Mizah semayesi olaylar?

Tunus halkına 23 yıldır kan kusturan Devlet Başkanı ‘Bin Ali’ hazreti, WikiLeaks Belgeleri açıklanınca, halkın aşırı tepkileri karşısında, arsız ve sonradan görme eşi ‘Kuaför Leyla’ ile ülkeden kaçtılar ya? ‘Bin Ali’ hazreti Suudi Arabiyya’ya, eşi arsız Leyla da Dubai’ye tüydüler ya? Belgelere göre; sonradan görme Först Leydi Leyla hanım o kadar azmış ve şımarmış ki, Fransa’ya özel uçak gönderip, halkın parasıyla gönderilen o özel uçakla, oradan sadece birkaç tepsi ‘tatlı’ getirtir hale gelmiş. Durduk yerde sahip olduğu bir sürü şirketiyle, İsviçre bankalarına ‘milyar dolarları’ istiflemeye başlamış. Hani, Allah daha çok versin, asla bu “helal (!)” kazançlarında gözüm yok da, benim derdim başka: Bu tüyen adamın adı “Bin Ali” ya? Yurt dışına “5 Milyar Dolar” ile tüydükleri açıklandı ya? Artık bundan sonra bu adama ‘Bin Ali’ değil de, “Beş Milyar Ali” desek nasıl olur? Yürüttüğü paralar karşısında ‘Bin Ali’ adı pek fukara kaldı yahu, benim canım da buna sıkılıyor işte, yazık adamcağıza bee… 

TV’de “Muhteşem Yüzyıl” dizisi başladıktan sonra dikkat ettim, maşallah bu ülkede herkes ‘Tarih Profesörü’ imiş de, bundan sadece bizim haberimiz yokmuş? Osmanlı Padişahlarını bir insan olarak değil de, birer ‘Ermiş… Ulemaymış” gibi, birer tabu olarak gördüklerinden, dizi başlar başlamaz hep bir ağızdan ‘Bremen Mızıkacıları’ gibi bağırmaya başladılar: “Bu dizi hemen yayından kaldırılsın!.. Padişahlar sevişirken terlemezler!.. Padişahlar kadına dudaktan öpmezlerdi, sadece yanaktan buse alırlardı!.. Saray haremini randevuevine, geneleve çevirdiler, aslında durum öyle değildi!..” İyi de arkadaşlar, Padişahlarımız harem kadınları ile yatakta “güreş tutarlarken” siz onların başında mıydınız? Kadının neresinden öptüğünü ne biliyorsunuz? Bu yatak güreşinde felaket enerji harcanır, terlememek olur mu? O hengamede adam ne yaptığını, neresini öptüğünü nereden bilsin? Peki, adamın dahi bilemediği bu yatak sırrını, siz nereden biliyorsunuz? Her şey mümkün, çünkü onlar da insan!.. 

Şimdi ben de kalkıp; “Efendim, bizim padişahlarımız hiç geğirmezlerdi… Bizimkiler asla yellenmezler, kabızlıktan çatlarlardı… Padişahlarımız, bebekken bile donlarına işemezlerdi… Hiç biri yalan söylemez, asla ve katta nezle – grip olmazlardı… Doğuştan pipileri öyle büyüktü ki; usturayla – neşterle değil, kütük üzerinde baltayla sünnet edilirlerdi… Hiç ‘iktidarsızlık’ çekmezler, bir gecede 30 kadınla birlikte olurlardı” filan desem, siz bana inanacak mısınız? Madem iktidarsızlık çekmiyorlardı, yüzlerce yıldır ortalıktaki bu ‘Padişah Macunları’ neyin nesi o zaman? Önce şu tarihimizi adam gibi bir okuyunuz, sonra bize ahkam kesiniz!.. 

15 Ocak Cumartesi günü akşamı Galatasaray’ın yeni stadının açılışı vardı. Açılışta konuşan TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar ortamı gerdi ve; “Başkan Canaydın zamanında GS kira borcunu bile ödeyemiyordu. Acz içinde bize geldiler ve 310 trilyon harcayarak bu stadı biz yaptık” deyince, kıyamet de koptu. Bu takıma yıllarca emek veren Fatih Terim şeref tribününe alınmadı, sahayı terk etti. Bir söylentiye göre de; sayın Başbakan Fethiye’den geç geleceği için, maçın saati ileriye alınmış, taraftarlar da kızmışlar ve ondan yuhalamışlar… Başbakan da orayı terk edip; “Stat parası içinde GS’ın bir Allah kuruşu yok!” dedi. Egemen Bağış da; “Nankörler!” diyesiymiş? İyi de, orası devlet parasıyla yapıldı, hem Ali sami Yen Stadı bunun yerine verilmedi mi? GS camiası da bu ülkenin insanları değil mi..? Topluluklar böyledir dostlar. Geçenlerde Başbakan, 2002 yılındaki ve bugünkü yol haritalarını gösterince, AKP’liler eski haritayı alkışlamadılar mı? Başbakan onlara gülerek; “Neyi alkışlıyorsunuz? Bu eskisi, şu yeni haritayı alkışlayın” demedi mi? Statta da sabırlı olmalıydı ve gülerek onları dinlemeliydi bence… Bazen söz gümüşse, sükut da altındır arkadaşlar… 

Bir fıkrayla yazımızı bitirelim: “Kapıcı Gibi Yap!” 

Adam bir ürünün tanıtımı için şehir şehir geziyor, evine on – onbeş günde ancak uğruyormuş. Bir geziden daha döndüğünde, kapıyı kapatır kapatmaz eşine sarılıp, dudaklarından hasretle öpmeye başlamış. Evin papağanı hemen bağırmış; 

- Orasını öpme, kapıcı gibi yap, kapıcı gibi öp!.. 

Adam şaşırmış ve öfkeyle kafese yaklaşmış; 

- Ne diyorsun ulan sen, ne kapıcısı!? 

- Dudaktan olmaz olum, kapıcı gibi öp, kapıcı gibi öp!.. 

- Ulan bir bildiğin varsa çabuk söyle, ne kapıcısı lan!? 

- Kapıcı gibi öp, göbekten öp, göbekten… 

deyince, işin sonu bildiğiniz gibi olmuş: Adam kaçmış, kadını evde delik - deşik bulmuşlar… Sakin KOŞAR.