Mustafa Hakkında Her Şey

Bu aralar Çağan Irmak’ın yapımlarına merak sardım. Kendisi hakkında bir şeyler araştırırken aynı fakültede okuduğumuzu öğrendim. Meğer Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon Sinema Bölümü’nü bitirmiş.

Okuduğum fakülteden böyle bir yönetmenin çıkmış olmasına sevindim haliyle.

Babam ve Oğlum’dan sonra Issız Adam’la çok ciddi bir başarıya imza atan Çağan Irmak’ın izlemediğim bir filmi vardı, Mustafa Hakkında Her Şey…

Aslında hiçbir şey göründüğü gibi değildir teması ile 2004 yılında çekilmiş olan bu filmi izleyememiş olmanın sıkıntısıyla sonunda film ile buluşabildim.

Çağan Irmak’ın klasik oyuncu sepetinden çıkan tanıdık oyuncuların oynadığı film gerçekten izlemeye değerdi.

Hayatta hepimizin karşılaştığı basit, benzer olayların destansılaştırılarak beyaz perdeye uyarlamasını iyi biliyor Irmak. Hissettiriyor da aynı zamanda tanıdık geliyor, yaşanmışlıklar.

Baştan sona Mustafa’nın hayatı ve gelgitleriyle dolu film sizi kendisine bağlamayı iyi biliyor. Babam ve Oğlum’daki kadar olmasa da zaman zaman gözyaşlarınıza hâkim olamayabiliyorsunuz.

Genel anlamda filmden bahsetmek gerekirse, karakterler ve konu şöyle:

<ı>Güzel bir düşü aratmayacak mutlu bir yaşamı vardı Mustafa'nın. Güzel ve severek evlendiği bir eşe, mükemmel bir işe, dünyalar güzeli bir evlâda sahipti. Ama hiçbir şey göründüğü gibi değildir. Mustafa'nın bozulmayacağını düşündüğü, asla uyanmayacağını zannettiği bu güzel düş elim bir trafik kazası sonucu kâbusa dönüşür.

<ı>Mustafa, reklam şirketi sahibi, genç ve başarılı bir işadamıdır. Karısı Ceren ve oğlu Kerem ile mutlu bir hayat sürmektedir. Ceren'e büyük bir aşkla bağlıdır. Fikret ise Ceren'in taksi şoförü olan sevgilisidir.

<ı>Ceren ve o anda yanında olan genç bir erkek trafik kazası geçirirler. Genç erkeğin ağır yaralandığı feci kazada, Ceren ardında binlerce soru işareti bırakarak hayata veda eder. Bir anda her şeyin kontrolünü kaybeden Mustafa için yaşam artık bilmecelerle doludur. Karısının yanındaki genç adam kimdi? Neden Kilyos'tan dönüyorlardı? Karısı ondan daha neler saklamıştı? Mustafa bütün bu soruların cevaplarını şeytanın bile aklına gelmeyecek bir plan yaparak kendi yöntemleri ile bulmaya karar verir. Karısı ile birlikte kaza geçiren ve adının Fikret olduğunu öğrendiği genci rehin alıp uygarlıktan uzak bir yere kaçırır.

<ı>Ölüm kalım savaşına dönüşen planını büyük bir ustalıkla uygulamaya koyulan Mustafa eve kapattığı Fikret'le kedinin fare ile oynadığı gibi oynamakta, onu çeşitli yöntemlerle konuşturmaya çalışmaktadır. Mustafa'nın hesaplarına göre taksi şoförü olan bu genç adam bütün sırları teker teker açıklayacak o da evin arka tarafındaki mezarı her gün azar azar derinleştirecektir. Ancak polisler, meraklı komşu ve Mustafa'yı arayan yakınları sayesinde hikâye artık tavşan kaç tazı tut biçimine bürünür. Hayatını cehenneme çeviren trafik kazasının ardındaki gerçeği çözmeye çalışan Mustafa, hiç hesapta yokken hayatının başka karanlık köşelerini de keşfedecek, geçmişiyle ve kendisiyle acımasızca yüzleşecek bu arada kökleri çocukluğuna kadar uzanan müthiş bir sırrı da itiraf edecektir.

2004 yılında gösterime giren bu filmi hala izleyemeyenler varsa en büyük tavsiyem izleyin olacak tabii ki.

Postmodern hayatlarımızın kurgulandığı ve yalnızlıklarla beraber şizofren öznelliklerin daha da derinleştiği yaşamımızı iyi bir biçimde işlemiş.

Issız Adam’daki seksin sıradanlığı ve tatminsizliği, buradaki şizofreni ve çocukluğun günümüze etkileri ile aktarılmış.

Türkiye’de sinema adına güzel işler yapılıyor. Zaten sinema filmi gelir getirende bir sektör oldu. Dizi sektörünü batırdıktan sonra sıra sinemaya gelmesin; güzel yapımları izlemeye devam edelim.

Ahmet Buğra TOKMAKOĞLU

Abtokmakoglu@gmail.com