Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Mart '11

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Mor koyun

Mor koyun
 

MB da özellikle de kişisel gelişim, psikoloji ve felsefe kategorisine, hatta blog kategorisine bile ilgi duyanlar için, bence son derece güzel ve önemli bir blog yayınlandı geçenlerde… Yazarımız Sn. Reha Ülkü’nün “İnsan kuburu” başlıklı şiiri…

Şiir ama, öyle bir şiir ki, daha ilk mısralarında beni bir yakaladı, ve şiir biter bitmez bu satırları yazdırdı bana. Zira içerik bana göre tam bir “hayat ve insan halleri” gerçeği ve dersiydi… Önemli olan “gerçektir” zaten daima… çünkü gerçek, hem sorudur, hem cevap, hem de bilgidir ve derstir, faydadır zaten insana, anlayana… ve şiirdeki de… evet, tam da bu!!

Hani literatürde “mor koyun” benzetmesiyle vurgulanan bir gerçek vardır ya; “sürüde mor koyun olmak” durumu… sıradan olmamak, diğerlerinden farklı olmak… ama asıl vurgulanan, böyle bir gerçek varken ortada, insanların tutumu… Tam da bunu anlatıyor işte. Bir anlamda da meyve veren ağacı taşlama sendromu… ve tabii meyve verenin de bu durumda ne düşündüğü. Çünkü aynı zamanda “Altın çöpe de düşse yine altındır” der ya eren, bu bilgeliği ve gerçeği de iliklerinize kadar hissediyorsunuz. Yani mor koyun ama, sadece sıra dışı değil, aslında sıra üstü… olağan dışı değil, olağanüstü… farklılığın farkındalıkla taçlanmış hali… 

Düşündüm sonra;
Zaten dizeler kendimle de özdeşleşmese, böyle bir yazı yazdırmazdı da bana…

Her ne kadar,
koca Mevlana bile demişse de:
“Bak.. Bil ki domuzların önüne inciler serilmez
Mücevherden sarraflar anlar ancak, başkası bilmez
Ne fark eder ki kör insan için, elmas da bir, cam da
Sana bakan bir kör ise, sakın kendini camdan sanma...” diye,

Ama bir de “mor koyunun akıllısı olmak” diye bir gerçek de vardır işte…
Zira ister inci olsun, iste mercan, gerçeklerden söz etmedikçe insan, zaten insan olmaz, olamaz!

Yalnız dikkat!! Mor inek demiyorum, mor koyun diyorum.. çünkü arada fark var.
Mor inek, işin daha profesyonel, materyalist tarafındadır. Biraz da çıkarcı...
Mor koyun ise, derinlerindedir işin, dolu dolu manevi boyutunda. Üretken, verimli…ulvi… Işık saçıcı!
Onun için sakın sen de camdan olma, cam olma, kör olma… çünkü “İnsanlar başaklara benzer… içleri boşken başları havadadır, doldukça eğilir” ya hani, ben de şimdi diyorum ki aynen öyle. Nedense içi boş olanlar, bomboş olmalarına rağmen, kendilerini absürd bir şekilde de birşey sanırlar... Gerçi bellidir nedeni ya… hehehehehee… Görürler çünkü ne kadar eksik kaldıklarını.

İşte o yüzden, mor koyun da, bazı yazılar da çok değerli ve yararlı…. Çünkü bir “şey”i önemli, dolu, değerli ve yararlı kılan, hatta asıl farklı kılan dahi, gerçeklerden söz etmesidir; gerçek oluşu ve gerçeği içerişidir. Farkındalığı yani… Doğruluğu… Hele bir de böylesi bir estetik de varsa içinde, yani sanat ve deha… her türlü değerin de üstündedir.
Daha da güzel olan ise, bu tip yazıların hiç eskimeyeceği… şiirin de…
Ancak, acı bir yanı da var: Bu gerçeklerin hep, her yerde ve her zaman geçerli olduğu ve olacağı…

Paradoks da burada zaten... kısır döngü de burada… Hem güzel, hem acı…
Hem iyi, hem kötü… bir arada.
Sorun ve çözüm yan yana…
Hatta iç içe… çünkü bak yine işte:
Bilgelik de burada, farkındalık da burada!
Ve kısırdöngüyü bilgelik, paradoksu farkındalık çözer oysa.

Okuyun, öneririm.
Ama düşüne düşüne, dikkatle…
Çünkü gerçek görünendir ama
Gizlidir aslında!
Hem yüzeyde, hem de derindedir mutlaka.


Filiz Alev
19.03.2011 

 
Toplam blog
: 157
: 3152
Kayıt tarihi
: 03.03.11
 
 

Ekonomistim, emekliyim. İki evlat annesiyim. Müzikle ilgilenirim, bestelerim vardır. Düşünürüm, a..