NET' de chat...

Chat deyince insanların ilk aklına gelen şey, chat yaparak birileriyle tanışmak, sevgili bulmak geliyor ve tu kaka bir şeymiş gibi gösteriliyor.. Oysa öyle güzel arkadaşlıklar, dostluklar kuruluyor ki… Kültür alışverişleri yapılıyor, insanların dertleri, sıkıntıları paylaşılarak maddi manevi destek olunabiliyor .. Bunun yanı sıra denk gelirse sevgili de bulunabiliyor sanırım, neden olmasın …

Olumsuz olaylar, nahoş hadiseler de yaşanmıyor değil tabii ki, ama öyle kusursuz bir sistem var ki elimizin altında, her şeyin çaresi var, yazışmak istemiyor musunuz o kişiyi engellersiniz olur biter..

Değişik alanlarda siteler kuruluyor, aynı aktivitelerden hoşlanan kişiler bu gruplarda toplanabiliyor, türkü sevenler, Türk sanat müziği sevenler, pop,rock vs sevenler, ikinci baharlarını yaşayan kişiler, Türk kahvesi sevenler bir araya gelip yazışabiliyorlar, kimi zaman toplanıp görüşme, tanışma, eğlenme imkanı bulabiliyorlar… Güzel, kalıcı dostlukların temeli atılıyor net sayesinde…

Benim yerel bir gazetede yazmaya başlamam da net sayesinde tanıdığım Ali Gülcü vasıtasıyla oldu. Sohbetimiz sırasında onun köşe yazarı olduğunu öğrenince “yazmak içimde bir ukde olarak kaldı” demiştim. Bunu üzerine bana “ne duruyorsunuz haydi başlayın, üslubunuz yazmaya müsait” diyerek yüreklendirmişti beni… Genel yayın yönetmeninin de onayıyla ilk yazım yayımlandığındaki heyecanımı anlatmam mümkün değil… Sonrasında bana yazma hakkında bilmediğim bir yığın bilgi aktaran yönetmen Ömer Çetin Bey’in de yol gösterimiyle Milliyetblog ailesine katıldım… Yaşamımda bambaşka bir sayfa açıldı, ufkum genişledi, yazma aşkım her geçen gün katlanarak artıyor… Aynı zamanda blog yazarı olan bu değerli kişileri net sayesinde tanımaktan mutluyum ve yaşamım boyunca onları gülümseyerek, sevgiyle hatırlayacağım…

Yine nette tanıştığım benden on yaş kadar küçük bayan arkadaşım var, daha ilk yazışmada öyle bir bağ kuruldu ki aramızda, sanki yıllardır birbirimizi tanıyor gibiydik. O Yalova’da ben İstanbul’da, gidip gelmeler, nette yazışmalar, konuşmalarla görüşüyoruz, iyi ki net varmış, iyi ki tanımışım canım arkadaşımı…

Çok yakınımdan bir örnek daha vermek istiyorum , aynı şirkette çalıştığım genç bir bayan arkadaşım net’den tanıştığı gençle evlenme arifesinde..Hani ruh ikizi derler ya onları başka kişilerle düşünemiyorum hiç…

Bu güzelliklerin yanısıra doğal olarak çirkinlikler de oluyor, zaman zaman gazetelerde okuyoruz ya da arkadaşlarımızdan duyuyoruz, dikkatli olarak bunlardan sıyrılabiliriz. Bazen de hani insanın basireti bağlanır da elinde olmadan girer ya işin içine..Sonrasında da inanamayıp “nasıl boş bulundum” diye dövünüp durur. Ama bunları da bizi olgunlaştırması, tecrübe kazandırması açısından “yaşanması gereken olaylardı yaşadım, oldu bitti” diyerek geçiştirmek en doğrusu…

Para kaptıranlar, evlenme hazırlığı yaparken, o kişinin evli ve çocuklu birisi olduğunu öğrenen kişiler, karşı cinsmiş gibi yazışıp daha sonra hemcinsiyle karşılaşanlar, 45 yaşındayım deyip kendinden büyük kişilerle çıkmak isteyen 18-20 yaşlarındaki gençler ya da tam tersi yaşlı olup da gençmiş gibi yazanlar, bu örnekler uzar gider..

Ne olursa olsun teknoloji çağındayız ve bu da teknolojinin getirdiği yeniliklerden birisi, ister istemez insan içinde buluyor kendini…

Umarım hep güzelliklerle karşılaşırız….