Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Şubat '11

 
Kategori
Dünya
 

Mısır: İhtilal mi, Devrim mi?

Mısır: İhtilal mi, Devrim mi?
 

Mısır’da bir şeyler oldu ama herkesin kafası karışık. Hüsnü Mubarek gitti (Gitti mi? ) Yoksa yerine sadık yardımcısı Ömer Süleyman’ı bırakıp , tatile mi gitti… 

Mısır halkı Allah’a dua edip duruyor. Kolay değil, bir diktatör’ü 30 yıl başta taşımak. Mısır halkı onu bu kadar zaman taşıdı. Ondan sonra al aşağı etti. Ordu, “Ben işleri düzene koyarım, ” dedi yönetime el koydu… Yani gitti ordu , yine geldi ordu… 

Mısır’a özgürlük gelecek mi ? Mısır’a hakiki Cumhuriyet gelecek mi? Mısır’a Demokrasi gelecek mi? 

Bir Diktatör’den kurtulmak bile bir bela… Bakın Saddam sonrası Irak’a … 250 günden fazla oldu hala bir hükümet kurulamadı. İçerdeki mezhepler “Allah , Allah..” deyip birbirlerini öldürüyorlar. Bir gün (32 kişi) Şiilerden gidiyor..Bir gün (50) kişi Sünnilerden… Birbirlerini temizleyip duruyorlar… Bütün bunlar din adına oluyor. Mezhepler birbirine düşmüş durumda… Yok Talabani taraftarları; yok Hizbullahçılar , Hüsn-ül Tahrir’ciler , Taliban’cılar … Envai türlü acaip mezhep, inanış birbirleriyle çekişip duruyor… 

Bütün bunlara ek olarak Milliyetler sorunu insanları bölüp duruyor… Ne Irak, ne Mısır, ne İran rahat edip sırtlarna yaslanıp oturabiliyorlar … Olmuyor. Çünkü asırlardır devleti yanlış zeminler üzerine oturtmak için çabalayıp duruyorlar . 

Atatürk, yeni devleti kurarken, ilke olarak yapılan yanlışlığı görmüştü : 

1.Devlet işlerine dini anlayışları, taraf tutmaları karıştırmayacaksın. Bunun çaresi “Laikliktir.”
2. Orduyu devlet işlerinden uzak tutacaksın. Bu ilkeyi sağlayabilmek için Atatürk, bir çok arkadaşıyla bozuşmuştur… Çoğu Cumhuriyet kurulduğundan sonrası bile Padişahlığı aramıştır, Halifeliği özlemiştir… 

Osmanlının son zamanı , devleti kurtarma adına bazı paşacıkların devletle, padişahla, orduyla oyun oynamalarıyla geçmişti… Bu yüzden devleti de, milleti de ziyan zebil ettiler. 

Devlet , bu işin ilmiyle yetişmiş, akıllı, bencil olmayan, devlet adamlarına bırakılmalıdır.
Atatürk’ün kitabı “Medeni Bilgiler”’de devlet biçimlerinden sözedilir: Buna göre:
1.Monarşik Devlet
Egemenliğin tek kişiye ait olduğu devlettir.
2.Oligarşik Devlet
Egemenliğin belli bir sınıf veya gruba ait olduğu devlet biçimidir.
3.Teokratik Devlet
Egemenliğin kaynağının dine dayandığı devlet biçimidir. Din adamlarının sözü geçer. Her şeye din adamları karar verir.
4.Demokratik Devlet
Egemenliğin halka ait olduğu devlet biçimidir. 

Siz , çevre ülkelere bakarak, kafanızdan bu devletlerin hangi katagoriye girdiğini söyleyebilirsiniz. Bazıları kağıt üzerinde, Cumhuriyet’tirler. Fakat o ülkelerin her şeyi yalan olduğu için bu açıklamaları da yalandır. Devlet biçimleri gerçekte göründüğü gibidir. 

Bir Cumhuriyet’in tam Cumhuriyet olabilmesi için :
1. Demokrasiyle güçlendirilmesi gerekir. Özetle, serbest seçimle, bütün vatandaşların düşüncelerini gösterecek partilerin uygun oy oranlarıyla mecliste temsil edilmeleri.
2. Cumhuriyetin askeri, dini veya otoriter, totoliter hiçbir vesayetin altında olmaması.
3. Sivil örgütlerin tam bir özgürlük içinde örgütlenebilmeleri ve düşüncelerini savunabilmeleri.
4. Yasama, yürütme ve yargı erklerinin mutlak olarak birbirinden ayrı ve birbirini denetler biçimde oluşması gerekir. Bu erklerin tek elde toplanması, diktatörlüğün işaretidir.
5. Devletin ve ulusun bireylerinin kendilerini özgür hissetmeleri; dıştan veya içten hiçbir gücün korkusuyla hareket etmemeleri gerekir.
6. Devletin ve bireylerin ekonomik, sosyal, hukuksal yönden tam bağımsız ve özgür olmaları gerekir. 

Bunlar benim Cumhuriyet tanımımın içine giren kavramlar. Siz bunun içine öyle şeyler katabilirsiniz ki, oradan bir Anayasa kitabı yazabilirsiniz. 

Mısır bağımsız olabilecek mi, özgür olabilecek mi? Bunun bir ön şartı var: 

Mısır ekonomik açıdan bağımsızlığını kazanabilecek mi? Daha da ötesi. Kendisini bir “geri kalmış ülke” kavramının dışına atabilecek mi? 

Siz kendinizi ”Ben şöyleyim, ben böyleyim…” diye görebilirsiniz. Kendinizi övebilirsiniz. Ama önemli olan sizi başkalarının nasıl gördüğüdür… 

Umarız Mısır ve öteki özgürlüğü arayan ülkeler doğru yolu bulurlar. Ama ne demişler : “Kılavuzu karga olanın….” Gerisini ben getirmiyeyim siz tamamlayın.
………………………….. 

Medenî Bilgiler ve M. Kemal Atatürk'ün El Yazıları , 1999 , Afet İNAN (Prof. Dr.) 

 

 
Toplam blog
: 2579
: 848
Kayıt tarihi
: 24.10.10
 
 

Mesleğim eğitimcilik… Şimdi artık emekli bir vatandaşım… biraz şairlik, biraz hayalcilik, biraz s..