Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Mayıs '15

 
Kategori
Deneme
 

Nice makina aşklara; Mekanik Adamlara

Nice makina aşklara; Mekanik Adamlara
 

assos'14


Dünün ve bir önceki günün seçimlerine istinaden yaşadığımız bu günler ve gelecek. Bir inat var ki kanımızda; tüketemiyor, sınırını çizemiyoruz. Belki de bize çizilem bu kaderin sokaklarında dönüp dolaşıp tur atıyor, bir çıkış ya da giriş kapısı arıyor, umutlarımızdan yinede inatla vazgeçemiyoruz. Kaybedenlerden ya da kazananlardan bir ilham alamıyor, düşünce ve isteklerimizin çelişkisinde yaşamaya çabalıyoruz. Tabi ki mükemmel değil belki vasata yakın ama kötü de değil.

Bugün’de güzel bir Eylül Akşamı. Üstelik benim içinde pek bir manidar. Sanırım bu tarih benim yaşamımda dönüm noktakarımdan biri. Son beş yıldır ben ve tayfam, bütün yeni yıllara isimler taktık. Slogan yarattık. Bu yıl 2014 yılı “Son Perde”’ydi. Bu yıl artık mutlu olmak, hayatımıza yeni bir düzen getirerek, artık olgun ve farkında kadınlar olacaktık.

2014 kimimize çok iyi, kimimize de bir kaos gibi geldi. Ama gerçektende Son Perde’ydi. Bu günlerde bu son perdeyi yaşıyoruz. 2015’in neler getirip sloganının ne olacağını bu günlerde kestiremiyorum. Ama kesinlikle içinde mutluluk olmasını temenni ediyorum.

Bugün 12 Eylül 2014. Mutlu Aşk yoktur Aşkım …

Değişik ve haşin bir yıl geçirdik. Sana heyecandan titreme geldi belki ama bana koca bir yıl deprem.

Nasıl başlayıp nasıl götürüyoruz. Birbirimizi sevmek yerine, nasıl incitiyoruz. Biz neden o sıradan aşıklardan olamadık Tatlım ? Sıradanlık senin için ucuz mu ? Yoksa dolar dolu cüzdanından çıkan eski bir milyoncuk kadar değersiz mi ?

Ya seçimlerin ? Ne dururken neleri seçtiklerin ? Bazen senin makinadan farksız olduğunu düşünüyorum. Sadece incir yerken mutlu olduğunu, I pad’inle oynadığın oyunlarla heycanlandığını, kalbinin attığını falan düşünüyorum. Duvarları yumrukladığın anı hatırlayınca da; insani duygularının çok içerilerde biryerlerde saklı kalmış olabileceği ihtimali güzel ve hoş bir şekilde beliriveriyor. Birde o bilmiş hallerin yok mu beni deli ediyor. Birde uzaklıkların beni ne kadar sana yakın, yakınlıklarının da bir o kadar uzak ve yabancı hissettirdiği çok oluyor. Ben bilmiyorum, gerçekten bilmiyor ve artık seni pek kale almıyorum. İster İran’a git, ister Antalya, Eskişehir ya da Ankara… Gerçekten yerlerin ve insanların hiçbir önemi yok nasılsa … Sen mekanik bir adamsın nasılsa … Eşref saatlerin var senin. Duygularını insanları inciterek bastırıyor, deşene kadar durmuyorsun. Ah aşkım. Anlayamıyorum neden hep çetrefilli yolları seçiyorsun. Ne işe yarayacak. Neden ? Mutlu olup, mutlu etmek bu kadar kolayken … Sana en hisli sitemleri yolluyorum … Aşkım bu yudum senin için … :)

Herşeyin; aşkın, ömrün, birlikteliklerin fani olan her şeyin bir sonu var. Kuvvetle muhtemel bizimde bir sonumuz var. Doğru ya da yanlış ne bilmiyorum. Pek de önemli bulmuyorum. Çünkü gerçekleştiremiyorum. Ama sen sevgili makine ; doğru tercihlerde bulun ve sonuna kadar gidebil. Dramatize söylemlerde bulunmayacağım çok fazla zaten ruhum arabesk :)Ben olmadığımda birgün sen yeterince dramatize olacaksın nasılsa, ben o günü bekliyorum.

Daha nice bir yıllara …

Paris Menekşesi

12.09.2014

#yesilgozludev

 
Toplam blog
: 7
: 161
Kayıt tarihi
: 12.11.14
 
 

Bir sabah uyandım ve 30'lu yaşlara yaklaşırken hayatı erteleyerek neler kaçırdığımı düşündüm. Hay..