Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Mayıs '09

 
Kategori
Haber
 

Mazıdağı'nda vahşet ve yine acı

Mazıdağı'nda vahşet ve yine acı
 

Mardin'deki vahşet unutulmayacaktır.(Resim int.alıntıdır.)


Geceden itibaren Mardin – Mazıdağı arası yaralı ve ölü taşıyan ambulansların ve polis araçlarının siren sesleri kesilmedi

Mardin’in Mazıdağı İlçesi’ne bağlı Bilge köyünde nişan yapılan eve baskın düzenleyen maskeli ve silahlı kişiler çoğunluğu kadın ve çocuk 44 kişiyi öldürdüler. 6 kişi de yaralandı.
Mardin’e 40 kilometre uzaklıktaki 32 haneli Bilge Köyü’ndeki saldırı saat 21.30 sıralarında çapraz ateş şeklinde yapıldı.

Nişan yeri vahşet alanına döndüğünde, yaralıların yardım çığlıkları içinde saldırganlar, peşlerinden takip edilmemeleri için köydeki karşılaştıkları tüm araçların lastiklerine ateş açarak kaçmaya çalıştılar.

Çevrede duyulan silah sesleri köyde nişan olduğu bilindiği için normal karşılandı. Bilge köyünde çoğu korucu olan erkeklerin büyük bölümü görev nedeniyle dışarıda bulunuyorlardı.

Katliamın ardından Bakanlarımız, Bölge Milletvekillerimiz, Sivil toplum örgütleri, kamu kurum ve kuruluşlarının yetkilileri Mardin’e geldiler. Ölen ve yaralananların yakınları Mardin Devlet Hastanesinin önünde yaşanan vahşeti ve acıyı paylaştılar.

Bu olayda da ne yazık ki masum kadın ve korunmasız çocuklarımızın canları, yaşam hakları ellerinden alındı. Vahşetin boyutu isyan edilecek safhadadır.

Namus, töre anlayışı, kan davası, aile içi husumet, terör vs. sebep ne olursa olsun hiçbir açıklamanın haklılık payı yoktur. Böyle bir katliama neden gösterilemez.

İbadet edenlere, namazda secdede iken üzerlerine silah doğrultmanın, 3 yaşındaki çocuğu göğsünden vurmanın, 1 yaşındaki bebeği öldürmenin, eve kaçarken kadın ve çocuklara, pencere ve kapıdan çapraz ateş edilmesinin, hem de aynı aileden kişilerin bu vahşeti yapmasının korkunçluğu düşündürücü…

Cumhuriyet tarihinden itibaren var olan ve üzerine gidilmeyen bir sorun var, bu Mardin’de yaşanan feodal yapının sonucu ortaya çıkan sorundur.

5 Yıldır Mardin ilinde yaşadığım ve yakınlarımda olan kişilerden duyduğum, gördüğüm kadarıyla hemen her aile bir aşirete mensup ve çoğunda töre, kan davası var. Ancak, bu erkekler arasında yaşanıyor.

7 Ayrı medeniyetin buluştuğu bu güzel tarihi kente yakışmayan bir katliam maalesef. Mardin barışın, sevginin, dinler arası uyumun sergilendiği bir şehirdir.

Burada kadın-çocuk hakları , eğitim hakları yeterince verilmiyor. Öğretim okuldan daha çok görerek ve duyarak yapıla gelmiş; bu nedenle de kültürü, geleneği bu temel üzerine oluşmuş. Üniversite öğrencileri de dahil kitap okuma, kendini geliştirme alışkanlığı yok. Bunun yanında eğitimine devam etmek için çabalayanlar da var. Daha dün bir kız öğrenci öğretmenine yazdığı mektupla okumak için çareler aramıştı. Hepimiz üzülmüştük, ardından kaymakamın desteğiyle yatılı bölge okuluna gönderilen bu kızımız için sevinmiştik.

Mardin halkı sakin bir yapıya sahiptir, hırçın değildir, saftır. Kullanılmaya müsait olacak kadar iyi niyetlidir. Kadına saygılıdır, el kaldırmaz, çocuklarını dövmez. Öyle ki; kan davası konuşulan bir evde bulunan büyük kadın, ana, “Ben bu kişiye kefilim” dediği zaman olay biter. Kadınlar gerçekten değerlidir. Onlar kutsal analardır. Sadece eğitim hakları verilmemiştir. Bence bu da yine feodal yapının sonucudur.

Neden ne olursa olsun bu katliam Türkiye tarihine geçecek bir vahşettir. Ölen 6 çocuk, 17 kadın, 21 erkeğin ailesine başsağlığı ve sabır diliyorum.

Bize düşen bu toplumsal sorunda yapılması gerekenlerin ivedilikle yerine getirilmesini, Güneydoğunun coğrafyasından kaynaklanan eksikliklerin giderilmesini ve kalkınmanın el birliğiyle yapılmasını temenni ediyorum. Gelenek ve kültürümüzün güzelliklerinin yaşatılmasını; kötü gelenek ve adetlerin son bulmasını istiyorum.

Bu blog Milliyet.com.tr sitesinden 59 kez görüntülenmiştir

 
Toplam blog
: 103
: 1399
Kayıt tarihi
: 21.03.08
 
 

Hacettepe Ün. mezunuyum. Öğrencilik yıllarımda ve okulu bitirdikten sonra bir gazetenin muhasebe ..