Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Temmuz '09

 
Kategori
Dünya
 

Nereden, nereye! ve Talat’ın huyu!

Nereden, nereye! ve Talat’ın huyu!
 

Kıbrıs’ta KKTC Cumhurbaşkanı Sayın Talat ile GKRY Başkanı Sayın Hristofyas, “çözüm” görüşmelerini sürdürüyor!

Ne var ki, aslında Kıbrıs’ın bir “çözüme” değil, bir “anlaşma”ya ihtiyacı var.

Öte yandan, görüşmelerle ilgili olarak, “çözüm” adı altında, bir “çözülme”ye doğru gidişin yaşandığı endişeleri de hakim.

Bu endişelere aslında ciddi bir “hayal kırıklığı” da eşlik ediyordu.

Tâ ki, salı günü yapılan tarihi Milli Güvenli Kurulu’ndan (MGK) çıkan bildiriye kadar.

Talat ile Hristofyas arasında yürütülmekte olan görüşmelerin, Ankara’da “yeteri kadar” ilgiyle izlenmediği düşünülüyordu. Çok kritik bir MGK bildirisinde, Kıbrıs’ta çözüm parametrelerine “tekrar” vurgu yapılması, bu hayal kırıklığını “hafifletti

“Hafifletti”, çünkü aslında MGK yıllardır yapılan açıklamaları sadece “tekrarlamıştı...”

Kıbrıs konusu, öyle bir noktaya geldi ki, yıllardır duyduğumuz anlaşma parametrelerinin “tekrar” vurgulanması bile “umut” oldu.

Nereden, nereye…

Ne deniyor bildiride; <ı>“Kıbrıs sorunun adil ve kalıcı biçimde çözüme kavuşturulmasının bölgede güvenlik, istikrar ve refahın sağlanabilmesi açısından önem arz ettiği; Türkiye'nin, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin iyi niyet misyonu çerçevesinde yürütülmekte olan kapsamlı çözüm müzakerelerini ve bu bağlamda Kıbrıs Türk tarafının yapıcı çabalarını desteklediği, çözümün; siyasi eşitlik, iki kesimlilik ve eşit statüde iki kurucu devlete haiz yeni bir ortaklık çerçevesinde bulunması, garanti ve ittifak antlaşmalarının devamı, çözümün hukuki güvenlik ve kesinliğinin teminat altına alınması, ilgili tüm tarafların sürece zarar verecek yaklaşımlardan kaçınmaları ve Birleşmiş Milletler süreci ile parametrelerine sahip çıkmaları gerektiği vurgulanmıştır.”

MGK’dan çıkan sonuç, Kıbrıs’taki süreç için çok önem arz ediyor.

Özelde görüşmeleri yürüten KKTC Cumhurbaşkanı Sayın Talat, genelde ise Kıbrıs Türk halkı bakımından.

Bunu açarsak; geçtiğimiz gün Kıbrıs Türk Emlakçılar Birliği Başkanı Hasan Sungur, Milliyet’e “emlak sektöründe yaşanan sıkıntılarla ilgili” çarpıcı bir açıklamada bulundu. Ülkede yaşanan emlak satışlarında, Türkiye’nin ve Türk askerinin büyük etkisi olduğuna işaret eden Sungur’un, “<ı>Yabancılara mülk satarken, ‘Türkiye burada. Türk askeri burada’ diye güvence veriyorduk. Ancak son dönemlerde yabancılara yönelik, ‘Türkiye KKTC’nin arkasında’ değil hissi yaratıldı. Bu çok kötü. Bizler, Türkiye’nin ve TSK’nın varlığına büyük önem veriyoruz” sözleri mutlaka dikkate alınmalı.

Son zamanlarda, Kuzey Kıbrıs’ta akil adamlar da, Türkiye’nin Kıbrıs Türk halkını unuttuğu serzenişinde bulunuyor(du). Açık açık deklare edilmese de, kapalı kapılar ardında sorulan tek soru; “Türkiye bizim arkamızda değil mi?” oluyor(du). Buna bir de, “Talat görüşmeleri Türkiye’den habersiz yürütüyor. Rum lider ne isterse evet diyor” eleştirisi eklenince, “umutsuzluk” bağlıyor(du) her tarafı!

Umutsuzluk ortamını Cumhurbaşkanı Talat’ın açıklamaları da besliyor(du)

Talat, Rum liderle yaptığı görüşmelerden sonra, “çözüm” mesajları verirken, Rum Yönetimi’nden gelen açıklamalar tam tersini yansıtıyor(du).

Rum Dışişleri Bakanı Kiprianu, Hürriyet’e yaptığı açıklamada, “Müzakereler ilerliyor, ama tempo çok ağır. O kadar ağır ki, hayal kırıklığı yaratıyor” derken, Talat, “yılsonunda gerçekleşecek çözümden” bahsediyor.

Rum Sözcü Stefanou, iki kurucu devleti kabullenemeyeceklerini söylüyor; Talat bu açıklamayı destekler mahiyette; “Ortaklık yüzde 50 Kıbrıs Cumhuriyeti, yüzde 50 KKTC şeklinde olmayacak” diyor.

Yani “eşitlik olmayacak”

Bunun yanında, Rum Yönetimi’ne yakın kaynaklar da, sürekli medya (Rum) aracılığıyla, çözümün “mevcut Kıbrıs Cumhuriyeti”nin devamı olacağını bildiriyorlar.

İşte bu noktada; ortada “gizli anlaşma mı var?” sorusuna cevap aranırken MGK’dan açıklanan bildiri elbette ki pek çok kesim tarafından “umut” olarak değerlendirildi.

Bir de, Kıbrıslı Türk gazeteci-yazar Hasan Kahvecioğlu’nun Talat’la ilgili yazdığı yazıyı okuyunca(1) süreçle ilgili olarak endişe yaşamamanız imkansız hale geliyor...

Kahvecioğlu, Talat’la ilgili olarak ne diyor, “Talat’ın eskiden beri inatla sürdürdüğü bir “huyu” var... Apaçık biçimde herkesin önünde söylediğini, zora girince hemen inkar eder... “Ben böyle birşey demedim” der.”

İşte, endişemiz de bundan.

1) www.ajanskibris.com

 
Toplam blog
: 40
: 708
Kayıt tarihi
: 08.02.09
 
 

SEFA KARAHASAN, 1997’den beri gazeteci milletinin aktif üyesi. Gazeteciliğe halen Milliyet gazete..