Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Haziran '11

 
Kategori
İlişkiler
 

Mutluluk mu?

Mutluluk mu?
 

Mutluluk mu? 07/06/2011 Mutluluk, bütün özlemlere eksiksiz ve sürekli olarak ulaşılmaktan doğan kıvanç durumu ise mutlu muyuz diye sorası geliyor insanın? Bütün özlemlerimize ulaşınca bir başka amacımız da kalmıyor. Diğer taraftan da bir başka görüş diyor ki, mutluluk amaç değil sonuç olmalıdır. Mutluluk ideallerimizin gerçekleşmesi dışında mevcut durumumuzun devamıdır belki de. Düşünsenize bir işiniz var, eşiniz ya da sevgiliniz, çocuklarınız belli bir geliriniz ve sevdiğiniz dostlarınız, durumu idare edecek kadar da sağlıklısınız. İşte bunlardan bazılarında sıkıntı yaşayınca da bu günlerin mutlu günler olduğunu fark edebilirsiniz sonra ki zamanlarda. Peki, bunları kaybetmeden bütün sahip olduklarımızı düşünüp şükredince mutlu olamaz mıyız? Çok sevdiğim bir hukukçu hocam demişti ki, sağlığınızı yitirmeden sağlığınızın, hukukla ilgili sorununuz olmadan hukukun ne olduğunu anlayamazsınız. 

Bir konu ile ilgili yazı yazmadan önce bazen o konuyu küçük, büyük farklı kesimlerden insanlara düşüncelerini sorarım. Bu seferde mutluluk sizce nedir? Sizi ne mutlu eder diye sorunca herkes önce bir durakladı. Hatta kendim bile bir çırpıda cevap veremedim. Çünkü insanı mutlu eden kaynaklar o kadar çok ki, bir an düşünüyorsunuz veyahut da insanı mutsuz eden o kadar çok şey var ki mutluluğu çekip içinden çıkaramıyorlar. * * * Paraya pula tamah eder denilen bir kişi mesela dedi ki – karşılıklı sevmek, sevilmek aşk beni mutlu eder. Arkadaşları güldü ona. Dediler ki, her gün parasızlıktan yakınıyorsun. İşte bir de kişinin kendi özüne dönüp sorunca farklı cevaplar çıkabiliyor. Bir başkası beni çikolata mutlu eder. Dedi. Bunu diyen çocuk değildi. Bunu diyen çocukken çikolatadan mahrum olan biriydi sadece. Mantıklı yorumlar yapmayı bir tarafa bırakırsak aslında doğru da olabilir. Bize uzatılan bir parça çikolata yemesek dahi yüzümüzde bir tebessüme dönüşebilir. Aman neye mutlu olacağım işte geldik gidiyoruz. Artık beni hiçbir şey mutlu etmiyor. Diyenlerin yanı sıra beni her şey mutlu eder diyenler de vardı. Bir çiçeğin açması, bir bebeğin gülüşü, sevdiğim bir arkadaşımla bir fincan kahve içmek, sohbet etmek, eğlenmek diyenlerde oldu. * * * Mutsuzluğun kaynağı egodur. Ego bir yerlerde aradığını bulamamıştır. Çünkü mutluluğu dışarıya endekslediği için çevresindeki bazı şeyler değişirse, biri ona iyi davranırsa, biri onun mükemmel olduğunu söylerse mutlu olacağını zanneder kişi. Oysaki merkezde kendin olursan mutluluğu dışarıdan beklemez. Belki de sen insanları mutlu edersin hem de bazen küçücük bir jestle. İdeallerimizi kişilere, maddeye, olaylara bağlarsak bunların olmadığını gördüğümüzde kendimizi paramparça hissederiz. Birden dağılırız. İç dengelerimizi yakaladığımızda mutluluğun belki de derin bir nefes de, yaratanın bu muhteşem tablosunda görsek/görebilsek, isteklerimize odaklı yaşamamayı başarabilsek mutluluğun yüreğimize aktığını görebiliriz o an. 

Mutlu olmak için mutsuz olmamak gerekir. Mutlu olmak için çaba göstermek istemiyorsan o gücü kendinde bulamıyorsan da biraz gez orada, sonra dengelerin düzelecektir kendi iç sesinin nurunu duyduğun zaman eğer istersen. İlgi beklememek, beklentileri en aza indirip gerçekten tevazu sahibi olmak sahtecilikten kaçınarak bunu doğanda yaratabilmektir. Biri sana bunu söylesin diye değil. İşte o aradığın şey nerde biliyor musun? Al elini koy kalbine, kapat gözlerini bir süre işte tam da orada senin içinde, çıkmasına onu doya doya yaşamaya izin verebilirsin. e-mail:belginturan@gmail.com 

 

 

http://www.facebook.com/profile.php?id=100002136994787#!/pages/Belgin-Turan-Sat%C4%B1c%C4%B1/205170489526435 

 
Toplam blog
: 439
: 512
Kayıt tarihi
: 04.02.09
 
 

Lisansını Anadolu Üniversitesi/ İşletme Bölümü ve Anadolu Üniversitesi/ Sosyoloji Bölümlerinde “O..