Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Mart '09

 
Kategori
Mizah
 

Müjganı kim kirletti?

Müjganı kim kirletti?
 

Zavallı Müjgan!


Müjgan bizim mahallede kuru temizlemeci Osman abinin kızı. Bizim mahalle dediysem, öyle sıradan bir mahalle bellemeyin. Çünkü bizim mahalle öyle her mahalleye benzemez. Biz mahalleli olarak namusumuza çok düşkünüzdür annadın mı. Mahalledeki kedilerin namusu bile bizden sorulur icabında. Namus bu, başka hiçbir şeye benzemez. Namuslu hiçbir insan evladı kalkıp da bizim mahallemizin namusuna söz edemez. İşte böyle namuslu bir mahallenin namuslu kızlarından biri Müjgan. Ama geçenlerde bazı tatsız tuzsuz şeylerden ötürü yüreğimiz öyle bir ağzımıza geldi ki... Sonunda işin aslı ortaya çıktı da bir “Ohhh!” çektik hayırlısıyla.

Müjgan yirmi iki yaşında, lise mezunu ve bir senedir özel bir şirkette çalışıyor. Çalışıyor dediysem elbette namusuyla. Mahallenin bütün öbür kızları gibi yani. İşe gider gelir ama bugüne kadar yolda gözünü sağa sola kaydırdığını hiç kimse görmemiştir annadın mı. Müjgan böyle güzel güzel gidip gelirken bir ay kadar önce birdenbire işi bırakmasın mı? Bizim hatunların dedikodularına bakılırsa şirkette sataşmalar oluyormuş zavallı Müjgan’a. O da mahallemizin namusuna bir söz gelmesin diye yüreğine taş basmış bırakmış işi. Aman ya Rabbim, gururumuzdan gözlerimiz yaşardı tabii. Hani namuslu olmasak bütün mahalleli namusumuzu kurtardığı için sarılıp şapur şupur öpeceğiz taş gibi... af edersiniz dilim sürçtü, yani melek gibi kızı.

İlle velâkin birkaç hafta sonra mahalleden bir delikanlı Müjgânı özel bir otomobilde yabancı bir oğlanla görmesin mi! Sonraki günlerde uzak semtteki bir sinemada, günün birinde boğaz kıyısında içkili bir lokantada görenler olmuş hep aynı yabancı çocukla tabii. Aldı bizi bir endişe annadın mı... Kızın gezip tozması neyse ne de, ya mahallenin namusu? Elimizden iş, boğazımızdan lokma geçmiyor, varsa yoksa mahallenin namusu. Bir akşam kahvede sıralandık babası Osman abinin çevresine.

“Yahu Osman” dedi mahallemizin büyükleri “Senin kız yabancı bir çocukla gezip tozmaktaymış, yahu ne yüzle bakacağız öbür mahallelerin yüzüne? Mahallenin namusu gidiyor Osman!” Biz bekliyoruz ki Osman abi sararsın morarsın, “Doğrusunuz, bana bir akıl verin hele” desin. Ne gezer? Şöyle kaykılarak iyice bir yerleşti sandalyesine Osman abi, sonra kahveci Salih’e seslendi: “Saliiih, herkese çay ver, benden haaa!” Arkasından bir gülücük yayıldı tüm suratına, sanırsın milli piyangoda büyük ikramiye ona çıktı annadın mı.

“Vallahi söylediklerinizde haklısınız” dedi “Ama neden haklısınız? İşin aslını astarını bilmiyorsunuz da ondan! O çocuk var ya o çocuk, şirket sahibinin oğluymuş. Müjgan’ı da deli gibi seviyor. Müjgan’ı bir gün görmese o gece gözüne uyku girmiyormuş, o yüzden her gün beraberler. Yakında annesini babasını gönderip Allahın emri peygamberin kavliyle istetecekmiş Müjgan’ı. Biz de düşündük taşındık, bundan hayırlı kısmet olmaz ya birkaç gezmelerinden ne olacakmış, zaten evlenecekler dedik. Anladınız mı şimdi kimmiş o çocuk?”

