Mesut Özil olmak

Mesut Özil ülkemizde halen tartışılan bir isim olmayı sürdürüyor. Yaşama gözlerini açtığı ülkenin takımını seçmesi yüzünden birçok futbolsever tarafından eleştiriliyor hatta sevilmiyor dahi olsa da Mesut en iyi bildiği işi olan futbol oynamaya devam ediyor. Bu gayreti ve çalışkanlığı sonunda da Real Madrid gibi dev bir takıma transfer olmasıyla hayatında yeni bir dönemin başlangıcına imza atıyor. İster sevelim ister sevmeyelim, Mesut Özil bu genç yaşında büyük işler başararak yoluna devam ediyor ve bize de saygı duymak düşüyor.

Almanya doğumlu olan Mesut Özil, ekmek yediği ve hayatını sürdürdüğü ülkede yaşarken babasının memleketi olan Türkiye'den milli takım formasını giymesi teklifi gelince eminimki mutluluk duymuştur. Fakat gerçekleri göz önüne alırsanız Almanya'nın alt yapısından gelmiş ve Alman futbol ekolünün eğittiği Mesut'un Türk milli takımımızı seçmeyişini saygıyla karşılamamız gerekiyor. Ülkemizi ve futbolu sevmemize ve hatta başarıya aç bir ülke olmamıza rağmen Mesut'a kızma hakkımız yok. Neredeyse her turnuvaya katılan ve dünya yıldızları ile dolu olan Alman milli takımını seçerek son dünya kupasına giden Mesut, Türk milli takımımızı seçseydi bizler gibi ekran başında çekirdek çitleyecekti. Futbolu bizler yerel olarak düşünürken Mesut hayalini ve vizyonunu büyük tutarak Almanya için ter döktü ve doğru olanı yaptı. Ben Uzakdoğu'da dünya kupası maçlarını izlerken spikerin Mesut'tan Türk diye bahsetmesinden dahi mutluluk duydum. Mesut orada olmasaydı bizi kimsenin anacağı yoktu. Çünkü biz yine kupaya katılamamış ve yazlık yerlerde tatillerini geçiren futbolcuların ülkesine dönüşmüştük. Kendi ligimizde kral ama dış dünyada masal olmaya devam ediyorduk. En azından bu esnada dünya kupasında bir Türk profesyonelce formasının hakkını vererek bizlere gurur kaynağı oluyordu.

Bu yazdıklarım bazılarını kızdırabilir ama dost acı söyler. Ne yazık ki futbol tarihimize baktığımız zaman kulübler düzeyinde 1 UEFA kupamız var ve başka da elle tutulur bir başarımız yok. Dünya kupaları içinde ise sadece 2 kez yer almışız. Son 2 dünya kupasını ise daha gruplardan çıkamadan kaçırmışız. Son günlerdeki takımlarımızn görüntüsü de ne yazık ki gelecek için ışık vermiyor. Tüm bunların yanına ligimizde yaşanan kavga gürültü ve hakem tartışmalarını da eklersek futbolu ne kadar geliştirdiğimiz sorgulanabilir. Belki de ülkemizde onlarca Mesut alt yapı ve gereken destek olmadığı için daha topla buluşamadan işsizler ordusuna katılıyor. İşte tüm bunları bir araya getirirseniz Mesut'un neden bizde oynamadığının cevabını bulursunuz. Mesut , Türkiye'yi ve ailesini sevebilir ama futbol profesyonellik gerektirir. Bu profesyonelliğin gerektirdiği de Mesut'un kararını en doğru şekilde vererek kendini en çok göstereceği, en fazla top oynayacağı yeri seçmesiyle ortaya çıkar.

O şimdi dünya yıldızları ile oynayacak ben ise Türk olarak gurur duyacağım. Bir gün Türk milli takımımız da ardı ardına kupalar ve turnuvalar kazanırsa işte o zaman Mesut gibi yıldızları kazanabiliriz. Aksi halde hem bizler hemde futbolcularımız kendi dünyamızda çekirdek çitlemeye devam ederiz.

Saygılarımla

Rıfat Karlova

www.rifatkarlova.com