- Kategori
- Şiir
Nazım ve Sinop
kitapsozler.com
Yıllardır Sinop Cezaevinde
Nazım, denize karşı verdi belini
Uzattı gökyüzüne ellerini
Ve resmine şöyle bir baktı..
“Şimdi Piraye Çankırı’da
Kendine bir ev aramaktadır
O akıllıdır, mutlaka bulur..”
Acaba bu gün akşam yemeğinde ne var
Yine kuru fasulye, pilava kaşıkla dal
Olsun varsın, böyle de günler geçiyor
Umuda gemimiz dolu yelken gidiyor.
“Piraye, Pirayecik örgü örüp bana bakacak
Ben şiir, oyun yazıp para kazanacağım
İlerde mutlaka bir pembe evimiz olacak..”
Sinop, Sinop… Her şey geride kaldı
Kemal Tahir ve Kıvılcımlı da çok yol aldı
Günler geçiyor ama geçmiyor
Dostlar konuşuyor ama bir şey anlatmıyor…
Şiir, oyun , hikaye
Günler böyle geçmiyor içerde..
“Çankırı’da işler nasıl?
Ya Ankara’da İsmet Paşa ne yapar?
Bir türlü halimizden bilmez , anlamazlar…”
“Kuvayi Milliye Destanı” da bir türlü bitmedi
“Meşhur İnsanlar Ansiklopedisi”ne belgeler topladım
Yetmedi…
Ben de bir gün buradan çıkarsam!
Çıkmazsam. Ya Özgürlük Özgürlük , diye yanarsam.
“Kimbilir hükümetin de çok ciddi işleri var
Bizleri burada unuttular, imkanı yok
Hatırlayamazlar.
Şu “Tosca” çevirisi de bir bitseydi
İnönü Paşa Ankara’da seyretseydi
Belki biraz merhamet dolar yüreği
Ama kimseden merhamet dilemedik ki
Olursa olur, olmazsa tut kuyruğundan çekiver
Şiirler, şarkılar bir yol bulur pencereden çekip gider..
“Ben Bursa’da yatarken 40-44 yılları
Tarihin en korkunç harbi vurdu insanları..”
Durup seyrederdim, tankların hareketlerini
Hücremin duvarında kesilmez sesleri
Ve ölen giden insanları onların nefeslerini
Hiç bitmedi insanlığın çilesi, hiç dinmedi
Şu yüreğimin sızısı ve çılgın arzular
Hiçbir zaman şiirimi terk etmedi…”
“Elveda Bursa, elveda Çankırı
Ve elveda Sinop… Dünya küçük
Bir gün görüşürüz, Dünya dolusu..”
- Toplam blog
- : 2579
- : 848
- Kayıt tarihi
- : 24.10.10
Mesleğim eğitimcilik… Şimdi artık emekli bir vatandaşım… biraz şairlik, biraz hayalcilik, biraz s..