Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Haziran '16

 
Kategori
İlişkiler
 

Nasıl iyi sevgili olunur?

Nasıl iyi sevgili olunur?
 

Şehirli olmak, tutkuyla yaşamaya engel değil. Tıpkı iyi sevgililiğe de mani olamadığı gibi.


İnsanoğlu meraklanır durur: Nasıl iyi sevgili olunur?

Heyecan… Bunun için önce büyük bir heyecan lazım... Nabzın düzensiz atmasıYüreğin hop oturup hop kalkması… Kalbin, yerinden çıkacarcasına çırpınması… Aklın, yerinden oynayacak denli çıldırması, gidip gidip gelmesi… Sonra aniden sakinleşmesi… Ve dingin, durgun bir seyrin, her şeyi yerli yerine oturtması gerek; tam vaktinde… Bilinçli ya da bilinçsiz, doğaçlamayla da mümkün… Uyanık duygu durumlarıyla, canlı, doğal bir kendiliğindenlik de hiç fena olmazdı hani…

Efendime söyliyim, dozunda bir dengesizlik de gerekir bazen... Yani ne demekmiş o? Şöyle ki kardeşim: Bilinmezliktir sevgiliyi merakta bırakan… Merak, aşkın ateşleyeni, tazeleyicisi… Kararında ayarsızlık, tonla adrenalin şerbetler aşıklara… Hani ne desem… Bi çeşit bağımlılık… Feci bir tutkunluk, tutukluluk hali… Tıpkı çok sevdiğimiz şeyleri bırakamadığımız, onlardan vazgeçemediğimiz gibi… En kocaman sevdalarımız misali; bi türlü unutamadığımız, asla kafamızdan atamadığımız, fikrimizden kovamadığımız, çıkaramadığımız halet-i ruhiyemizdir; anlatmaya çalıştığım…

Şehvet, aşk, seks; hepsi, bildiğimiz şeyler… Bunları bulmak, yapmak çocuk oyuncağı… Lakin, tutkudur sevgiyi ölümsüz kılan… Ve yanında, yöresinde sonsuz bağlılık… Ölçüsüz, hesapsız kitapsız özveri… Adanmalısın aşka… Hiçbir denklem kurmadan, zerre matematiğe girmeden, milim çıkar gözetmeden bağlayabilmelisin benliğini kalbinin öbür yanına… Sonlu değil, ebedi saymalısın sevdayı… Nefesinde hisset, damarlarına işlesin soluğu… Aynı tene değ, aynı canda eri… Taaa ki, gitme vakti gelinceye kadar aramızdan…

Duyumsayabiliyorsan derdini, kederini… Söylenmeden çekiyorsan çilesini… Kılına helal gelse, için çekiliyorsa, yüreğin sızlıyorsa, ağlıyorsa gözlerin; senden bağımsız… Acısı tel tel ürpertiyorsa bedenini, diken diken ediyorsa tüylerini… İçin, dışın, ruhun, her şeyin onunlaysa, ona aitse… Sahiden iyi sevgilisin. Ele aldırma. Bildiğini güt. Öyle her rüzgarda, bi sağa, bi sola sallanma. Dik tut başını. Kuyruğunu sıkıştırma bacaklarına. Sevda dağlar kadar yüce. Ateşidir onu dirilten. Körükle alevini. Hararetlendir, deş ki yaranı, yananı... Olimpos kıskansın sizi. Ölümsüzleşsin sevginiz. Kimbilir? Belki bi gün, aşkın kitabını yazarsınız yeniden… Hayat süprizlerle dolu... Yeter ki mucizeye imanını yitirme.

 Aşk mucizedir derler. Ya da belli belirsiz bir yanılsama hali...  İyi sevgililikse derdin… Her ihtimalin peşine düş. Olasılıkların ardını bırakma.  Ne demişti Atilla İlhan: “ Ben senin beni sevebilme ihtimalini sevmiştim.” Doğru söylüyor adam. Aşk bir ihtimaller oyunudur çünkü. Nadiren ikinizin  kazandığı...

 

Not: Yazıda kullanılan görsel internetten alınmıştır.

 
Toplam blog
: 1349
: 1777
Kayıt tarihi
: 30.01.11
 
 

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler veTanıtım, A.Ö.F. Adalet Yüksek Meslek ..