OECD bizi gelir dağılımı en bozuk ülke ilan etti!

Uluslararası kuruluşları anlamak mümkün değil, birisi notumuzu arttırıp, bizi yatırım yapılabilir(!) ülke konumuna koyarken, öbürkü dünyanın en kötü gelir dağılımına sahip olduğumuzu açıklıyor.

Örneğin; Moody’s’in Türkiye’nin notunu arttırırken, OECD yayınladığı raporla, ülkeyi en kötü gelir dağılımına sahip ülke haline getiriyor.

Önce Moody’s’ın ülke notunu arttırması ile ilgili geçen yıl atılmış bir Twitter’den bahsetmek istiyorum. Ekonomist Ali İhsan Gelberi’nin 25 Aralık 2012 tarihinde attığı “Başbakan’ın Obama ile görüştüğü gün Türkiye’nin notu artacak” şeklindeki bir tweet gerçekleşti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Barack Obama görüştüğü gün bu kehanet gerçekleşti. Yani normal bir ekonomist bile kredi derecelendirme kuruluşlarının neyi ne zaman, nasıl yapacağını bile biliyor!

Biz gelelim ülke halkı olarak bizi ilgilendiren OECD’nin raporuna:  OECD’ye göre AKP’li yıllarda gelir dağılımındaki denge iyice bozulmuş.

Bu durum Obama'nın sesinin duyup keyiflenen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın keyfini kaçıracak gibi! 

OECD raporuna göre Çin, Meksika ve Türkiye gelir dağılımı eşitsizliği konusunda dünyanın en önde gelen ülkeleri arasında ilk üç sırada geliyormuş.

Çocuk yoksulluğu önemli oranda artan Türkiye’de, 2009’da yoksulların nüfustaki payı yüzde 19.3’e çıkmış. Bunun anlamı; 2009 itibarıyla ülkemizdeki 15 milyon insanın yoksul olduğu…

Merkezi Paris’te bulunan Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), küresel krizin başladığı 2010’dan bu yana üye ülkelerde gelir dağılımı adaletsizliğinin arttığı uyarısında bulunurken Türkiye gelir dağılımı adaletsizliğinin en fazla yaşandığı ülkeler arasında gösteriliyor.

OECD raporunda, “sosyal harcamalardaki kesintilerin, bu gelir dağılımı adaletsizliğini daha fazla körükleyeceği” vurgulanıyor.

OECD raporuna göre vergiler ve sosyal kesintiler çıktıktan sonra OECD ülkelerinde nüfusun en zengin yüzde 10’u, yine nüfusun en fakir yüzde 10’undan 9.5 misli daha fazla kazanıyor.

Çin, Meksika, Türkiye ve ABD gelir uçurumunun en derin olduğu ülkeler konumunda bulunuyor. Türkiye’de en zengin yüzde 10, en fakir yüzde 10’un 15.1 katı kazanıyor.

İzlanda, Slovenya, Norveç ve Danimarka ise gelir dağılım adaletsizliğinin en az olduğu OECD ülkelerinin başında geliyor.

Rapora göre; çocuk yoksulluğu 2007’den bu yana 16 OECD ülkesinde; Türkiye, İspanya, Belçika, Slovenya ve Macaristan’da görülen yüzde 2’yi aşan oranlarla yükselmiş.

2007-2010 arasında OECD ülkelerinde yoksulluk çocuklar arasında yüzde 13’ten yüzde 14’e, gençler arasında yüzde 12’den 14’e yükseldi. Yaşlı nüfusta ise yüzde 15’ten yüzde 12’ye inmiş.

Rapor, göreli yoksulluğun da Türkiye’de arttığını ortaya koyuyor. 1995’te göreli yoksulların nüfustaki payı yüzde 16.1 olan Türkiye’de bu oran 2009’da yüzde 19.3’e çıkmış.

OECD’de göreli yoksulların oranı 1995’te yüzde 9.4 idi. Oran 2010’da yüzde 11.1’e yükselmiş.

Göreli yoksulluk: Tüm hane halklarının gelirleri sıralandığında en ortadaki kişinin gelirinin yüzde 50’sinden azını alanları ifade ediyor.

Rapora göre OECD genelinde 2007-2010 arasında yoksul hane halkları, zenginlerden fazla kayıp verme ve daha az kazanma eğilimine girmiş.

Kriz öncesi gelir düzeyi kriter alındığında birçok ülkede yoksulluk içinde yaşayan insanların sayısı, kriz süresince yükselmiş.

Yaratılan ekonomik mucizede böyle vakalar olur diyorsanız, fazla söylenecek söz yok!