Miraç eşsiz armağandır

Mübarek gün ve geceler, üç ayların Regaib kandili’nden sonraki Kandil Gecesi olan Miraç, Merdiven, yukarı çıkmak, yükselmek demek.

Peygamberimiz'in ( s.a.s ) bütün insanlığı temsilen Cenab-ı Hakkın yüksek huzuruna kabulü anlamına gelir.

Miraç aslında bütün mucizelerin üstünde, Yüce Allah tarafından sadece, Hz.Muhammed'e (s.a.s) ihsan edilmiş büyük ve eşsiz bir armağandır. Miraç'ın bir başka anlamı Hz.Muhammed'in ( s.a.s )Mekke'deki Mescid-i Haramdan, Kudüs'teki Mescid-i Aksa'ya götürülmesi olayıdır.

Buna ayrıca  bir birini sevenlerin büyük buluşması denir. Bilindiği gibi Yüce Allah Hz.Adem’e  ruh verirken Hz.Adem başını kaldırdığında” Lâ ilâhe illallâh, Muhammeden abdühü ve Resülü” kelime-i şahadet'i gördü.

Yüce Allah’a arzda bulundu. İlk insan ben olduğuma göre neden benim adım sizin adınızla tasdik edilmedi, İsmi geçen, Muhammed henüz dünya'ya gelmemiş.

Yüce Allah “ İzzet ve Celal'ime yemin ederim ki seni dahi, onun yüzü gözü hürmetine yarattım” dedi. İşte bu nedenle, Miraç gecesine bir birini sevenlerin büyük buluşması denir.

Miraç insanın ilahi rızaya ve desteğe ulaştığı, akıl ve idraki zorlayan nice üst derecelere ulaşabildiğini gösterdiği gibi, mana aleminde yükselip ilahi rahmet ve huzura erişmenin öncelikle gönül ve ruh temizliğinden ahlaki erdemlere,yükselişten her şeyin sahibi olan Yüce Allah’a bağlılık ve boyun eğmeden geçtiğini hatırlatmaktadır.

O alemlere rahmet, biz ona hasret, Hz.Muhammed (s.a.s ) yatarken Cebrail’in gelip göğsünü yardığı, kalbini zemzem ile yıkadıktan sonra, içine iman ve hikmet doldurup, Burak adlı bineğe bindirerek Beytü’l Makdis’e getirildi. Burada, Hz.İbrahim,Hz.Musa, Hz.İsa ve diğer peygamberler tarafından karşılandı.

Peygamberimiz Hz.Muhammed ( s.a.s) imam olarak diğer peygamberlere namaz kıldırdı. Daha sonra yanında Cebrail olduğu halde göğe yükselmeye başladı.

Göğün;

Birinci katında,Hz.Adem,

İkinci katında,Hz.İsa ve Hz.Yahya,

Üçüncü katında, Hz.Yusuf,

Dördüncü katında Hz.İdris,

Beşinci katında, Hz.Harun,

Altıncı katında, Hz.Musa,

Yedinci katında, Hz.İbrahim ile görüştü.

Cebrail ile birlikte yükseliş Sidretü’l-Münteha’ya kadar sürdü. Cebrail” Buradan bir parmak ucu kadar ileri geçecek olursam yanarım” diyerek orada kaldı.

İşte bundan sonra Yüce Allah” Gel beri ey Muhammed gel beri” diye seslenerek. Sevdiği Habibi’ni huzura aldı. Bilinen bir gerçek var ki Peygamberimiz(s.a.s ) Mirac gecesinde Yüce Allah'tan bir çok müjdeler aldı.

Âşikâre gördü Rabbü'l -izzeti,

Âhirette öyle görür ümmeti,

( Süleyman Çelebi'nin Mevlid'inden )

Miraç Mucizesi'ni gerek Mevlüt okurken, okunurken,gerek büyüklerimizden dinlediğimiz şekilde, biraz da katkı sağlamak amacı ile yazmak isterken gördük ki bu kadar önemli bir mucize dahi, bilginler arasında senlik, benlik yüzünden yine ayrı, gayrı görüşlere düçar olmuş.

Bazı bilginlere göre; Miraç olayı uykuda gerçekleşmiştir.

Büyük çoğunluğa göre ise; Uyku durumunda ve rüyada değil, uyanık iken gerçekleşmiştir.

Bu büyük çoğunluk ayrıca; Miraç'ın yalnız ruhla mı, yoksa hem ruh, hem de bedenle mi olduğu konusunda ikiye ayrılmışlardır.

Daha sonraki görüşçülerin büyük çoğunluğuna göre ise; Miraç olayı uyanıkken, hem ruh, hem de bedenle gerçekleşmiştir.

Ne diyelim, böyle önemli bir Mucize de dahi ayrı, gayrı görüş belirten, tek görüş üzerinde karar kılamayanlar, Yüce Allah'ın birliğine, ve doğrunun tekliğine karışmasınlar da, zaten bizim ezelden beri her şeyimiz aslının aynısı değildir, suretidir, benzeridir, çifttir, çoğuldur.

Yüce Allah Hz.Muhammed ( s.a.s) hürmetine ve Miraç hatrına omuzlarımızdaki ağır yükleri hafifletsin.

Miraç kandiliniz kutlu olsun.

Yüce Allah cümlemize yardımcı olsun.

Mehmet BURAKGAZİ / MERSİN