Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Eylül '15

 
Kategori
Deneme
 

Mutsuzluk da...

Mutsuzluk da bir seçenektir!

Evet, yaşadığım ülkemde böyle bir zorunlu seçeneğim var!

Bazen istediğimiz değil de zorunda olduğumuz bir hayatı yaşarız. Evet, karşımızda olan -o şartlar altında- seçeneksizliktir.

Sen kendini ne kadar yüksek gayeler ve idealler için eğitirsen eğit, yaşadığın ülkenin halkı ve kamusal düzeni, seni dışlayarak yabancılaştırır ötekine. Mecazi anlamda bileğini kestiğinde, görüntü olarak o ülkenin bayrağını elde edecekken, senin belki de bir vatan haini olduğun bile iddia edilebilir. Yani gerçekten hissettiğin ne olursa olsun, gerçekler onların, ekseriyanın, gösterdiği olabilir. Ve yılıp intihar etmek zorunda bırakılabilirsin!

Evet, mutsuzluk da bir seçenektir.

Belki bir inisiyatif kararı değil de zorunluluktur ama gerçekten yaşamak için bir fırsat, ya da yaşamamak için bir vesile olabilir. Ne saçma demeyin; çok genç yaşta aşık olduğum kadını sevdiğimi anladıklarında çevremde herkes o kadın sana yanlış demişlerdi. Kadın namusluydu, zekiydi, başarılıydı, zengindi, bir evlilik yaşamıştı, çok güzeldi ve beni çok sevdiğinden %100 emindim. Ama gönlümü değil de herkesi dinledim ve göz göre-göre, gözlerimden milyonlarca yaşlar akıtarak, onu, aşkımı, terk ettim. Herkes bunun benim için en iyi seçenek olduğunu söyleyip dururken ben suskunlaşıp sessizleşmiştim. Aşktan sonra yaşam var mıydı? Yoktu, gerçekten o inanılmaz enerji dolu genç, kalbinden vurulup sakat kalmıştı!

Mutsuzluk zorunlu bir seçenekti! O günden sonra hiç evleneceğimi düşünmedim. O günden sonra hiç çocuğum olacağını düşünmedim. Hepsi oldu yine de, kalbimdeki burukluk ya da gözümdeki gölge hep var olsa da  yine de mutlu anlarım olmadı değil. Oğlumu kucağıma aldığım anı, unutmam mümkün değil; 45 dakika ağlamıştım.

Gerçek bir aşktan sonra ölümüm genç yaşta gerçekleşmişti. Henüz yirmilerin başındaydım ve hayatta susuz kalmıştım. Acım sonsuzdu ve gerçekten mutlu olmak istemiyordum. Böylesi bir hayat, karanlık bir Yarasa Adam için saklanılacak en güvenli yerdi. İşte o andan sonra başlamıştı süper kahraman hayatım çünkü biliyordum ki kendime melhem bulmam imkansızdı. Delicesine kendimi yetiştirdim ve çok çalıştım başkaları için fayda üretmek adına çok çalıştım.

Evet, mutsuzluk da bir zorunluluktu. Kelimeleri çok yerinde kullanıp şöyle şarkılar söylemem yalanım değildi elbet. Evet- her zaman sizlere doğruyu söyledim: ŞOV DEVAM ETMELİ...

Bir hafta boyunca ülkemde yaşadığım gerçeğiyle yine karşı karşıyayım ve söyleyecek sözüm artık kalmadı. Bir papağan misali başkalarının sözlerini tekrar ediyorum. Açık-açık yazarak o planlayıcılara o zevki tattırmamaya ant içtim. Şu da doğru ki Ant Dağlarını hiç görmedim. Bugün devletim bana bir darbe daha vurdu. Kesinlikle hiçbir zaman arkamda durmamıştı çünkü ben de her zaman arkamı kollamayacak kadar kendime güvenliydim.

Kahramanlık hikayeleri ile kendini geliştiren biri için kahramanların olmadığı gerçeğini kabul etmek, mutsuzluk seçeneği  değilse nedir?

Yoksa Ezel dizi senaryosu gibi her gün bu hikaye yeni baştan mı yazılacaktı memleketimde? Yoksa Momento filminde olduğu gibi vücuduna mı işlenmeliydi tüm hikaye, milletin?

Mutsuzluk da bir seçenektir be kardeş! Bu ekonomik zorlukta iki çocuğunu sırf eğitim eşitliğine sahip olsun diye özel okulda okutmak, ben de ne gibi mutsuzluklar yaratacaktır be kardeş? Benim bedavaya sahip olduğum eğitilme hakkını borsada bir ticaret misaliymiş gibi hangi okul diğerinden daha başarılı ve pahalı diye düşünmek ve bunu düşünürken –veya düşündüğüm için- insanlar tarafından hor görülmek; “sen zengin misin be arkadaş” dedirtmek, delirmek midir be kardeş!

Mutsuzluk da bir seçenektir.

Çorba içmek de insanın karnını doyurur. Ama mühim olan Kürt –harflerin yeri değişince Türk oluyor- kardeşimle aynı masaya oturup dertleşmek, türkü bandına geçip karşılıklı hayata ve bazen de hükümete karşı eşitlik ve demokrasi için hayıflanmak, gerçekten de düşünce suçu mudur? Belki de insanlık suçu! Evet, her bir fraksiyon diğer fraksiyondan daha Türkiyeli hissediyor kendini!

Memlekette hangi tarafa baksam, yıkılmaz bir taraftar -kendine göre, ben ise insanlıktan yana tarafsız olduğumda kendimi vatan haini gibi hissediyorum. Facebook’ta barış söylemlerim sadece 3-4 beğeni alıyor. Ağzımdan ne küfür çıkıyor, ne de kahrolsun!

Evet, mutsuzluk da zorunlu bir seçenektir. Belki de yaşamak gibi, o da zorunlu bir seçenektir. Belki de mutsuzluk, mutluluk için bile bir seçenektir!

 

 

 
Toplam blog
: 631
: 293
Kayıt tarihi
: 10.04.11
 
 

Eric'i külden yarattım. Tamamıyla benim eserim. Söyleyeceği çok sözü, söylemek istediği az sözü. ..