Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Ekim '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Nereden baktığına bağlı...

Nereden baktığına bağlı...
 

“Bana tepeden bakarsaniz, bir aptal görürsünüz. Bana asagidan bakarsaniz, tanrinizi görürsünüz. Bana tam karsimdan bakarsaniz, kendinizi görürsünüz” Charles Manson

Bu cümleyi ilk okuduğumda kimlere, nasıl ve nereden baktığım üzerine epey bir süre kafa yordum. Tepeden bakmak üzerine, aşağıdan bakmak üzerine ve tam karşısından bakmak üzerine... Kimlere nasıl bakıyorduk ve bunu hangi durumlarda nelere dayanarak yapıyorduk?

Mesela aşk konusuna bakışımız nasıldı? Çok klasik bir yönden bakarsak yani "aşk; bir köle efendi ilişkisidir." şöyle bir tablo ortaya çıkıyor; Aşık olduğumuz kişinin dizleri dibinde gibiyizdir. Neredeyse onu tanrımız(haydi Tanrımız demeyelim de efendimiz diyelim) haline getiririz. O dünyada olmuş ve olabilecek en harika varlıktır. Herkesten herşeyden üstündür hatta kendimizden bile. Onun dizleri dibinde olduğunuz sürece bize dev görünür. Tamam şimdi bu sersem sepet aşık hallerini bir fiske vurarak değiştirelim. Aşık olduğumuz adam/kadın öyle can yakıcı birşey yaptı ki aşk falan toz duman oldu. Şimdi durum ne oldu? Kim dev kim cüce? Şimdi yukarıdan bakan kim aşağıda olan kim?. Aşk toz duman. Zaten tüm aşklar karşıdan bakamamaktan toz duman olmaz mı? Eğer onu devleştirmesek tam karşısından bakmayı becerebilsek ve onda kendimizi görmeyi becerebilsek belki herşey çok daha yolunda gidecek. (bu efendi-köle durumunu aşmak lazım)

Peki ya arkadaşlar, yakın dostlar? Karşıdan baktığın ve baktığında kendini gördüğün değil midir onlar? Senden ona yansıyan ve ondan sana yansıyanlar... Belki de onu kendin gibi benimseyebilmenin tek koşuludur bu. Peki ya anne ve babalar? Onlar biz daha küçük bir çocukken gözümüze dev görünürler. Herşeyi bilen ve her sorunu çözebilen yetişkin kocaman insanlar. Hem beden olarak hem de ruh olarak büyüktürler. Zaman geçer birer yetişkin oluruz onlar da yaşlanmaya başlarlar. Ve herşey tersine döner. Anne ve babalarla tam karşıdan bakmak mümkün müdür?

Sonuç olarak hayatımızdaki insanlara hangi yönden baktığımız önemli belki de yaşanan sorunlar açısından. Yukarıdan ya da aşağıdan bakmak yerine tam karşıdan bakmayı bilmek ve onlarda gördüğümüz hataların bizde de, sırf insan olmaktan dolayı, mevcut olabileceğini, bizim de o hataları yapmamıza neden olacak durumlar içinde bulunacağımızı bilmek, önyargılarımızdan arınabilmek çok önemli. Belki de tüm iletişim sorunlarımızın çözümü nereden baktığımıza bağlıdır.

Konu Testi:

İlk satırlardaki sözleri söyleyen Charles Manson kimdir?

A- Nobel ödüllü bir yazar (eh bu bilgece sözleri de ancak böyle biri söyleyebilir.)

B-Emekli bir sigortacı ( Eh sigortacılık işinde öyle çok insan tanımış ki hayatı okumuş adam.)

C-Bir rock şarkıcısı ( Şarkı dediğinin felsefesi olmalı.)

D-Bir politikacı (Sözleri bir daha okumama bile gerek yok. Kesin yalandır.)

E- Bir seri katil (Neeeeeee?)

Siz hangi seçeneği işaretlediniz bilemiyorum ama yukarıdaki sözler bir seri katile ait. Şimdi lütfen bu sözleri tekrar, bunu bir seri katilin söylediğini düşünerek okuyunuz. Önyargı kapılarınızı açmak istemediğim için Manson'un kim olduğunu söylemeyi en sona bıraktım. Hatta daha iyisini yapalım; Sözleri tüm seçenekleri göre okumayı deneyin. Yani bir yazarın söylediğini düşünerek, emekli bir sigortacının söylediğini düşünerek, bir rock şarkıcısının söylediğini düşünerek, bir politikacının söylediğini düşünerek... Önyargı algılama üzerinde neler yapıyor deneyiniz ve kendi gözlerinizle görünüz. Buyrun efenim...

Fotoğraf: http://www.deviantart.com/print/9288/
 
Toplam blog
: 408
: 1090
Kayıt tarihi
: 17.06.06
 
 

Gazetecilik okudum... Ama gazeteciliği sırf yazabilme serüvenine bir adım daha yaklaşabilmek için ok..