Neler oluyor ?

Gerçek anlamda neler oluyor haberiniz var mı?

Ben şahsen tüm güncel olayları bir tarafa bıraktım, gezegenimizde ve evrendeki değişimleri bilimsel olarak öğrenmeye çalışıyorum. Ve tabii ki insanın bundan nasıl etkilendiğini veya etkilenmeye başladığını da...

Size 2012 de veya Maya takvimden ve kehanetlerden bahsetmeyeceğim. Bu yazımda gerçekten olanları ve olabilecekleri kehanet olarak değil bilim adamlarının söylemlerinden edindiğim bilgiler ışığında ve tamamen gerçeklere değineceğim.

Aslında daha az ciddi yazmak istiyordum ama bu konular hiç de öyle dalga geçilebilecek konular değil...

Nereden başlayayım diye düşünürken ilk verilerden başlamayı uygun buldum.

Senelerce önce bilim adamlarının yaptığı incelemeler neticesinde dünyamızın en az dört kez kutupsal kayma (kuzey ve güney kutbu) yaşadığı kesinleşmiştir. En son Discovery kanalında dünyanın manyetik alanının belirli periyotlarla nasıl değiştiğini bilimsel çevreler açıkladı. Hatta bilgisayar ekranındaki üç boyutlu animasyonlarla gösterimi yapıldı. Şu anda dünyanın manyetik alanında muazzam değişim var ve devam etmekte...Bunun en büyük nedeni güneşteki değişimler.

Nature Geoscience’da yayınlanan yeni bir çalışmada, Alman Geobilimler Araştiıma Merkezi’nden jeofizikçi Mioara Mandea, Olsen ile birlikte Dünya’nin çekirdeğindeki akışskandaki hareketlerin şaşırtıcı sekilde hızlı değiştiğini ve bunun da Gezegenimizin manyetik alanını etkilediğini gösterdiler. Bu yeni kanıt tüm dünyadaki jeo – bilimciler arasında konuşuluyor. Ulusal Uzay Enstitüsü/DTU Kopenhag’dan Nils Olsen :” bu, manyetik alandaki son zamanlardaki hızlı değisimleri açıklıyor.”

Bu yeni bulgular, Güneş ve Dünya arasındaki direkt nedensel etkiyi gösteren ECM’nin “Denklemi”ni destekliyor.

Denklem: Günes lekeleri => Günes Patlamalari (yüklü parçacıklar) => Manyetik Alan Değişimi => Okyanus ve Jet Stream (kuvvetli rüzgar-fırtına)Akımlarının Değişimi => Aşırı Iklim Koşulları ve Insanlardaki karışıklıklar (Mitch Battros)

İnsandaki karışıklar;
<ımg height="145" hspace="10" src="http://www.indigodergisi.com/dna.jpg" width="186" align="right" vspace="2" border="0">DNA yapılarımız, şimdiye kadar bilinen 2 sarmallı karbon bazlı yapıdan 1.024 sarmallı kristal yapıya dönüşmekte. Bu değişimin hissedilen ve tahmin edilen nedeni ise, geçmekte olduğumuz boyuta ayak uydurmak diyebiliriz. Elbette ki bu değişimi kucaklayanlar sadece biz insanlar değiliz; bizimle birlikte diğer tüm canlılar; hayvanlar, bitkiler, gezegenimizin yapısı da değişmekte. "Kıyamet" diye anılan sürecin başladığı buradan da anlaşılıyor sanıyorum; DNA değişimleriyle ilgili bir röportaj yayınlanmış geçtiğimiz sene. Dr. Berrenda Fox, kan testleriyle bazı insanların şu anda yeni DNA iplikleri geliştirmiş olduklarını kanıtlamıştı. Kendisi Kaliforniya Shasta Dağı'ndaki Avalon Tıp Kliniği'nde çalışan bir holistik (bütüncül) tıp uygulayıcısı ve tıp doktoru. Fizyoloji ve Naturopati üzerine doktoraları var ve Avrupa'daki eğitimi sırasında yayınladığı çalışmaları da var...

Başka önemli bir saptama ise ki çok önemli...Dünyanın manyetik alanının değişmeye başlamış olması ve gittikçe hızlanması, dünyanın çeşitli yerlerinde ani iklimsel değişiklere ve doğal afetlere neden olacaktır deniyor ve zaten başladı bile. Ve daha kötüsüne de hazırlıklı olmalıyız diyor bilim adamları...

Son zamanlardaki sıklaşan uçak kazalarının da manyetik alan değişiminden kaynaklandığı sanılıyor ve bu tip kazaların da artma olasılığının yüksek oluşu maalesef oldukça korkutucu...


Şimdilik bu kadar. Zaten bu bir özetti, bir daha ki yazımda insanın dna değişimlerinin belirtilerini paylaşacağım.


Not: Birden fazla kaynaktan faydalanılmıştır.