- Kategori
- Deneme
Ne zaman öleceğimizi bilemeyişimiz yaşlılıkta işe yarar; ölürken bile ölmeyeceğimizi sanırız
Ölüm insanları rahatsız etmiyor çünkü öleceklerini düşünerek ölmüyorlar. Hastalanıyorlar, yine ölecekleri akıllarına gelmiyor; çünkü iyileşebilirler.
Ya şüphesiz insan 70’ine bastıktan sonra, hele de 80’de, 90’da ölebileceğini düşünür ama yine de yatağa düşmeden aklına gelmez. Yatağa düşse bile ağır hasta değilse yine keza.
Ölümün kolay yanı budur işte; sadece ölürken öleceğinizi bilirseniz. Filmlerde şu kadar ömrün kaldı deniliyordu sanırım şimdi ölümü yakın hastalara denilmiyordur ya kanserse düşünür yine de.
Böyle ekstrem durumlar dışında ölüm kolay; çünkü can verirken öldüğünü anlıyorsun. Yalnız yaşlı ve ağır hasta insanların başında birikmeler oluyor. Gelen giden, geçmiş olsun, Allah kurtarsın… Bu iyi bir şey değil aslında, kişi ölmese bile öleceğini düşünür ve korkar. Bunu ölürken yapalım.
Ama bilmiyoruz ne zaman öleceğini; hasta da olsa, can çekişse de… Kişinin kendisi de bilmiyor ve bu iyi bir şey. Hasta değilse 100 yaşındaysa bile daha uzun yıllar ömrü var sanabilir (Yaşım 100 ise 100, sonuçta sağlamım, niye öleyim ki) Ama yani 100’ü aşmışsın, daha ne yaşayacaksın, bir ayağın çukurda. Bazen böyle durumlarda sağlamken, hiçbir şeyi yokken ansızın gidiyor.
Kişinin öleceğini düşünmeden yaşaması güzel… Ölmeyeceğimizi düşünürken ölmemiz avantaj. “Sabaha çıkmaya senedimiz yok, hemen şimdi ölebiliriz” gibi abuk sabuk cehennem tellallarına şükür inanmıyoruz, ölüm öyle nedensiz gelmez; 30 yaşında kalp krizi geçiren birinin hikâyesi en az 10 yıl önceden başlar. Hem bu zaten normal bir ölüm değil, nedeni var; normal ölümün nedeni olmaz.
Ölümü yaklaşan insanlar işte bu sebeple rahat; öleceğini düşünmüyor ki. Bir de inancı varsa “Vadem yetmeden olmaz nasılsa” Diğerleri de daha sağlam olduklarını düşünürler; yiyor, içiyor, geziyor ya. Bunların içinde “Hala gönlüm genç” deyip evlenen bile vardır. Keza “Yaşlanan değil vakti gelen ölür” gibi mantıksız bir anlayış da var. Normal bir hayatta sadece yaşlılar ölür!