Öğretmenin ve öğrenmenin zevki

ÖĞRENMENİN ZEVKİ

Tarihin en ünlü filozoflarından biri olan SOKRATES (M.Ö. 470-399), Atina kanunlarına göre yargılanmış, ölüme mahkum edilmiş.

Sokrates’i son kez görmeye gelen öğrencilerinden biri elinde bir saz görür. Sazın nasıl çalınacağını öğrenmek istediğinde öğrencisi hayretle:

“Üstadım ama nasıl olur? Az sonra zehri içeceksiniz, çalmaya vaktiniz olmayacak ve bir zevk duymayacaksınız” demiş.

Sokrates ölmeden önce son dersini vermiş ve “Evladım asıl zevk çalmakta değil, çalmayı öğrenmektedir!” demiş.

ÖĞRENMENİN MALİYETİ

Önceden öğrenenler indirimli fiyattan öğrenirler.

Otoriteden öğrenenler özgürlük bedeliyle öğrenirler.

Deneyerek öğrenenler etiket fiyatına öğrenirler.

Yaşamdan öğrenenler gecikme zammıyla öğrenirler.

Yaşamdan da öğrenemeyenler, boşa gitmiş yaşamlarıyla öğrenirler.

                                                                                                                             ARTHUR MİLLER

NE İÇİN OKUMALI

Başkalarını iğnelemek veya onları susturmak için okumayın.

Sırf inanmak ve her şeyi muhakkak ve tabii sayabilmek için okumayın.

Bir şey söyleyebilmek ve süslü konuşma olanağını bulmak için okumayınız.

Yalnız daha iyi düşünebilmek ve düşüncelerinizden bir sonuç çıkarabilmek için okuyunuz.

                                                                                                              FRANCIS BACON

KİTAPLAR VE DAĞLARA TIRMANMAK

Amerikalı eğitim uzmanı ve felsefeci JOHN DEWEY 90. Doğum gününde bir gazeteciyle yaptığı röportaj sırasında söz kitaplara gelmiş.

Gazeteci sormuş: “Yıllardır kitap okuyorsunuz. Okuduğunuz onca kitabın size ne faydası var?”

JOHN DEWEY okuduklarının yaşamına ne denli katkıda bulunduğunu şu ilginç cümle ile anlatmış: “Dağlara tırmanmama yardım ediyor.”

Gazeteci: “Dağlara tırmanmak mı? Dağlara tırmanmanın ne faydası var?”

Filozof sözlerini şöyle açıklamış: “Tırmanacağınız diğer zirveleri görebilmek için dağlara tırmanmak gerekir.  Bundan vazgeçtiğiniz an, kaç yaşında olursanız olun YAŞAMINIZ SONA ERMİŞ DEMEKTİR.”