Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Ocak '09

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Ne ga tık, o ga köfte!

Ne ga tık, o ga köfte!
 

’ Kaşla göz, gerisi söz’’ denirdi eskiden. Şimdilerde ise ‘Tık-tık’da isterim, yorumdan da isterim, fasulyesinden de, suyundan da isterim’ denmeğe getiriliyor. Başka da bir şey denmiyor. İllaki, salça konacak. Kadını nasıl ki kalçası gösterişli kılarsa, yemeği de malum, salçası lezzetli kılar. Hele Doğu’nun acılı biber salçası…

Dillerde yeni pelesenkler var şimdi: ‘ Tıkın var mı? Yoksa, tık’ın kadar adamsın. Tık yok, sen de yoksun! Yani yani, ‘ne ga ekmek, o ga köfte!’ der gibi… Yine eskiden iş var, kömür yok denilerek güçsüzlük belirtilirdi. Şimdi ise, ‘Tık’ ın yok mu? O zaman, kömürün de yok! Ne de işin! İllaki tık-tık’ ın olacak. Aşağı kurtarmaz! Şimdilerde, tıktık’ larla kafa bulunuyor, kafalar yarılıyor!

Korkarım analar, çeyiz sandıklarına bir bohçanın içine, tıktık’ lar da yerleştiriyordur. Çek defterlerinin yanında, beşibiryerde’lerin yanında. Falan, filan ha?!

Kız istemeğe gidecek olanlara belki de soruyorlardır: ‘ Damadın ne kadar birikmiş mevduatı ( Pardon) tık’ ları var? Diye.

BİR ‘TIK’ FANTEZİSİ DE BENDEN:

‘’Tık’ın var mı, tık’ın?
Var, var bir ambar !
Men de seni tık’layaram
Çaresine de bakaram
İçine kuşkular salaram
Reyting’ leri de alaram’’
‘’Bu tık, ne menem şey, heç tanımirem
Görmemişem ki, hiç de bilmirem
Koklanır mı, yenir mi, içilir mi, anlamirem
Eyvah yorumcubaşını küstürmüşem
Tık uğruna ne gafalar yarılmış görmüşem

Ula bu ne iştir lo, men bilmirem
Aha benden öte git, gurbanın olem
İşin tadı kaçtı diyerem , ört ki, ölem!’’

Blokcular Mahallesinde Tıkbank ve Yorumbank kapıları önünde pankart açan blogcuları görüyoruz arasıra. Neymiş efendim? ‘Bana ne oldu da ben bilemem / Eski halimi hiç göremem!’ diyor yazdıkları pankartlarda. Bloğun önünü, ağlama duvarı yapmışlar.

BLOG’DAKİ ÖNERİLER, SIZLANMALAR:

& Yazmayarak, hit’leri muhafazaya çalışıyorum.. & Herkes yazar oldu, okuyan kalmadı & Tık sayıları, Editörlerimizin sayfalara verdiği önemle orantılıdır. & Toplu olarak dumura uğradık. Görünmez bombardıman altındayız. Stalinin yolunmuş tavuk anekdotundaki tavuğa döndük. & Porno yazanların pabucu dama atıldı. Acun’un proğramını blog yapan bir yazarımız, o yazısına bir günde 7 bin 774 tık aldı.

& İstatistiki sıralamaların başarılı olabilmesi, tüm blogcuları kapsayan bir çalışma olmalı. (Bu parantezdeki sözler, bana aittir: Öyle, hatır senedi tanzim eder gibi veya ben yaptım oldu kabilinden durduk yerde favori ortaya konmamalı.) Bence, MB’ da yazmayan okurlardan yorum alıyor olmak başarıdır. Kaç kişi bizi habercisine ekledi. Bunu bilemeyiz. Raporlar bölümündeki sayısal değerler çelişkili. Örneğin benim sayfam 250 bin görüntülenmiş. Ama kadın /erkek ayrımıyle bu rakamlar örtüşmüyor.

& Çok tık sevenleri, kibirli bulmuyorum. Onların ne kadar burayı çok ciddiye alma hakları varsa, bizim de alma hakkımız var. İstatistiğin gerçek okunma sayısını belirleyeceğini sanmadığı gibi, yazı kalitesi ile TIK sayısı arasında doğru bir orantı yok. Bu yüzden, EN’ leri saçma buluyorum.’’ Diyen blogcularımızın sözlerini böylelikle yukarıya aldık.

Tık ve tık’lanma… Tık’lanma oranları…Reyting artışlarının sıkı sıkı takibi..Hüsranlıklar…Ahlar, vahlar…Aldı başını gidiyor.Yukarıdaki paragraflarda, bir demek sunduk bunlardan. Her dilde ayrı şamata koparılıyor. Sözüm ona ‘Tık’ tüccarları, eski kafa ‘Tık bezirganları, malı getirip yığıyor ortaya öbek öbek. Buna üşüşenlerin patırtısını uzaktan keyifle nargile tokurtarak temaşa eyliyorlar. Ağızları salyalar içinde hem!

Ört ki, ölem!

 
Toplam blog
: 1616
: 918
Kayıt tarihi
: 13.08.06
 
 

Hayatın dikenli yollarından geçmenin  sırrı, aralarından çabuk geçmektir. Ümit, naylon çorap giyd..