Ne dönüş ama...

Büyük Üniversitelerimizin birinde rektör adaylığı sırasında, bir gazetecinin türban konusundaki sorusuna Rektör adayı profesör, şu yanıtı veriyor: "Türbana izin yok. Böyle bir konu gündeme bile gelmemeli".

Şubat ayı başında, ilgili üniversitenin senatosunda başörtüsü karşıtı bir açıklama yapan aynı profesör, bir televizyon kanalında da türbanı, "pimi çekilmiş bir bomba" olarak tanımlamıştır.Profesör aynı programda, "Bu gerginlik bizi bile etkileyecek" demiştir.

Buraya kadar gayet güzel...

Ama bakın aynı profesör, önceki gün(11 Şubat 2008) bir haber ajansına yaptığı bir açıklamada ise, "Bizim kimsenin başına ne örteceği gibi bir işle ilgimiz yok" demiş ve sözlerine şöyle devam etmiştir: "Bu kadar yıl, sağlık konusunda hizmet verdim. Hiç kimseye 'senin başın kapalı, sen ne arıyorsun burada' diye sormadım. Onlar da bizim çocuklarımız.Parlamentodan da çıktı.Hayırlı uğurlu olsun. Hukuk devleti neyi gerektiriyorsa yaparız".

Pes doğrusu... Pes ki, ne pes...

Aradan daha 10 gün geçmiş... Bu ne keskin bir dönüş.... 360 derece diyeceğim ama... Dersem sayın profesörü aynı noktaya getirmiş olurum... Ama onda bu dönüş yeteneği varken, gün gelir yapar bu dönüşü.. Ben 180 derecelik keskin bir dönüş deyip noktayı koyayım...

Sevgili blok arkadaşlarım... Lütfen bu gibi insanlarımızı izleyin.

İnsanımızın ve toplumumuzun unutkanlığından yararlanarak, dünün bugüne etkisini düşünmeyen benzer görünümdeki bazı politikacılar, kimi devlet ve hükümet yöneticileri ve kimi bürokratlar, bulundukları siyasal ve bürokratik konumlarını korumak ve sürdürmek için, önceki söylemlerini <ı>"dün dündür, bugün bugündür" diyerek "değişim" olarak niteliyorlar ve öncekine karşıt bir tavır değişikliği ile günün koşullarını lehlerine çevirme gayreti içinde görünüyorlar.

Yukarıdaki örnekte olduğu gibi...

NOT. Bu bloğumu okuyanlar, lütfen bunun sonrasındaki bloğumu da okusunlar.Belki ilginizi çeker diye, bloğumum baş cümlesini veriyorum."Dün kaval sesi ile mest olanlar, bugün senfoni müziği dinleyerek çağdaşlığı yaşıyorlar".____

Bu profesörün tırnak içindeki sözleri için, bakınız, Sabah Gazetesi, s.24(12 Şubat 2008)
cdenizkent