Bunları duyduk ya, bizde bir sevinç, bir sevinç sormayın gitsin annadın mı. Düşünün hele, koskoca bir şirket sahibinin oğlu bizim mahalleden bir kız için yanıp tutuşuyor yahu! Uyku da uyuyamıyor, üstelik yakında evlenecekler de. Öbür mahalleler bunu duyunca çatır çatır çatlayacaklar kıskançlıklarından.

Derken Müjgan’ı göremez olduk ortalıklarda. Nişan hazırlığı vardır her halde diye heyecanlandık tabii. Ama bu ayıp bir şey değil ki gizliden gizliye yapılsın. Böyle bir hazırlık olsa mahallenin kulağı delik kadınları duymaz olur mu? Sonra bir gün evinin penceresinde sapsarı bir yüzle dışarıya bakarken gördüm Müjgan’ı. Gelgelelim sokağa çıktığını gören yok. Bir de bitişik komşunun söylediğine göre akşamları bağırtı çığırtılar gelmekteymiş Osman abinin evinden. Bütün mahalleli merakta. Derken “Müjgan’ı kirletmişler” diye bir söz dolaşmağa başladı kulaktan kulağa. Aman yapmayın, etmeyin! Nasıl olur? Ya mahalle... Ya namus?

Bu iş böyle yürümez, hele bir Osman abiye soralım dedik annadın mı. Akşam yine sıralandık kahvede Osman abinin çevresine. “Bre Osman, anlat hele nedir bu iş?” Osman abi ağladı ağlayacak, konuşmaz, ağzını açsa boşalacak hüngür hüngür. Gene de ilk ağızdan öğrenmeli işin aslını. Ben aldım sözü “Üzülme be Osman abi” dedim “Her genç kızın başına gelir böyle şeyler. Ama yine de mahallenin namusunu temizlemek gerek. O çocuk mu yapmış bu işi?”

Osman abide çıt yok. Konuşmadığı da iyi. “Evet, o yapmış” dese ne halt edeceğiz, nasıl temizleyeceğiz mahallenin namusunu? Arkadaşlardan biri “Yok canım” dedi “Babası koca şirket sahibi. Öyle çocuklar temiz, ahlâklı, namuslu olur. Olsa olsa bir Ergenekoncu kirletmiştir zavallı yavruyu.” Bunu duyunca Osman abi önce bir irkildi, biraz düşündükten sonra “Evet, evet” diyerek onayladı arkadaşımızı. “O çocuk yapmamış tabii. Öyle olsaydı biz izin verir miydik beraber gezip tozmalarına? Dünyada yapmaz o. Mustafa güzel söyledi, bir Ergenekoncu yapmış bu işi. Mahallemizin namusunu çekemiyorlar, kirlettiler zavallı Müjganımı. Gözaltına alınasacılar!”

Konuşma bu noktaya gelince hepimiz derin bir nefes aldık annadın mı. Şöyle ya da böyle namusumuzu kurtarmış sayılırdık. Bizim mahallenin namussuzluğundan değil, Ergenekoncuların namussuzluğundan ötürü olmuştu bu iş. Müjgan’ı kirletip sabote ettiler akılları sıra mahallenin namusunu. Biz de boşu boşuna günahını aldık o çocuğun, Allah müstehakımızı vere. Biz namusluyuz ama biraz da cahiliz annadın mı. Bir şirket sahibinin oğlu deliler gibi sevdiği bir kızı niye şapsın... yani kirletsin, olacak şey mi? Nasıl düşünemedik biz bunu?

İşin aslını öğrendik öğrenmesine de, yine de aklımızın almadığı bir şey var cahillik işte. Bu Ergenekoncuların amacı darbe yapıp AKP hükümetini devirmek değil miydi? Niye hükümeti kirletmediler de Müjgan’ı kirlettiler? Ne istediler taş gibi... yani melek gibi kızdan? Bu durumda Ergenekon darbesini bizim mahalle yedi hükümetin yerine. Bu işte bir terslik var ama ne, bir türlü akıl erdiremedik annadın mı...

 
Toplam blog
: 195
: 688
Kayıt tarihi
: 04.10.07
 
 

Dünyanın internet sayesinde küçüldüğü günümüzde büyüyen sorunlara ilişkin duygu ve düşüncelerimi pay..