Müjde müjde...

Beklenen haber geldi…

CHP ile DSP, seçimde “İşbirliği” kararı aldılar…

Yapılan açıklamaya göre, her iki parti de kendi kimlikleri ile ama CHP listesiyle seçime girecekler. Açıklama bu…

Açıklamayı her iki partinin liderlerinin ağzından kanlı - canlı dinledik…

Bir şey çok açık ve aleni olarak belli oluyor ki, bu “Birleşme” veya “İşbirliği” adı her ne ise, her iki liderin de içine sindiremedikleri…

CHP’nin ve toplumun isteği çok açık olarak bellidir. Bir çatı altında birleşin. Bu çatı da, Atatürk’ün mirası(!) olması bakımından CHP çatısı olsun… Gerçi “Miras” meselesi tartışılabilir durumda. Atatürk’ün “Mirasını” ne şekilde yönettikleri ve bu günlere nasıl gelindiği, ülkenin halen Atatürk ilke ve inkılâpları çizgisine tam oturtulamadığı sorgulanacak olursa “Miras”ın tartışılmasında ayrıca fayda var. Ama “Sırası değil” diyerek, bu günün koşulları altındaki Türkiye için ne yapılması gerekiyorsa, onun yapılması için gerekli olan birleşmenin veya işbirliği anlayışının gere türlüsüne “Evet” deme zorunluluğundayız.

Her iki liderin de bu zorunluluğun verdiği “Ekşi” tavırlarını da fark ediyoruz…

Ancak, bu seçimin Türkiye yararına sonuç vermesi açısından da son derece önemli bir hareketti, başarıldı ama…

Bir tarafı yine eksik…

Öyle umuyorum ki, o eksik taraf, o eksik “Uzuv” da yerine akılacaktır.

Yani, SHP de bu birleşmenin bir şekilde içinde olacaktır.

Şu da bir gerçektir ki, CHP Genel Başkanı Deniz BAYKAL ile DSP Genel Başkanı Zeki SEZER’in de bilmeleri gereken şey, bu birleşme veya adı her ne ise, daha işin en başı, bir başka deme ile alfabenin (A) sı, eskilerin deyişi ile de (elif) dedik başladık…

Seçimi kazanırsını veya iktidar olacak partiye karşı, son durumda olduğu gibi, istediği şekilde at oynatamayacağı bir sayı ile “Muhalefet” durumunda kalırsınız. Bunlar hiç önemli değil.

Önemli olan “SOL” veya daha doğru ifade ile “Sosyal demokrat” kimliğini taşıyan partiler olarak ülke için ne gibi programlar üretecek olmanız.

Eğer yılların verdiği “Muhalefet” duruşunun alışkanlığını üzerinizden atamazsanız, geleceğiniz noktada da çok fazla başarılı olamayıp, bir daha tarih sayfalarında görünmemek üzere gidişiniz olacak ve gelişiniz asla olamayacaktır.

İşte bu noktaya dikkat edilmesi gerekir.

Diyeceksiniz ki şimdi “E be kardeşim. Sendeki akıl onlarda yok mu?”

Olmaz olur mu, mutlaka var da, biz de nasıl birleşmeleri için baskı kurup bu güne gelinmesini sağladıksa, bundan sonra da bu konularda baskı kurmaya devam edip “Görevimizi” yerine getirmeye çalışacağız.

Diyorum ve hadi hayırlısı dileğimi yineliyorum…

Dahası “Solda birleşme olmayacak” başlıklı yazımdaki “Dua”mın tutmuş olmasından dolayı da “Yanılmış” olmaktan dolayı mutluluğumu dile getiriyorum.

Bir de SHP katılırsa “Dua” tam tutmuş olacak.

17 MAYIS 2007