Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Doç Dr Tayfun Türkaslan Ameliyatla Migren Tedavisi

http://blog.milliyet.com.tr/migrenameliyati

28 Şubat '16

 
Kategori
Genel Sağlık
 

Migreni değil, umutları yok eden yöntemler

Migreni değil, umutları yok eden yöntemler
 

Hacama, sülük, bitkisel yöntemlerle değil, modern tıbbın sunduğu tedavi seçenekleriyle migreni yenebilirsiniz.


Migren, son yıllara kadar kesin tedavisi olmayan, hastaların tabiriyle “mezara kadar giden” bir hastalık olması nedeniyle maalesef tedavi adı altında çeşitli yöntemlerle sürekli suiistimal edilen bir hastalıktır.

Bazı hastalarda intihar düşüncesine bile yol açan şiddetli ağrılar, migren hastalarını her türlü tedaviyi denemeye doğal olarak yönlendiriyor. Bu durum hastaların, modern tıp tarafından kanıtlanmamış, kulaktan dolma, bilimsel temeli olmayan, üzerinde bilimsel çalışmalar yapılmamış, tedavi adı altında birçok işleme umut bağlamasına ve maddi olarak yıpranmasına neden oluyor.

Migren, nörologlar tarafından teşhisi konulan, başın alın, şakak, ense ve burun bölgesinde ortaya çıkan şiddetli, kronik ağrılarla kendini gösterir. Son birkaç yıla kadar ağrıların odak noktası bilinmemekteydi. Bilinenler ise ağrıyı tetikleyen yiyecek, içecek, psikolojik, çevresel faktörler ile ağrının şiddeti, sıklığı, düzeyi, etkilerinin sonuçları ve ağrı bölgesidir. Son yıllarda tesadüfen yapılan bir bilimsel keşif, ağrıyı başlatan noktayı ve dolayısıyla kalıcı tedavisini de ortaya koydu.

Modern tıp, endoskopik ameliyat keşfi ile uygun migren hastalarında yüzde 90 oranında kalıcı tedavi öngörürken, hacamat, sülük tedavisi, bitkisel çaylar ve karışımlar, çeşitli masajlar gibi tedavi etmeden uzak yöntemler migren hastalarının maalesef umudunu tırpanlamakta ve yıpratmaktadır.

İlaç tedavisi ve yan etkileri

Endoskopik migren ameliyatının dışında en yaygın bilimsel tedavi olan ilaç tedavisi nöroloji uzmanlarının kontrolünde uygulanmaktadır. İlaç tedavisi, migren hastalarının ağrılarını azaltmaya, ataklarını önlemeye ve ötelemeye yöneliktir. İlaç tedavisiyle amaç, migreni yaşanılır kılmaktır.

Ancak ilaç tedavisinde kullanılan birçok farklı ağrı kesicilerin, anti-depresanların ciddi yan etkileri ortaya çıkmaktadır. Hastalar bir yandan şiddetli ağrı ataklarıyla başa çıkmaya çalışırken, mide, göz ve diğer organları etkileyen yan etkilerle de deyim yerindeyse savaşıyorlar. Bu savaşın olumsuz sonuçları özel hayatı, aile yaşamını, sosyal aktiviteleri ve kariyeri ciddi darbelerle sarsıyor.

Modern tıp, ameliyatın kalıcı tedavi getirdiğini kanıtladı

Modern tıbbın tamamen tesadüf eseri bulduğu endoskopik migren ameliyatı tedavisi ise, uygun migren hastalarında migreni başlatan odak noktası olan duyusal sinir dokusunu tedavi ederek, migren ataklarının bir daha ortaya çıkmamasını sağlıyor. Migreni kronik bir hastalık olmaktan çıkaran, tıp dünyasında büyük yankı bulan bu önemli gelişme ilaç tedavisini, dolayısıyla yan etkilerini de ortadan kaldırıyor. Endoskopik migren ameliyatı, hacamat, sülük tedavisi gibi bilimsel temeli olmayan işlemlerle hastaların yıkılan umutlarının yeniden nefes almasını ve kalıcı sonuçlarla hayata migrensiz devam etmelerini sağlıyor.

İlk şart, migren hastası olmak

Endoskopik migren ameliyatına uygun adayların özelliklerini şöyle açıklayabiliriz: Nöroloji tarafından migren teşhisi konan ve özellikle dirençli migren hastaları, auralı ve aurasız migren hastaları, stres tipi baş ağrısı olan hastalar. Ancak bilinmesi gereken önemli nokta, ameliyata uygunluğunuzla ilgili kararı, gerekli muayene ve tetkikler sonrasında doktorunuzun vereceğidir.

Kalıcı cerrahi işlemin beyinle ilgisi var mı?

Migren ameliyatı denilince ilk akla gelen beyinle ilgili olduğudur. Endoskopik migren ameliyatının beyinle ilgisi kesinlikle yoktur. Migrenin başlatan sinir dokuları, alın, ense, şakak ve burun bölgesinde yer almakta, cilt ile kafatası kemiği arasında konumlanmaktadır. Ameliyatı da cilt altına yapmaktayız. Atakların odak noktası olan bu sinirleri gevşetip rahatlatıyoruz. Böylece ataklar bir daha tetiklenmiyor.

Uygun hasta seçiminde ameliyatın başarı oranı yüzde 90’ın üzerindedir. Hastaların büyük bölümünde ağrılar 1 ay içinde tamamen geçmekte ya da baş ağrısı sıklığı ve şiddetine geriletilmektedir.

Bir Plastik Cerrahi Uzmanı olarak ülkemizde son yıllarda gerçekleştirdiğimiz bu ameliyatlarda yakaladığımız başarı oranının yüzde 90 düzeyinde olduğunu, hastalarımızın özgürlük sevincini görmenin, mesleğimizdeki en büyük ödül olduğunu belirtmek istiyorum.

Plastik ve Estetik Cerrah Doç. Dr. Tayfun TÜRKASLAN

www.migrenameliyat.org

www.facebook.com/migrenameliyati

 
Toplam blog
: 19
: 898
Kayıt tarihi
: 28.11.14
 
 

İzmir Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden mezun oldu. Aynı yıl girdiği Tıpta Uzmanlık Sınavında (..