Meyhanede!...

Tek perdelik alkollü oyun

Türkiye’de uzun zamandır böyle özel bir oyun sergilenmedi. Bir Ermeni meyhanesinde-o zamanlar kimsenin kimseyi hor görmediği herkesin –BİZ- dediği dönemlerde yaşanmış olması olası bir sohbet.

Oyunu izlemeye geldiğinizde fuayede salataları yapmakta olan ve kocasından dayak yemiş Mina hanıma rastlayacaksınız. İçeride acem garson Araş yarım Türkçesiyle siparişinizi alıyor.

Moşe efendi henüz hariciyedeki odasının ampulünü söndürmemiş. Az sonra çıkıp gelecek. Ketum, kahvede son eli oynoor. Külhani Davut ise belinde saldırma, salınarak yolda. Meyhaneye geloor.

Sahne meyhane ama salon da meyhane. Rakı ya da şarap almaz mısınız?

Az sonra sahneye kimler gelecek kimler. Aris’in direkler arasından getirdiği sihirbaz Kirkor yaptığı numaralarla Davut”u deli edecek.

Bayanlar baylar, Madamalar, kokonalar hepsi bu oyunda…

* * *

Koltuklar yerine masalar var. Ve sadece 100 kişi izleyebiloor oyunu.

Buyurunuz.

Az sonra yan masanız gibi sergilenecek oyun. Sahneden gelecek salatalarınız.

Fasıl dinleyip, içkinizi içerken bir de bakacaksınız ki 1, 5 saat geçip gitmiş. Artık başka bir zaman boyutunda başka bir meyhanede devam edersiniz içmeye. Küfelik olmayın yeter.

Tekrar geliniz. Yine beklooruz ifindim.

* * *

Ben oyunu 2 Şubat Cumartesi günü izledim, tarih vermemin sebebi her oyunda farklı kişiler konuk olarak yer alıyorlar oyunda. Merak edenler Youtube’dan bakabilirler o günkü oyuna… İzlediğim günkü konuk ise müthiş bir sesi olan Erhan adlı bir müzisyendi.

Yazan - yöneten Kaan ERKAM

Oyunda rol alan sanatçılar:

Kaan Erkam, Elçin Fakir, Levent Aykul, Levent Tayman, Ararat Mor, Aris Bayraktaryan.

Tiyatronun kapısından girdiğim andan itibaren sıcacık bir ortamda olduğumu hissettim. Oyunun başlamasına dakikalar var, Diğer tiyatrolarda oyuncuları sadece sahnede görürüz ya burada öyle değil. Oyuncular kulise girip çıkıyorlar, etrafta dolanıp duruyorlar yüzlerinde hoş geldiniz der gibi bir gülümsemeyle. Sürekli açılıp kapanan kapıdan salonu görüyorum. Oturma yerlerinde masalar hazırlanmış. Kimisi uzun, büyük, kimisi küçük yuvarlak üzerinde kumaş örtülü masalar.

Nihayet oyunun başlama saati yaklaşınca salona giriyor, önceden belirlenmiş masamıza oturuyoruz. Masaların üzerinde mezeler (çoban salata - beyaz peynir, kornişon turşu, yeşil zeytin, taze salatalık, domatesten oluşan minik ordövr tabağı – ekmek - kuruyemiş) kadehler bulunmakta. Hemen şarap ve rakıdan oluşan içki servisi yapılıyor (İlerleyen saatlerde görüyoruz ki içki sınırı yok, hatta oyuncu olduklarını öğrendiğimiz güler yüzlü garsonlar sürekli soruyorlar “bitirmediniz mi daha? Bitirin de hadi içelim” diye dolanıp duruyorlar etrafımızda). Sahnede ise büyük fıçılar, küçük tabureler dekor olarak kullanılmış. Oyun başladıktan kısa bir süre sonrada harika lezzette barbunya geliyor masalara.

Oyunun özeti yukarıda yazılı, birkaç ayrıntı ilave etmek istiyorum. Eski meyhanelerin tadı ve keyfini anlatmak isterken yaşatıyorlar da… Çok değişik bir tiyatro izledim çünkü izlerken aynı zamanda rakı içtim, fasıl dinledim, fasıla katıldım, masamda ilk kez gördüğüm üç bayanla muhabbet ettim.

Oyunun normal süresi bittikten sonra Erhan adlı bir sanatçı geldi. Yine oyuncuların tümü sahnede, seyircilerin de katılımıyla muhteşem fasıl başlıyor. Erhan beyin sesi, yorumu öyle müthiş ki alıp götürüyor insanı. Coşmamak, fasıla katılmamak mümkün mü? Sesi büyük usta Münir Nurettin Selçuk’u andırıyor. Bir de “Bir tatlı huzur almaya geldik Kalamış’tan" adlı şarkıyı söyleyince değmeyin keyfimize. Herkes gayri ihtiyari bu güzel fasıla katkıda bulunuyor, arada hadi içelim diye kadehlerimizi kaldırmaya davet ediliyoruz Kaan Erkam ve tayfası tarafından.

Güzeldi çoook güzeldi, tadı damağımda kaldı. Tekrar gideceğim ve tavsiye ederim muhteşem bir gece geçirmek istiyorsanız gidin. Bir telefon açıp Sonya hanımdan yer ayırtmanız yeterli 0212 241 35 45. İnternetten Oda Tiyatrosu diye girince de bilgilere ulaşabilirsiniz. Youtube'dan de kaanoda diye girdiğinizde oyunlardan görüntüler görebilirsiniz. 2 Şubat tarihli görüntüde Erhan bey şarkı söylerken, izleyicilerden en çok sesi çıkan ve Allah Allah diye coşan, ıslık çalanlardan birisi de bendim. Biraz da izleyenlerin görüntülerini çekselerdi, onların coşkularını gösterselerdi daha iyi olurdu kanımca…

Başka oyunları da var onları da merak ediyorum. En kısa zamanda gideceğim ve size izlenimlerimi aktaracağım…

Tiyatrolu günlere hep birlikte, sevgilerimle…