Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Şubat '16

 
Kategori
Eğitim
 

Matematik Bilimi

Matematik Bilimi
 

 

ANALİTİK DÜŞÜNMEK, KANDIRILMAMAK İÇİN NE BİLMEK GEREK

BU ÜLKEDE MATEMATİK

 

Matematiksel zekâya sahip olmak gerçekten önemlidir. Öyle olmasaydı, dünyanın en önemli şirketleri matematiksel zekâ sahibi insanları çalıştırmazlardı. Dolayısıyla, para eden her bilginin matematiksel zekâdan geçtiği söylenebilir.

Toplumda matematik konusunda ilkokul yıllarından başlayan, ya da yanlış eğitim sonucu başlatılan toplumsal korkuya dönüşen bir korkudur aynı zamanda matematik. Bu yüzden, matematik konusunda herkes önce zor olduğu konusunda öncelikle hemfikir olduğundan toplumsal olarak bir kâbusa dönüşür. O yüzden basit matematiksel kuramlar, kurallar insanlara öğretilmez, öğretilemez. Nasıl öğretilsin ki? Zor ya. Çok zor matematik.

Aslında matematik birçok bilimin temelidir. Matematik binlerce yıllık teorilerin doğru öğrenilip uygulanmasıdır. Anca bizler toplum olarak kendi kendine öğrenmeyi başarabilen bir toplum olmadığımız için ya da öyle bir eğitildiğimiz için veya işimize öyle geldiği için sürekli bocalar dururuz. Hâlbuki matematik; tarihi doğru yorumlamayı öğretir, menfaati doğru olarak tayin eder, yenilen kazıkların bileşkesini ortaya çıkararak, insana der ki; “ bak böyle yapmaya devam edersen, bu kazıklardan daha çok yiyeceksin,  daha fazla kazık yememek için bu kişileri hayatından çıkar.” Matematiğin faydaları sadece bu kadar mı? Elbette hayır. Matematik insanları, tarihi de en iyi şekilde yorumlamana yardımcı olur. Kimi zaman siyasetçileri de. Bu basit bir toplama çıkarma olayıdır aslında ama çoğu zaman kimse bunu fark etmez. Söz gelimi matematiksel zekaya sahip bir toplumda analiz yeteneği mükemmele yakın olduğundan, o toplumda sahtekar siyasetçiler, sahtekarlar dolandırıcılar iş bulamaz. Dolayısıyla herkes zorunlu olarak dürüstlüğü tercih etmek zorundadır. Çünkü orda sebep sonuç ilişkisi önemlidir. Birine gitseniz deseniz ki,“elimde bir doları yüz dolara çeviren bir makine icat ettim bana bir dolar ver sana yüz dolar yapayım” Böyle bir teklife verilecek cevap; “madem sende bu yetenek var, benden bir doları alıp ne yapacaksın, git döviz bürosuna yüz dolarını önce bir dolar yaptır sonra da yüz dolara çevir” olmalıyken böylesine basit bir tuzağa çoğu zaman insanlarımız düşmüş, düşmeye devam etmektedir.

Aynı şekilde insanlar matematik yoksunu olduğundan, siyasetçilerin dağıttığı paranın çoğu zaman haybeden bir para olduğunu düşünürler veya öyle düşünmek isterler. Hâlbuki para emek, sermaye üretim ve kar ilişkisinden kaynaklanan bir süreç sonucu ortaya çıktığını bilmek istemezler. Sabahtan akşama kadar oturan, hayatında bir gün olsun emek harcayıp da para kazanmayan birisinin kimin parasını veya emeğinin karşılığını kime verdiğini umursamazlar. İşadamı yatırım yapar, yaptığı yatırımın kara dönüşmesi için işçi çalıştırır ve oradan üretilen emek paraya dönüşür. Minik bir kısmı işçiye maaş olarak döner, geri kalansa hem işadamının koyduğu sermayenin geri dönmesini hem de vergi olarak belediyenin bedava ekmek dağıtabilmesini sağlar. Alkışı belediye başkanı alır. İşsiz baba kahvenin yolunu tutar, evin küçük erkek çocuğu sanayiye çırak olarak gider. Belediye ekmek dağıtır.  Başkan alkış ve oy alır.

Hâlbuki ekmeği dağıtan okulundan alıkonulmak zorunda olan küçük oğlan çocuğudur, kimse bunu görmez, göremez...

Neden görsün ki? 

İnsanlar, masallarla büyüler, hayaletlerle korkutulurlar, efsanelere inandırılırlar. Gerçekleri duymaktansa hayal aleminde umutla yaşamak, iyidir. Matematikse, tüm hayallere karşın gerçektir. Matematik bilmek, toplumsal mutluluğu azaltabilir, ne de olsa hayaller gerçeklerden daima daha güzeldir. Matematik ve pozitif bilimler ise çoğunlukla  insanlara gerçeklik sunarlar. 

 

 
Toplam blog
: 2271
: 163
Kayıt tarihi
: 15.10.14
 
 

Bugünün doğrusu yarının eğrisi, dost görünenler düşman ve herşey aslında zıddı olabilir. Büyük ih..