Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Ocak '15

 
Kategori
Eğitim
 

Mehmet Erbil yazdı, Köy Enstitüleri ve Yurtseverlik

Mehmet Erbil yazdı, Köy Enstitüleri ve Yurtseverlik
 

MEHMET ERBİL ile birlikte


(Mehmet Erbil kitabını 10 Ocak 2015’te Payda yayıncılık Kızılay Ankara’da imzalıyor)

Sevgili Erbil;  Orada olmayı ne çok isterdim. Hani denir ya bazen gitmeseniz, görmeseniz de göz, gönül, kalp durur mu atar, heyecanla. Böylesine heyecan anlarını kendi gözlemimle arşivime, tarihe kaydetmek isterdim. Biraz erken olmuş, havada soğuk. Don var buralarda. Kar bir pamuk savruğu kadar yağdı. Biraz daha olsaydı vakit.  Kalbim orayı özledi.  Sizleri, Ulus'u, sevgili Ata'mı özledim . Heyecanım artıyor, durmadan. Gözlerim ışıl ışıl sevinç yakıyor, o anlara. Geçen gün Mahmut Makal  ve Naciye Hanımla görüştüm. Hem de öylesine tesadüfle. Şimdi Naciye hanımın yengesi Raşide teyze ile tesadüf buluştuk, haydi telefon açalım Ankara'ya dedik, konuştuk. Şimdi ben de bilemeyeceğim birden yakın aile bağlarını, ancak şu Naciye Makal'ın kitabı (Bindim Tütün Küfesine)bana yol gösterdi o aileye tanıklığımı. Diyorum ki, bir de heyecanım sanatoryum caddesine gideceğimiz yolu tutacağız. Öyle değil mi? Bir de Çankaya'ya sevgili Başkana gidelim randevu alarak. Gidecek pek çok heyecanlı yerler var, geldiğimde. Şimdilik biraz erken oldu, şu kitap imza gününüz. Olsun heyecanım orada ise. Yollar nedir ki? Yollar sizi bana bağlayan. Mahmut Makal sordu? Kitabı yolladı mı Erbil dedi, evet evet dedim . Ancak yakındır okuyacağım, yorumlarımı yazacağım, dedim. Elimde bir arkadaş getirdi. Tayfun Er'in Erguvaniler kitabı var. Türkiye'de iktidar doğanlar. İçinde ilginç yaşam kesitleri var. Gerçi daha benzer Soner Yalçın'dan okumuştum. Türkiye'de görebileceğimiz önde olan insanların yahudi, mason oldukları, yönettikleri. Dünyayı ötedir yönetmiyor mu yahudiler? O nedenle hemen kitabın ardından bir kitap daha var benzer, ancak şu imza gününe olay olan kitabınızı büyük bir zevkle okuyacağım. İmza anınız, geleceğe biriktirilecek olaylardır. Gün ve kişilere tarihe tanıklık edecek, ışık tutacaktır.  Sevgi ve selam dileklerimle.(N.K)

 

Sevgili Mehmet Erbil  Ankara’da oturur. Köy Enstitüleri sevdalısıdır. Hasanoğlan Köy Enstitüsü deyince belgeleri , görselleri ile tarihe, geleceğe ışık tutan, Mehmet Erbil’dir…

“Köy Enstitüleri ve Yurtseverlik”  kitabının içindeki parçaları yaklaşık tamamına yakın okudum diyebilirim, birkaç parça belki gözümden kaçtı mı bilmem?

Ancak kitabı dün gece oturdum saat geceyi aşmış 00.24, tekrar okumak, defalarca okumak, Köy Enstitülerini.

Elbette çok etkiliyor bir devrin tanıklığı, Cumhuriyet’in sarsılmaz inancını daha çok yükseklere çıkarmak köy- kent arasındaki uçurumu kapatmak , memleketi  Mustafa Kemal Atatürk’ün gösterdiği hedeflere ulaştırmak. İşte bunun en önemli  canlı tanığı Köy Enstitüleri.

