Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Eylül '15

 
Kategori
Blog
 

Milliyet Blogda bir yalnız kurt: Kerim Korkut

Milliyet Blogda bir yalnız kurt: Kerim Korkut
 

7 yıldır yazdığım sitede bir arkadaşımız adıma bir toplantı düzenleyerek Milliyet Blog yazarlarını davet etti. Ve 7 yıldır birlikte yazdığım binlerce yazardan bir tek kişi bile toplantıya gelmedi. Hepsine teşekkür ediyorum; çünkü bana beni tanıttılar. Kendimi bir şey sanmama engel oldular; meğer hiçbir şey değilmişim. 7 yılda yazdığım 1700 yazının hiç değeri yokmuş, sayfamı ziyaret ettiği söylenen 1,5 milyon kişi doğru değilmiş, sanal/uydurma rakamlardan oluşuyormuş.

Hemen bugün şu anda siteden ayrılmak istedim fakat sitenin bunda suçu yoktu. Ve hiç kimse bana değer vermek, davetime uymak zorunda değildi. 7 yıldır bu insanlarda nasıl bana karşı insani bir duygu oluşmamıştı? Bunun için ya gerçekten önemsiz/değersiz biri olmalıydım ya da onlara karşı yanlışım, kabul edilmez bir halim olmalıydı.

İşin ilginç yanı duyuru yazısını 250 kişi okumuştu. Sizi ilgilendirmeyen, gitmeyeceğiniz bir toplantının/davetin yazısını niye okuyorsunuz? İnsanı neden beklentiye sokuyorsunuz? Duyuruyu okuyan 250, blog kategorisinde olduğu için bu kadar kişi de görmüştür, 500 kişiden Kerim Korkut’un davetine bir kişi bile katılmayı değer görmemişti. Sitede adı sanı duyulmamış herhangi bir yazar bile çağırsa birkaç kişi olsun katılırdı. Ben adı sanı duyulmamış her hangi bir yazar, kayda değer bir insan bile değildim.  Yerimi, sınıfımı, değerimi bana gösterdikleri için bütün Milliyet Blog yazarlarına tekrar teşekkür ediyorum. Meğer insan değilmişim, anneme söyleyeyim beni yeniden doğursun!

İlginçtir ben beni çağırdıkları zaman ta Gebze’ye bile gittim. Çağrılsam yine giderdim. Yok, bu ilgisizliğin köklü bir nedeni var. Yazılarım olabilir; çünkü doğruyu söyleyen dokuz köyden kovulur. Çok açık sevilmeyen bir insanım. Ah keşke nedenini de öğrensem!

Kimse yoktu ama herkes vardı. Marmara’nın bulanık dalgaları kıyılara vurarak hoş geldin anlamında el salladılar. Yazılarımda dertlerini yazdığım fakir çocuklar “Kerim ağabey gelmiş” deyip gülümseyerek kafenin penceresine üşüştüler. Şehit Muharrem Öksüz al bayrak elinde hemen yanı başımda kabrinden çıkarak cennete yükseldi. Hasta anacığım ta uzaklardan, mezardaki babamın elini tutarak kalktı geldi.

Kimse yoktu ama yalnız değildim; haksızlığa uğrayan dünyanın dört bir yanından milyonlar ruhumun derinliklerine sel olup aktı. Türkiye’de sözde insanlık değerleri olan Milliyet Bloğun binlerce yazarı insanlık için çarpan bir yüreği yalnız bıraktı. Yalnızlık başkalarına dayanan/yaslanan insanlar için söz konusudur. Zaten “kartallar tek tek uçar kargalar sürüyle” denilmiştir. Değilse benim derdim bu tavra nasıl layık görüldüm.

Hepsi birbirinden değerli çağırsalar koşup gideceğim Milliyet Bloğun müstesna kişileri bir anda silindi gitti. Bana hiç değer vermeyen insanlara benim değer vermem beklenemez. Bu çok değerli Milliyet Blog sitesinde yalnız/bağımsız/tek başına yazmayı sürdüreceğim. Bütün Milliyet Blog yazarlarıyla iletişimimi kestim. Hiçbir şekilde hiçbir yazarın yazısını okumayacak yaptığı yorumları sileceğim. Bu nedenle kimse benim yazımı okumasın ve bana yorum yapmasın!

7000 Milliyet Blog yazarı varsa 7 milyar da dünyalı var. Yani onlarsız da olur. Davetime gelmeyenler, bir satır yorumla mazeret bile bildirmeye tenezzül etmeyenler ölsem Allah rahmet etsin bile demezler. Böyle insanlarla benim ne işim olabilir. Kendi onurlu dünyalarında kendi krallıklarıyla mutlu olsunlar. Ben okunmayan yazıları, değer verilmeyen insanlığı ile kendi sınıfımda ezilenlerin yanında ayakaltında olsam bile haksızlığı haykırmaya son nefesime kadar devam edeceğim!

Tüm Milliyet Blog yazarlarına elveda!

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..