Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Ocak '12

 
Kategori
Güncel
 

Milli Eğitim Bakanlığı'nın 19 Mayıs kararı

Milli Eğitim Bakanlığı'nın 19 Mayıs kararı
 

Öncelikle basında bu haber ‘çok tartışılacak’ gibi spotlarla kendine yer etmekte ama açıkçası haberi okuyunca hiç tartışasım gelmedi. Düşüncelerim çok nettir, yaşanmışlıktan ileri gelmektedir, göbeğimi kaşıyıp da koltuğumdan sallamıyorum. Çobanla oyum da birdir. Saygı duyarım.

Düzenleme ne diyor? Bundan böyle bu bayram, Ankara dışındaki illerde sadece okullarda kutlanacakmış. Yani? Statlardaki zulme son! Gösteri denince akla lütfen sadece tribünde al bayrak sallayan veliler, gururlu, onurlu, vatansever ve güneş gözlüklü CHP kadınları gelmesin. Sahada, çimlerin üstünde 3 ay (90 gün) o iki saatlik gösteriye hazırlanmış öğrencileri de bir düşünelim.

Askeri lise mezunuyum. İki kere İnönü Stadı'ndaki kutlamalara katıldım. Bu işe  çalışmalarla beraber 7 ayımı verdim. Kararın İl Milli Eğitim müdürlüklerine gönderilen yazıda açıklanan gerekçeleriyle birlikte yorumlarımı yazıyorum:

1- "Kutlama törenlerinin hazırlık döneminin mevsim olarak soğuk bir zamana denk gelmesi nedeniyle sağlık sorunlarına yol açması." Biz lisedeyken Şubat ayı bitmeden çalışmalar başlardı.  Şubat demek kış demek. Mart demek kazma kürek yakmak demek. Nisan desen yağmur demek, çalıştığın o pis toprak sahanın çamura dönmesi demek. Onlarca öğrencinin otobüslerde bırakın oturmayı, ayaklarını koyacak yer bulamadan çalışma sahalarına taşındığını düşünün. Şubat ayında bir kişinin grip olması, ertesi gün 5 kişiye, diğer çalışmada 25 kişiye tesir eder. Mart oldu mu bütün tabur burnumuzu çeke çeke, hatta küçüktük eşofmanın koluna da siler idik, düşerdik yollara. Buna bir de kafa olarak sağlığın gittiğini ekleyin. Dersler sanki çok kolaymış gibi bir de hemen derslerin bitiminin ardından gidiş geliş 2 saat yol, 2 buçuk saat de çalışma, akşamında 14-15 yaşlarında onlarca pert olmuş Türk gençliği demek bu. Atam kuşkusuz bunu istemezdi.

2- "Çalışma süresinin uzun olması nedeniyle öğrencilerin derse ilgisinin azalması." Çalışmadan döndükten sonra ilgili öğrencilerin bile ilgisinin kalmaması kafa ve beden yorgunluğundan kaynaklanmaktadır. Yoksa bizler zekiyiz, öğünürüz, çalışırız da güveniriz de. Ancak hastayız, yorgunuz, bezginiz de ve bu halde çalışamayız. Normal. Bu ülkede en çok ızdırabı, hayat-gelecek sıkıntısını lise ve üniversite öğrencileri çekiyor. Kimse nasıl da farkında değil bunun?

3- "Öğrencilerin motivasyonunun düşmesi." Burada ders motivasyonunun düşmesinden bahsediliyor ancak ben size daha önemli bir motivasyon düşüklüğü söyleyeyim: Siz sanıyor musunuz ki oradaki öğrenciler o törene güle oynaya hazırlandılar? Vatan, millet, Sakarya, Çanakkale, Dumlupınar diye yola çıkan yüzlerce Türk genci askeri okullarda özellikle bu törenlere hazırlık süreçlerinde yaşadıkları yüzünden vatandan soğumaktalar. Siz o tören bittiğinde kendimizle gurur duyduğumuzu ya da tribünden anne-babamızı aradığımızı, komutanlardan, hocalardan güzel sözler işittiğimizi ve mutlu olduğumuzu falan mı sanıyorsunuz? Valla iki senede de arkadaşlarım, devrelerim, geleceğin Türk Subayları küfür küfür ede ede okulun yolunu tutmuştu. Kuşkusuz Atam bunu da istemezdi. Sivil okullardaki durumu da arkadaşlarımdan bilip, görüp karşılaştırma yapabiliyorum. Buradaki "motivasyon" kelimesi salt ders açısından değil, çok daha yüksek mertebelerde önem taşıyor ülke geleceği için.

4- "Gönüllü olmayan öğrenci velilerinin okullarla olan ilişkilerinin bozulması." Ben veliyi meliyi bilmem de gönüllü olmayan öğrencilerin okulla ve vatan milletle ilişkilerinin bozulmasından iyidir velinin okulla ilişkisinin bozulması. Zaten zırt pırt okula gelen veliden de hiç hazzetmem. Annemle babam kaçıncı sınıfta okuduğumu bile bilmediler ben okurken. Bırakın çocuğunuzu kendi ayakları üstünde dursun; hocayla, dersle, yazılıyla sıkıntısı varsa kendi halletsin, konuşmayı, iletişim kurmayı, problem çözmeyi öğrensin. Velinin ilişkisi bozuluyormuş. Peh. Veli mi okuyor çocuğu mu?

Ankara’da statlarda kutlama devam edecek anladığım kadarıyla. Bence orada da gönüllülük hususu dile getirilmeli. Bir saatlik gösteri için sırf başkentte ikamet ediyor diye, aylarca hazırlık yapmak istemeyen öğrencilerin heder edilmesinin, gençliklerinden, hayatlarından, Cumhuriyet’ten soğumalarının önüne geçilmeli ki ülke yola devam etsin. Nüfusun yüzde 70'inin 29 yaşın altında olduğu bir ülke söz konusu.

Bu düzenlemeyi ayakta alkışlıyorum. Kuzey Kore'den bir farkımız olsun.

 
Toplam blog
: 53
: 1499
Kayıt tarihi
: 17.10.08
 
 

*Liberal muhafazakar, oldukça postmodernist ve meritokrat bir gezgin  *Kuleli - Galatasaray - Boğ..