Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Ocak '14

 
Kategori
Kent Yaşamı
 

Milli Kuvvetler Caddesi rüküşlüğe teslim

Milli Kuvvetler Caddesi rüküşlüğe teslim
 

Milli Kuvvetler Caddesi’nin kaldırımlarını genişletip araçlar için tek şerit bırakılması doğru bir fikirdir. Hatta bu uygulamanın Anafartalar Caddesi(Müze önüne kadar), Kızılay Caddesi, Atalar Caddesi(Kızılay Caddesi ile kesiştiği yerden şehir merkezine doğru), Abdülgafurefendi Caddesi de aynı şekilde tek şerit araç geçişi ve kaldırımların genişletilmesi şeklinde ivedilikle düzenlenmelidir.

Bu uygulama şehrimiz üzerine düşünen kişilerce uzun zamandır dillendirilen tarafımızdan da defalarca yazılan bir uygulamadır.

Milli Kuvvetler Caddesinde yapılan düzenleme fikri doğru bir fikir olmakla birlikte fikrin uygulama projesi sonucunda ortaya çıkan görünüm için aynı şeyi söylemek mümkün değildir.

Mevcut Belediye yönetiminin en temel sorunu “doğru fikirlere yanlış uygulama projeleri” ortaya koymasıdır.Milli Kuvvetler Caddesi Kısmi Yayalaştırma Projesi adıyla ortaya konan proje de diğer projelerde ortaya çıkan sorunların tipik özelliğini devam ettirmiştir.

Köyden şehre göçün yayığın olduğu yıllarda müziğinden giyim tarzına, konuşma biçiminden yaşam biçimine kadar “arabesk” denilen bir tarz ortaya çıkmıştır ülkemizde…Şehre göçenler şehirli olamadığı gibi köylü özelliğini de muhafaza edememiş ve arada kalan bir inşan modeli ortaya çıktığı gibi şehirlerimiz de ne şehir ne köy arada bir tarzda yapılaşmıştır.Balıkesir de Türkiye’nin tipik bir şehri olmuş bu nedenle de yıllardır “büyük kasaba” olarak anılagelmiştir.

1990 lı yıllardan itibaren iletişim araçlarının artması, değişen ekonomik ilişkiler, ulaşım ve kültür düzeyindeki gelişmeler, bilgi ve maddi imkanların artması ile “arabesk” hakimiyeti giderek azalmış şehircilik anlayışı ve bireylerin davranış ve yaşam tarzları değişmiş ve gelişmiştir.

Balıkesir bu değişim ve gelişimi Türkiye’nin hız ortalamasına ulaşamamıştır.Ancak son yıllarda önemli adımlar atılmaya başlanmış “Kasaba Zihniyeti” nden kurtulma yolunda değişim bir çok alanda gerçekleşmiştir.

Ancak halen Belediyeciliğimiz hala ister Kasaba Vizyonu ister  Arabesk Tarz deyin Balıkesir’i ülkemizin vitrini olabilecek bir Belediyecilik ortaya koymaktan uzaktır.

Eskiden (belki çoğu ev hala böyle) evlerimizde en büyük oda olan salon aynı zamanda misafir odası olarak belirlenirdi.Misafir odası süslü koltuklar, vitrin, yemek masası, gümüşlük denilen biraz küçük vitrin, televizyon dolabı, ortada büyük bir sehpa, fiskos masası, birbirine geçmeli küçük sehpa takımı ile doldurulurdu. Koltuklar vitrin rafları, sehpa, masa üzerleri elişi örtülerle kapatılır, biblolar, kızın, oğlanın, torunun sünnet, düğün fotoğrafları, çiçek saksıları, yapma çiçekler, şekerlikler, vazolar velhasıl koca salon o kadar çok eşya ile doldurulurdu ki insana yer kalmazdı neredeyse. Ev halkı normal zamanda giremez ayda yılda bir misafir gelecek diye doldurulurdu bu bütün oda..Bu eşya fazlalığı temizleyeni de düzenleyeni de orada oturanı da yoran bir karmaşa olduğunu koca salonu ve onca eşyayı gereksiz yere evin en büyük odasına tahsis edince hayatımızı küçük bir oturma odasında sıkış tepiş geçirmek zorunda kaldığımızı fark ettik sonra(hala fark etmeyenler de var).

Benzer bir örnek daha vereyim.Eskiden araba alan hemen sanayiye aksesuarcıya koşardı.Türlü yazılar, renk renk lambalar, ön ve arka göğse örme örtüler, koltuk tan çanta, egzozdan farına kadar türlü aksesuarla arabayı süsler de süslerdik…Arabalarımızı artık orijinal haliyle kullanıyoruz daha çok. Tabii arabalarını eskisi gibi süsleyenler sadece Hindistan, Pakistan’da yaşamaya devam ediyor değil, bazılarımız hala arabasını süslemeye devam ediyor.

Bu hatırlatmalar zihnimizde tazeliğini korurken Milli Kuvvetler Caddesi uygulaması ile ortaya çıkan görüntüyü birlikte düşünelim.

Milli Kuvvetler Caddesinde kaldırımlar genişledi ve araçlara tek şeritlik yok bırakıldı.Doğru ve güzel.Ama tam bu noktada ortaya fazla eşya yığılarak görüntü kargaşası ortaya çıktı.