Benim bu arada  Sevgili Erbil’in kitabından en çok heyecanla öğrendiğim ve etkilendiğim  şey Anıtkabir’de Hasanoğlan Köy Enstitüsü çocuklarının alın teri olduğudur.

Bu heyecanlı yeri biraz  açalım, kitabın sayfalarına dönelim;

Ali Şahin öğretmen duygulanır anlatır, “1948 yılında Anıtkabir inşaatına Hasanoğlan’dan trene binerek geldik. Azıklarımızı bir kuşak içinde belimize sarardık. Omzumuzda kazma küreklerle Ankara Gar’ından yürüyerek Anıtkabir inşaat alanına gelirdik. O günlerde “bayrak direği” gelmişti, Amerika’dan. Orada yaşayan bir Türk iş adamı kendi fabrikasında yaptırmış. Çevre henüz düzeltilemediği için yol yok. Bu nedenle bayrak direğinin dikileceği yere direği çıkarmayı başaramamışlar. Tepe olan bölümün yolu çok dik. Düzeltilmesi gereği var. Kamyonlar bu dik yokuşlu tepeye tırmanamamış. Yetkililer Köy Enstitüsü yöneticilerinden yardım istemiş ve belirli günlerde kafileler halinde Ankara’ya öğrenciler taşınmıştır. Onlar yapı konusunda eğitim aldıklarına hiç zorluk çekmemişlerdir. Bu çalışmaya gönüllerinde yer etmiş olan Atatürk sevgisi, iş yapma eylemleriyle pekişerek daha da güçlenmiştir. Çünkü onlar bilirlerdir ki, “şimdi sözden çok iş zamanıdır”,  öyle de yapmışlar yaparak, üreterek başarıya ulaşmışlardır. Yapı başı Mustafa Güneri  “800 kişi ile çalışmalara destek verdik.  400 kişi kazma, 400 kişi küreklerle geldik, demiştir. Ali Şahin öğretmen ise bayrak direğine kadar olan yolu düzelterek Hasanoğlan Köy Enstitüsü öğrencileri olarak biz yaptık. Bu yaptığımız stabilize yol bayrak direğinin yerine değin çıkarılabilmesini sağlamıştır” demiştir. Oluşturulan bu toprak yol, diğer araç, gereçlerinin de yapı alanlarına ulaşımın kolaylaştırmıştır.”

Köy Enstitüleri bir sevdanın, Cumhuriyet’in ürünüdür. Köy Enstitüleri’nin üstüne örtülen toprak Türk milletinin geleceğini ve çocuklarının üstüne örtülmüş bir topraktır.  Bu konuda çok şeyler söylendi, çok şeyler karalandı. Amaç karanlıkları açmak, yarasayı gecelere çağırmaktı. Karanlık neydi? Türk milletinin aydınlanacağı barış ve sevgi topraklarında , vatanını tekrar kuşatan bir akım ,kör bir bağ.Onun temsilcileri, yöneticileri, çıkarları, işbirlikleri idi.

Bugün Türkiye’nin geldiği yer, uzaklaştığı  sevgili Ata’sının Türk milletine armağan ettiği geleceğin yırtılan ilkeleri, amaçları. Yaşanan süreçler, acılar, savaşlar neydi? Kurtulan yurt toprakları, vatan yeniden millet. Bugün gidilen yol ne oldu?

Kitabın sayfalarına döner isem içinde neler  buldum;

Kitapta  Mahmut Makal’ın sıcak anlatımlarını önsözünü buldum. Çok heyecanlandım. Öyle akıcı, etkileyici, sade, sesi aydınlık,  özlem sevgi dolu.

