Minibüsçüler'in verdiği rahatsızlık!

Büyük şehirde yaşayıp da minibüsçülerden şikâyetçi olmayan var mıdır acaba?

Birçoğu için ne taşıdıkları yolcunun, ne trafikteki yayların ne de diğer araç sahibi sürücülerin önemi yoktur. 14 kişilik minibüse 20 kişi alarak ilk duraktan başlarlar işe.

İki adım da bir dur kalk, ani fren, içerde yolcu mu taşıyor, yük mü taşıyor belli değildir. Üstelik yolcular seslerini bile çıkaramazlar. Çıkarsalar cevap hazırdır.

Çok rahatına düşkünsen taksiyle git derler. Aman dersiniz gideceğim yere bir an önce gideyim de muhatap olmayayım.

Yol boyunca yolcu kapma yarışında olan sürücülerin, birbirleriyle yarışı yetmiyormuş gibi, trafikteki diğer sürücülere de rahat vermezler.

Özellikle de bayan şoförseniz, nerdeyse sizi yoldan atacakmışçasına sıkıştırırlar, bir de siz önünde seyrediyorsanız işiniz daha da zordur.

Arkadan selektör, korna, hatta daha da ileri gidip kötü söz söyleme.

Eğer minibüs’ün arkasındaysanız, zaten yol onlarındır, sizin sol şeritten geçmenize izin vermezler, geçebildinizse büyük bir zaferdir. Özellikle de benim için.

Sanki bütün yol onlara aittir. Yollarda her gün sayısı azımsanmayacak kadar minibüslerin, diğer araçları sıkıştırması neticesiyle oluşan kazalara şahit oluruz.

Acaba diyorum;

Minibüs şoförlerine davranışa yönelik , ’’etkili iletişim’’eğitimi verme durumu söz konusu olamaz mı?

Yeni yasayla birlikte minibüslerin yerine, 25 kişilik midibüsler yer alacakmış. Bunu nette okumuştum. Böyle bir şey varsa İstanbul için hangi hatlarda geçerli olacak? Sistem yine aynı sistem mi olacak?

Ya da otobüslerdeki gibi belli kuralları olacak mı?(duraktan yolcu alma, indirme, sigara içme, müzik dinleme, cep telefonuyla konuşma, serbest kıyafet….gibi)

Bilen birisi cevaplarsa memnun olacağım.

Yazıyı okuyan arkadaşlarım, belki çoğumuz araba kullanıyoruz ve şoförlerin bu tür hareketleriyle her gün trafikte karşılaşıyoruz değil mi?

Ama en önemlisi; o minibüslerde yavrularımız da olabiliyor. Biz her zaman yanlarında olamıyoruz, okul haricinde birçok evladımız hafta sonu servis olmadığı için minibüsleri kullanıyor. Hafta içi etütlere giden öğrenciler olabiliyor.

Bunun yanı sıra hamileler, yaşlılar, hastalar….herkes Allah’a emanet gidiyor.

(Şimdi burada genel konuştum. Lakin içlerinde görevini layıkıyla yapanlar da vardır elbet. Onlara sözüm yok..)

Minibüsleri kullanan insanların da elbette ki binerken bir günaydın, inerken teşekkürler iyi günler demesi gerekir.

Şoför arkadaşlardan ricam; yol hepimizin yolu, lütfen biraz daha saygı, İşleri stresli kolay değil uzun süre direksiyon başında olmak, ama ben şahsen bunları mazeret olarak görmüyorum. Hangi iş kolay?

Kimsenin kimseyi yolda rahatsız etmeye hakkı yok.

Saygılar.