Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Nisan '09

 
Kategori
Blog
 

Mustafa Mumcu’yu anlamak için, yaşamak gerekir….

Mustafa Mumcu’yu anlamak için, yaşamak gerekir….
 

Aslında satırlarıma nasıl başlamalıyım emin olun bilemiyorum.

Ve aslında uzun zamandır yazmayı planladığım ama her defasında boş ver yazma insanlar bunu duygu sömürüsü algılar düşüncemden dolayı sürekli öteledim durdum.

Ama Mustafa Mumcu’nun son zamanlarda haksız eleştirilere maruz kaldığını gördüm… Tabiî ki kendisinin de haksız eleştirileri olduğunu defalarca kendisiyle de paylaştım…

Sorunun temel kaynağının da aslında insanların Mustafa Mumcuyu iyi veya kısmi tanımadıklarından kaynaklandığını düşündüm. İşin aslını sorarsanız benimde kendisiyle arkadaşlığım iyi bir diyalog çerçevesinde başlamadı.. Sürekli beni ve benim özellikle BOWLİNG oynamamı eleştirmesi, bana zengin, şımarık, baba parası yiyen bir insanmışım muamelesi yapması beni ciddi manada kırmıştı… En son bir Blog’uma yaptığı acımasızca eleştiri sonrası kendisine kardeşim bir daha bana yorum yazma dediğim ana kadar getirdi… Ve ne olduysa Yalova toplantısında sevgili Arif ÖĞÜTÇÜ ağabeyimle tanışmamızdan ve Mustafa Mumcu hakkında sohbetimizden sonra değişti. Arif ağabeyimizden telefonunu aldım ve o gece kendisiyle ilk telefon görüşmemi gerçekleştirdim… Hatta kendisine soğuk bir espri yaparak başladım cümlelerime…

Bana ilk söylediği şey yahu Ademciğim sen ne kadar güzel Türkçe konuşuyor sundu… Buradan Mustafa ağabeyimizin insanlara karşı ön yargılı olduğunu anlamamak için aptal olmak gerekiyordu.. Biz nakliyeciyiz ya galiba bizi iki cümleyi bir araya getiremeyen biri olarak gördü…

Yazımın başında da dedim ya anlamak için tanımak lazım… Daha sonra tanıştık ve uzun, uzun sohbet etme imkânı yakaladık… Ve anladım ki, insanlara karşı ön yargılı olması kendisinin bu yaşına kadar insanlar tarafından ciddi tahribatlara uğramasına ve insanlara olan güvenini kaybetmiş olmasına bağladım..

Zaten kendisinin de az çok yaşadıklarıyla ilgili kısa zaman içerisinde bir BLOG’U olmuştu.

Ben detaya girmeyeceğim, kendisi arzu ederse bütün hayatını kaleme alabilir… Benim fikrim utanmadan sıkılmadan “Utanılacak bir şey yok zaten” bütün hayatını kaleme buraya BLOG ortamına taşıması…. Çünkü Mustafa ağabeyimizin yaşadıkları bütün insanlığa İBRET olacak nitelikte…

İçinizden birileri çıkıp yahu Adem ÇALIŞKAN bu adam madem bu kadar sıkıntı yaşamış, yaşadığı olumsuz hayat karşısında kendisinin hiç mi suçu yok, hiç mi kabahati yok diyebilirsiniz… Yüzde, yüz kabahatli, , , kabahati de insanlara güvenmek, insanları sevmek zaten… yaşadığı olumsuzluklardan dolayı da sürekli bir savunma mekanizması oluşmuş kendisinde, sürekli gardını alma pozisyonu.. Birde yaşadığı yalnızlıklar…. Yaşadığı olumsuzluklardan sonra kendini içine kapatmış… Kapatmak da yetmemiş, resmen hapsetmiş… Yine söylüyorum, isterse kendisi detaya girebilir, ben daha fazla detaya girmeyeceğim, sadece siz sevgili arkadaşlarıma naçizane bir önerim kendisine büyük yaşamış, büyük düşünmüş ve insanlar tarafından sürekli iyi niyeti suiistimal edilmiş bir insan gibi yaklaşın.

Onu karşılık beklemeden sevdiğini gösterirseniz, emin olun hepiniz için iyi bir dost olabilir… Hataları yok mudur? VARDIR… Peki, soruyorum size hangimiz mükemmeliz?

Kendisiyle ilgili yazımı yayınlamak için izin istediğim de ise bana e-mail ortamında verdiği yanıt....

Sevgili Adem'ciğim,

Çok teşekkür ederim. Yanımda Ali Haydar Özkan var, hüngür hüngür ağlayarak okudum. Çooook duygulandım.

Şu an saat 01:44 ve ben köfte, çöp kebap, tavuk kanat hazırlıyorum. Ama kalbim çok yorgun.

Yazıyı bana göndermeden de yayına verebilirdin. Senin, hakkımdaki olumlu ve olumsuz her düşüncene değer veririm. Seni çok seviyorum, beni yeniden hayata bağlayan insansın. Ama yıpratmaktan zevk alanlar da var tabii.

Şu hususa açıklık getirmek isterim. Senin galerindeki köyde çekilmiş resimlerine bakarak çok güzel Türkçe konuşmayacağını düşünmüştüm. Nakliyecilikle ilgili değildir. Köylü çocuğu Adem:)) diye düşündüm ama sen çoktan şehirlileşmişsin, ya da sizin köyün insanları güzel Türkçe konuşuyorlar.

Saygı ve sevgiyle gözlerinden öpüyorum. Allah nasip ederse cumartesi akşamı/pazar günü görüşmek üzere.

Mustafa Mumcu

 
Toplam blog
: 313
: 2778
Kayıt tarihi
: 15.03.07
 
 

16.10.1974 Samsun / Havza doğumluyum. Şu anda bir lojistik firmasının ortaklarındanım. İşimde ilk..