Kitabın arka sayfalarında , “Yerkesik ve Naciye Makal’ı buldum. Biraz da Naciye ablanın Aksu’ya gidişinden söz açalım ; On bir yaşındaydım.  1942 Şubat’ının soğuk bir günü’nde ağabeyimle birlikte yaya, köyden Muğla’ya gitmek üzere yola düştük. Köy Enstitüsü’ne kayıt işlemi yaptıracak, sonra geri dönecektik. Birkaç ay sonra okuldan haber gelince okula gidecektim. Elimde çıkın, başımda bürüntü vardı. İlkokulu bitirir bitirmez “günahtır” gerekçesiyle başımı örtmüştü, b abam. Neyse yine bir kamyon yolculuğundan sonra, Antalya’ya, oradan doğruca okula, Aksu Köy Enstitüsü’ne geldik. Bizi idare odasına götürdüler. Güleç yüzlü, dazlak kafalı, insana insanca bakan bir adamın karşısına çıktık. Hoş beşten sonra bu adam, yitiririz diye paramızın bir kısmını aldı defterine yazdı. Adam haftaya gelip kendisinden harçlık almamızı, söyledi. Bir şeyler yazdı çizdi, sonra bir abla çağırarak beni ona teslim etti. “Bak Şehriye, ” dedi. “Bu küçük kızımız okula alışıncaya kadar yanından hiç ayrılmayacaksın”. Ambardan ölçüsüne uygun elbise al, yatağını  göster.”

İşte Enstitülerin, sıcak yuvaların, insan canları. Vatan evlatlarını aynı  ateşle yetiştiren. Hepsini saygıyla selamlıyorum.

Yazımda heyecan olunca birden kitabın sayfalarına daldım. Eminim sevgili Erbil bu heyecanımı görecektir. Yüzümün gülümsemesini.

Bir gök kuşağı alıp yolladı Mehmet Erbil. Yerkesik ziyaretlerinde bulundu. Ancak bir gün de Yerkesik sokaklarında dolaşalım birlikte.

Kitabın imza günü var 10 Ocak’ta. Bir daha belki fuarda. Hayırlı olsun. İnsan üşür mü bu havada. Üşümez. Ankara hala eksi 14 derece altında seyrediyor olsa da. Bu denli sıcak yuvanın o görkemli insanlarının içinde.  .

Mehmet Erbil kimdir? Hiç tarif etmeden onu Hasanoğlan Köy Enstitülerinin sevdasını hayatının, yüreğinin içine geçirmiş bir değerli yurtsever, ressam, bir sıcak güzel kalp , bir onurlu duruşun sahibi desek yeter .

Adıyaman’da 1948 yılında doğru. Resim eğitim Resim İş  Gazi Eğitim Enstitüsü’nde bitirdi. 1981 yılında görevli bulunduğu Ankara Hasanoğlan Atatürk Öğretmen Lisesi’nde açılan 100 yıl Atatürk Müzesi’nin açılışına üç yıllık bir çalışma ile katkıda bulundu. Anadolu’nun kırsal peyzajının  yaşam koşullarını şiirsel gerçekçi bir çizgi, anlatım  ile resimlerine,  yazılarına, araştırmalarına  taşıdı. 19 kişisel sergi açtı. Çok sayıda karma sergiye katıldı. Ankara’da kendi atölyesinde çalışmalarını sürdürmektedir.

Uzanıp giden yol sizi bana bağlayan Sevgili Naciye-Mahmut Makallar, tüm beraber bir arada sohbetlerini, toplantılarını heyecanla sürdüren emekçiler,gerçek  yurtseverler, siz Sevgi Mehmet Erbil  bu kalp heyecanlı,  sizinle imza gününde.

Sevgiyle selam olsun sizlere . Emeklerinize, nice güzel buluşmalara, birlikteliklere size ve sevgili ailenize nice sağlıklı yıllar ,birlikte buluşmalar diliyorum.

Panda yayıncılık üyelerine sevgilerimi, teşekkürlerimi  iletiyorum.

Saygılarımı yolluyorum hepinize.

 

Nabide KILINÇ   Yerkesik. 10 Ocak.2015

 
Toplam blog
: 642
: 524
Kayıt tarihi
: 19.07.08
 
 

Muğla'nın YERKESİK  beldesinde dünyaya gelmişim.  Yöremin o solunacak havasını, coğrafyasını çok ..