Muğla'da Kütüphaneciler, isimsiz yöneticiler yemekte biraraya geldi ...

Kütüphaneler yörelerin kültürlerini yaygınlaştıran yerler. Sosyal gelişmesine katkıda bulunan yerler.

O halde eğitim, sosyal, kültürel içerikli yerler.

Tabii ki, bunu okuma politikaları ile yaygın ve öncelikli hale getirmek, okuma politikalarını yasalarla desteklemek gereklidir.

Türkiye’de kitap ve okumanın önemi anlaşılır derecede ön planda tutulamayacak kadar başka iktisadi ve sosyal, siyasi gündemlerin ve programların, kuşatmaların içerisinde kalmıştır.

Yani sosyal ve kültürel içerikli öncelikli kalkınmaya inanılmamıştır.

Ancak bu dönemde görmeliyiz ki, Kütüphaneler özellikle Merkez Kütüphaneleri ferah durumdalar. Güncel pek çok bilgi kaynağı var okumak için. Maddi destek görüyorlar.

Bilmiyorum Bakanlığın programında şu var mı? Ülkenin tüm ilçelerinde bulunan Kütüphaneler kendi yapılarına, kendi binalarına bir an önce kavuşturulmalı.

Bir Kütüphane Haftası geçti. Bilgisayardan izlediğim ve gördüğüm; Tüm Kütüphaneler çok güzel etkinlikler gerçekleştirdi. Gözüm, gönlüm, ruhum  açıldı.

Ancak,  sadece Kütüphanelerin görevleri midir bunlar?  Elbette hayır, yörelerin sonra yönetim kademelerinin el birliği vereceği  işler ve programları hayata geçirmek gereklidir.

Gerek yerel yönetim olsun, gerekse kamu yönetim kademeleri olsun şunu artık görebilmeli.  Hayata geçirilmek istenen programları algılayıp, yaşama geçirmeliler. Görebilmeliler. Getirilen her iş gelinen iş , yol  ve inançtır.

Biraz da Kütüphanecilere değinelim, dedim ya görsellerime “isimsiz yöneticiler” “bilgi  kadroları”.

Kütüphaneciler toplumda sosyal ve  kültürel statüye sahip değiller. Ülkede benimsenen bir meslek grubu değiller.

Bu öteden bu yana böyle. Daha önceki yazılarımda belirttim. Kütüphanecilik mesleği ilköğretim sıralarında ders yönetmeliklerine eklenmeli diye.

Şu an ki iktidarın eğitim programı hazırlanırken çok yönlü bir katılım ve değerlendirme sonucu bir program hazırlandı mı?  4+4+4 programının tartışıldığı son günlerde bu programı gerek iyi içerikleri ile gerekse de iyi olmayan yanları ile tartışadursunlar siyasiler, eğitimciler.

Biz konumuza dönelim.

Toplumda henüz isimsiz yöneticiler (ancak bu dönemdeki biraz kıpırdanmaları ve güzel şeyleri unutmadan) geçtiğimizde gün de MUĞLA’da bir Kütüphane Haftası’nın ardından tüm  Kütüphane yöneticileri YEMEKTE bir araya geldi.

Yemek Gökova’nın şu akıp giden soğuk azmağında Nadir Usta’nın yerinde gerçekleştirildi. Yemek sıcak ve güzel bir atmosferde  geçti.

Tüm Kütüphaneler ve Kütüphanecilerin dertleri, işleri ortak aynı dilden konuştular, aynı şeyleri konuştular.

Yemekli toplantıya Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Kamil Özer beyefendi eşi ile katıldı.  Varlığı  yemeğe coşku ve huzur  kattı.

Yemeğin gerçekleştirilmesinde bu sıcak havanın yaşanmasında elbette katkısı olan Muğla İl Halk Kütüphanesi’nin yöneticisi Rüveyda Hanım(Güler ).

Muğla okuma oranında sayılı iller arasında. Muğla Hoca Mustafa Efendi Kütüphanesi şimdi bir hayli güzel bir ortama kavuştu.

Tarihi bir mekanın içerisinde.

Muğla Kütüphanesi yaşadığım sürece gidip gezeceğim, içinden kitap seçeceğim,  çalışma yıllarımın ve anılarımın tanıklığını yapan  bir mekan.

Dünden bugüne Muğla Kütüphanesi.

Yemek için gerek İl Kültür Ve Turizm Müdürlüğü’ne, gerekse de Muğla İl Halk Kütüphanesi Müdürlüğü’ne teşekkür ediyoruz.