Araç yolu kesme taş döşendi.Olabilir bu tercihe bir söz yok.Yola kesme taş döşemek yağmur sularının tahliyesi için faydalı ve hoş bir görünüm ortaya çıkarır.Ancak asfalt üstüne kesme taş arabesk bir tarzdır ve herhalde Milli Kuvvetler Caddesinden başka yerde yoktur.Kesme taş döşenen yerin altındaki asfalt temizlenerek yağmur suları tahliyesi sağlanmalıydı.İşimizi kalıcı ve doğru yapmak yerine seçmene hoş gözükme yolu tercih edilince bu sefer ortaya başka sorun çıktı ve kaldırım ile araç yolu aynı seviyede oluştu.

Araçların kaldırıma çıkmasını önlemek için de yolun iki kenarına beton saksı dizdi pratik zekalı Belediyemiz.Tabii koca saksı içi boş olacak hali yok.Beton saksılara köylülerin pıynar dediği çalı tarzı bir takım bitkilerle doldurdular içlerini.Bazılarına abartıp ağaca benzer bitkiler bazılarına da çiçek ektiler.

Yolun iki yanına dizilen bu beton saksılar araçların kaldırıma çıkmasını engellemek için güzelim caddeyi boğan, görüntü karmaşası, gereksiz bir yoğunluk, fazlalık oluşturmuştur.

 Bu cadde bir ticaret alanıdır.Aslolan iki yandaki işyerlerinin vitrinlerinin görünür olmasıdır.Bu beton saksılar ve içine ekilen çalılıklar işyerlerinin vitrinlerini kapatmakta karşı kaldırımdan diğer taraftaki vitrin görünmez olmaktadır, ileride daha da görünmez olacaktır.

Araçların kaldırıma çıkmasını önlemek için son derece şık, sade çözüm üretilebilir, başka şehirlerde üretilenlere bakılabilir.

 Milli Kuvvetler Caddesi’nin iki yanında son derece güzel bir seçim olarak Manolya ağaçları ekilidir.

Avrupa ülkelerinde olduğu gibi ülkemizin bazı şehirlerinde zaman zaman ticari-sosyal-kültürel hareketliliğin olduğu cadde ve meydanlardaki ağaçlar çok özel günlerde birkaç günlüğüne geçici olarak ağaçlar süslenerek ışıklandırılmaktadır.

Ağaç ışıklandırması yılın birkaç özel güne mahsustur çünkü ağaçlar bir canlıdır, üzerlerinden elektrik akımı geçirmek, ışık ve ısı oluşturmak, doğal olmayan plastik donanımlarla sarmalamak ağaca yani canlıya zarar verir. Üstelik ağaç doğal haliyle güzeldir.Tabiatın estetiği en başarılı estetiktir.

Ne demek istediğimi anladınız.Milli Kuvvetler Caddesinin iki yanında inci taneleri bir gerdanlık oluşturan güzelim Manolya ağaçlarının köküne kadar kablo döşeyip gövdesine monte etmek, plastik borularla dolamak ve her gece 10 veya 12 saat boyunca  plastik boru içindeki lambaları yakmak o ağaçlara/canlılara zulmetmektir.

Ağaç ışıklandırması ağacın dalları ve yaprakları arasına plastik kaplı ışıklar dolamak değil yerden uygun açılarla uygun renkli ışık yansıtmakla olur ve bu hem ağaca zarar vermez hem ağaç görüntüsünde kirlilik oluşturmaz hem de daha estetik ve sürekli bir görünüm arz eder.

Milli Kuvvetler Caddesindeki manolya ağaçları yerden ışıklandırılmalı ve ışık açıları ayarlanırken caddenin iki yanındaki işyerleri vitrinleri ve binaları da kapsamalıdır.

Orduevlerinin olduğu yerdeki Cadde girişine üzerine yazı yazmak için iki kalın demir boruyu dikerek üstten paralel daha ince bir boru kaynak yapılarak ortaya çıkan esere(!) söylenecek söz bile bulamam.Artık Büyükşehir olan bir şehrin şehir merkezinin ve şehrin vitrini olan caddenin girişine bu kadar derme çatma, bu kadar basit, bu kadar kötü bir yazı platformu nasıl yapılır hayret doğrusu.(Yazıdan yola çıkıp platform gibi ucuz hamaset yapan olmaz umarım.)

Yeni yapılan kaldırımlara ve yürüyüş yollarına görme özürlüler için sarı renkli özel parke döşemek yasal bir zorunluluk.Bu özel parkelerin nasıl döşeneceği de yasada belirli.Görme özürlü vatandaşlarımız bu döşeme usulüne göre yürüdükleri için karelerin döşemesi çok önemli..Milli Kuvvetler Caddesine döşenen bu sarı parkelerin bir çok yeri görme özürlü vatandaşların ezbere bildiği usule göre döşenmedi maalesef.

Doğru fikirleri yanlış, kötü, yaradan çok zarar oluşturan, estetik ve şehircilikten, modern yaşama biçiminden uzak uygulama projeleriyle haya geçirmek Balıkesir’e hizmet Balıkesirlinin hayatını kolaylaştırıp, yaşam kalitesini arttırmakla sonuçlanmamaktadır. Herkes vizyonu kadar proje üretiyor.

Bizim yapmamız gereken şey Belediyeciliğimizi “Kasaba Vizyonu”ndan kurtarıp en üst seviyeye ulaştırmak olmalıdır.     

 
Toplam blog
: 178
: 1496
Kayıt tarihi
: 01.10.07
 
 

Balıkesir doğumlu.1990 İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mezunu. Balıkesirspor Kulüp Yöneticili..