Mehmet Ağar yargılanıyor muş!

9 Şubat 2009 tarihi önemli bir gündü.
Ne var ki dikkatlerden kaçtı.
Eski İç İşleri Bakanı Mehmet Ağar hakim karşısına çıktı.
Aradan geçmiş 12 koca yıl.
Dokunulmazlıklardı, pozisyonun gerekleriydi falan derken aradan geçen onca yıl sonunda Mehmet Ağar’ı hakimin karşısında görmek kuşkusuz ilginç oldu.

Neydi Mehmet Ağar’a yöneltilen suçlar?
Hemen hatırlatalım.

Cürüm işlemek için silahlı teşekkül meydana getirmek.

Susurluk kazasında ölen, Bahçelievler katliamıyla ilgili gıyabi tutuklu sanık Abdullah Çatlı'nın saklı bulunduğu yeri bildiği halde yetkili mercilere haber vermemek ve gizlenmesine yardım etmek.

Abdullah Çatlı ve Yaşar Öz'e silah taşıma izin belgesi vermek ve hususi damgalı (yeşil) pasaport verilmesini sağlamak suretiyle görevi kötüye kullanmak.

Meclis Susurluk Komisyonu Raporunda ise Mehmet Ağar’la ilgili şu saptamalar hayli dikkat çekici.

Susurluk kazasında Çatlı'nın üzerinde bulunan pasaport ve silahların Mehmet Ağar ve dönemin Özel Harekat Daire Başkan Vekili olan İbrahim Şahin'in talimatlarıyla ve bilgileri dahilinde verildiği.
Ömer Lütfü Topal'ın cinayet zanlıları üç polis, Ayhan Çarkın, Ercan Ersoy ve Oğuz Yorulmaz'ın gözaltında oldukları İstanbul'dan Ankara'ya nakledilmeleri ve yüzeysel bir incelemeyle serbest bırakılmalarının Ağar'ın talimatıyla gerçekleştiği.

Kendisini kuşkusuzki savunacaktır Mehmet Ağar.
Ve kendisine yöneltilen suçlamaları red edecektir.
Şüphesiz.
Ama bir dönem, bir takım olanaklardan yararlanarak hakim karşısına çıkmayan etkili şahsiyetleri, bu gün hakim karşısında görmek bir nebze olsun iç ferahlatıcı olsada, aslında temeldeki amaç, bir dönemin suç işlemiş unusurlarını aklama operasyonuna doğru bir sürecinde işlediği gerçeğidir.

Bilindiği gibi Mehmet Ağar bu ülkenin en kilit mevkiilerinde görev yapmış bir isim.
Emniyet Genel Müdürlüğü, hemen ardından Tansu Çiller’in A Takımının kilit ismi olup parlementoya girmek sureti ile İç İşleri Bakanlığı gibi önemli bir koltuğun sahibi oldu.
Aynı dönemde dikkat ediyoruz, birçok faili meçhule gitmiş cinayetler söz konusu.
Ve halen tartışmakta olduğumuz ve gündemimizin baş köşesine oturmuş olan bir dönemin faili meçhul cinayetleri ve provokasyona neden olan birçok olayın bu dönemlere denk gelmesi manidar bir durumdur.
Yine aynı dönemde Özel Harekâtçı polislerin dönem dönem yapmış oldukları konuşmalarda söylediklerine bakıyoruz ve hayretlerimize hayretler ekleniyor.
Hatırlarmısınız! Ayhan Çarkın denen özel harekâtçı bir polis memuru bin kişi öldürdüklerinden bahsediyordu.
Kanımız donmasında ne olsun.
Bir başka polis memuru olan Oğuz Yorulmaz ise Bursa’da bir kavga sonrasında öldürülmüştü ve annesi, “oğluma doksan kişi öldürttüler” diye feryadı figan eylemişti.

Safra temziliği!
Sanırım bu yargılama için söylenebilecek en yalın tanımlama bu olsa gerek.
Yargılanacak Mehmet Ağar.
Yargılanıyor!
Sonuç.
Herhangi bir ceza alır mı?
Bilinmez “mi”?
Bilinirde biz diyelim bilinmez.

Davaya müdahil olmak isteyenlerin talepleri mahkemece kabul edilmemiş.
Müdahil olmak isteyenlerin madur olmadıkları güya tespit edilmiş.

Garip bir durum.