Merhum Özal'ın mezarında ne aranacak?

Türkiye Cumhuriyetinin bir cumhurbaşkanı'nın mezarının açılması ne anlama geliyor. Devletin bir numaralı insanının ölümü, yine devlet tarafından niçin sorgulanma ihtiyacı duyuluyor bunca yıl sonra.

Bu soruların cevabı Türkiye'nin  yine rahmetli Özal'ın başlattığı legalleşme süreciyle ilgilidir. İllegalliğin (derin devlet olmanın) normal sayıldığı, "devlettir ne etse yeridir" anlayışının silah zoruyla kabul ettirildiği bir döneme "darbe" vurmuş adamdı Merhum Turgut Özal.

Özal, vurduğu darbenin karşılığını aldı. Bir kere suikast düzenlendi kendisine...Ama sürekli olarak derin devletin medyasının hücumu altında siyaset yaptı. Bütün bu hücumlara rağmen akıllıca ve cesurca politikalarlarla meşru devleti işler hale getirdi.

Ne var ki, 1960 İhtilali ile devletin tüm sinir uçlarına yerleşen "darbeci zihniyet" Özalın peşini bırakmadı. Cumhurbaşkanlığından inip yeniden aktif siyasete geçmeyi planladığı bir zamanda Özal bir şekilde ortadan kaldırıldı.

Bu ölüme kimse "normal ölüm" demedi, darbeci destekçileri dışında. Halkın sağduyusu ve tarihi tecrübesi Özal gibi bir "halk adamı" nın öldürüldüğünden yana oldu hep.

Sonunda devlet de halkın kuşkusuna katıldı ve bugüne yani mezarın açılması noktasına gelindi.

Bugün bu mezardan ne çıkacak?...

İncelemeler ciddiyetle yapılırsa-ki yapılıyor- Merhum Özal'ın haince bir cinayete kurban gittiğini öğreneceğiz büyük ihtimalle...Onu, kurşunla vuramayanların "zehirle" vurduklarını göreceğiz.

Özal gibi, Türkiyeyi tarihi misyonu ile buluşturarak yeniden büyük bir devlet yapmak isteyen bir lidere, hem dışarıdan, hem içeriden düşmanlık edenler çoktu. Muhtemel bir "işbirliği" ile Özal'ın hayatına son verildi.

Refahyol Hükumetinin Adalet Bakanı Şevket Kazan'ın Özal ve Demirel'i karşılaştırırken söylediği şu söz çok hoşuma gider: "Demirel olduğundan çok fazla Müslüman görünür; Özal ise göründüğünden çok daha fazla Müslümandır"...Cümle tam böyle değilse de içerik olarak böyleydi Sayın Kazan'ın ifadesi...

Evet, merhum Özal, samimiyetle inanmış bir Müslümandı. Bu ülke için çok şey yaptı. Eğer yaşasaydı eminim ki, bugün hala uğraştığımız Kürt sorununu da çözüme kavuşturacaktı.

Ben, bu açılan mezardan gerçeğin çıkmasını diliyorum, bütün millet gibi...19 yıl sonra çürümüş bir cesetten ne bulacaksınız, diyen varsa onlara da sözüm şudur:

Nerden biliyorsunuz Özal'ın cesedinin çürüdüğünü...Belki de çürümemeştir. Eğer böyleyse bu bizi asla şaşırtmaz...

Umarım ne dediğimi anlamışsınızdır!

Bu vesileyle bir kere daha rahmet diliyorum Özal'a...