Öğrenci velilerinin isyanı

Geçtiğimiz günlerde Okul Aile Birliği Başkanları tarafından bir basın açıklaması yapıldı. Toplantının konusu Ağrı'nın ÖSS sıralamasında aldığı dereceydi.

Ağrı ÖSS'de Türkiye sıralamasında dördüncü sırada yer almıştı, ama sondan dördüncüydü.

Bu durum aslında yabancı olduğumuz bir durum değildi. Alışmıştık her yıl sonlarda olmaya. Ve bu aslında sadece eğitim konusunda değil, başka konularda da bizim kaderimizdi.

Alışmadığımız şey; velilerin bu duruma tepki göstermesiydi. Yıllardır aynı tablo ile karşılaşmamıza rağmen kimse bu konuda en ufak bir girişimde bulunmuyordu.

Basın açıklamasını Okul Aile birlikleri adına okuyan Ayhan Atmaca “Ağrı son ÖSS sınavında Türkiye'nin sondan dördüncüsü olarak listede yer aldı. Biz bu durumdan utanıyoruz. Ve aslında sadece biz değil, bizim bu durumda olmamıza dolaylı ya da direk olarak sebep olan herkes utanmalıdır” diyordu.

ÖSS sonuçları açılandığında Düzce' nin sonlarda yer alan iller arasında olduğu açılanmıştı. Bu açıklamayı yapan ÖSYM Başkanı Yarımağan tarafından bir de bu duruma değer-lendirme yapılmıştı.

Yarımağan şöyle diyordu; “Düzce nasıl olurda bu iller arasında yer alır”. İşte velilerin en büyük tepkisi de buna idi.

Ayhan Atmaca, yoksa bu durum bilerek mi uygulanıyor. Eğer varsa böyle bir şey bilmek hakkımız diyordu.

Doğrusu haksız da değildi. Zira yıllardır doğu illerinin bu durumuna kimse tepki göstermezken, batıdan bir yerin bu sıralamaya girmesi neden dikkat çekti düşündürücü. İster istemez bu durum insana bu bilinçli bir politikanın ürünü müdür? diye düşündürüyor.

BİZE BİNA DEĞİL EĞİTİM LAZIM

Atmaca, Ağrı'da son yıllarda yapılan okul binalarına da değinerek, Ağrı'da bir sürü okul binası yapıldı. Ama eğitim kalitemizde bir şey değişmedi. Demek ki, mesele okul yapmakta değil. Lise çağlarına gelmiş çocuklarımız okuma yazmayı doğru dürüst çözemiyor. Yoksa bizim zekâ düzeyimiz mi? düşük. Eğer mesele buysa ilgililer gelsin zekâ testi yapsınlar. Yok, mesele bu değilse, biz geri zekâlı değilsek, mesele nedir. Ağrı'daki eğitim sorunu neden kaynaklanıyor, sebebi bulunsun ve âcilen buna bir çözük getirilsin. Biz yetkilileri bu durumun çözümü için âcilen göreve çağırıyoruz. Gerekirse Ağrı'da bir komisyon kuralım, bu sorunun sebepleri üzerinde tespitlerde bulunalım, çözüm üretelim' diye konuştu.

Atamaca, biz Veliler olarak belki de üstümüze düşen görevlerimizi yeteri kadar yapmadık. Çocuklarımızla fazla ilgilenmedik. Kendimizi de bu konuda eleştiriyoruz. Ama bundan sonra üstümüze düşen her şeyi yapacağımızı, bu konunun da peşini bırakmayacağımızı, bunun bir kader olmadığını, değiştirmenin bizim elimizde olduğu-nu söyledi.

BÖYLE GELMİŞ, BÖYLE GİTMEYECEK

Yetkilileri bu konuda göreve çağıran Atmaca, 'Biz kimseyi suçlamanın peşinde değiliz. Ama bu konunun muhatapları eğer görevlerini yerine getirmiyorsa, eğer koltuklarının hakkını vermiyorlarsa istifa etmelidirler. Hiçbir makam ve makam adamı Ağrı Halkı ve Ağrı Halkı'nın geleceği kadar önemli değildir. Herkes üzerine düşen neyse yerine getirmelidir. Böyle gelmiş böyle gidecek zihniyetini bir kenara bırakıp, çözüm bulmak zorundayız' dedi.

Son olarak Okul müdürleri ve öğretmenlere seslenen veliler, çocuklarımızla bizden çok zaman geçiren öğretmenler, memur zihniyeti ile değil, lider gibi davranmalıdırlar. Kendisini mesleklerine adamış, işini severek yapan, donanımlı, iyi niyetli öğretmelere ihtiyacımız var. Biz çocuklarımızı eğitim için onlara teslim alıyoruz. Hiç kuşkusuz ki, çocuklarımız da birçok şeyi öğretmenlerinden öğrenirler. Ancak öğrendikleri şeyler ezber bilgi yığını değil, doğru ve onla-rın hayatına nüfuz edebilecek olumlu bilgiler olmalıdır. Çocuklarımızın hayat kalitesini doğru yönde etkilemek öğretmenlerimizin elindedir. Bu bilinçle hareket etmeleri, bu ciddiyetle görevlerini yerine getirmeleri ve mesai doldurmak için iş yapmamalıdırlar' diye konuştular.