekileştirmeler var ama gündem de Mısır da darbe mi oldu olmadı mı, PKK örgütünde yeniden yapılanma ve Apo’ya özgürlük çağrıları…

***

İşte Manda yuva yapmış söğüt dalına türküsünde olduğu gibi adam ortaya yeni bir olay atıverir ve ülkeniz dışında olan olayları öylesine gündeme taşır ki ne yaptığınız eylemlerin adı kalır ne de ölenlerin ne için öldükleri ve öldürüldükleri…

Manda nasıl çıkmış dala nasıl yuva yapmış, yavrusunu niye yitirmiş düşünür durursunuz, eğer hala sabrınız taşmamışsa…

***

Değerli dostum Mehmet Salih Erzin’in dediği gibi; “Deveye diken bu millete söven yaranırmış…”

Oysa artık bu deyiş bile değişti; deveye seven millete diken(?) oldu…

Yine bir büyük usta ve değerli dost Mustafa Şimşek’in dediği gibi “enseyi karartmayalım” abi, görecek ne varsa eğer ömrümüz de yeterse yaşayarak göreceğiz nasıl olsa, bekleyelim…

Bu sıcak ve mübarek günde yüzünüzden gülücük sofralarınızdan lezzet asla eksik olmasın efendim…

Erdoğan ÖZGENÇ